Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '08

 
Kategori
Sinema
 

"Issız Adam" filmi

"Issız Adam" filmi
 

........yaşandı ve bitmedi!...


"O GÜZEL GÖZLÜ KIZ
'Elektrik aldım!' diye bir laf var ya, bendeniz ondan bir kere aldım! O kadar toprağa bastım, elektrik hala üstümde; bir türlü atamıyorum! Vicdan azabı, yiyor beni...Neden onu terkettim?

Neden onu terkettim, biliyor musunuz? Gayet basit; ben evlenmeye hazır değildim. Ama o benimle evlenmeyi çok istiyordu. O güzel gözlü kız, beni çok seviyordu. Ben de onu çok sevdiğimi, geç anladım. Unutamıyorum!.. Bir daha hiç görmedim... Bir ara duydum, evlenmiş ayrılmış. Şimdi 50 yaşında. Acaba, hayat onu da benim kadar yıpratmış mıdır? Bendeki hayali gibi güzel mi? Meğer ben, o güzel gözlü kıza aşıkmışım da, haberim yokmuş! Vay aptal vay!... Bedduasını mı yedim nedir; iki yakam bir araya gelmez!


Eskiden, vitrin dekoratörlüğü yapıyordum. Şişli'de yeni açılacak bir mağaza, beni vitrin tanzimine çağırmıştı. Gittim... Kızlar, yere oturmuş kazaklara etiket takıyordu.Kapıdan girdiğimde, ceylan gözlü kızın gözleriyle gözlerim çakıştı.Aman allahım! Berbat oldum. Onun da öyle olduğunu hissettim. İşte, "elektrik almak" budur. Bizimki, kaçak elektrik değildi! Gerçekti...Çarpan cinsinden!

Acaba, o güzel gözlü kız; nereye gitti?"

Böyle yazmıştım 15 ağustos 2007 tarihli yazımı. Ve 17 temmuz 2007 de de, "PASTANEDE ÇALIŞAN KIZ"ı yazmışım:

"Yanakları, al aldı. Gözlerini insanların gözlerinden kaçırırdı.
Gözleri elaydı, menevişliydi...
Çok utangaçtı.
Ayaklarında plastik terlikler vardı, bilekleri kalındı.
Göğsünde pembe biyeli beyaz bir önlük olurdu.
Entarisi, çiçekli basmadandı.
Dudakları, kırmızı gül misali...
Saçı kumraldı, ama telleri güneş vurunca, sarı sarı parlardı.

Dükkan,her zaman taze kurabiye kokardı.
Kapının dışı da...
Hatta bütün sokak!

Camekanda sıcak poğaçalar dururdu.
İçerde, üç adet küçük yuvarlak masa vardı.
Masaları, hiçbir zaman dolu göremezdiniz.
Patron, sabahın köründe fırındaki işini halledip giderdi.
Dükkan, bütün gün kıza kalırdı.
Bana göre, o kız çok güzeldi.
O kasabanın, en güzel dükkanı, o pastaneydi.
Kasabanın en güzel kızı, o pastanedeydi.

Pastane, her zaman taze kurabiye kokardı;
O kız da...
Ben, kapıdan geçerken koklardım.
Çok güzel kokardı.

Ve...
İtiraf ediyorum;
Vallahi billahi,
Ben o kıza fena aşıktım!"

"ISSIZ ADAM" filmini yukarıdaki satırları yazmış bir adam olarak izledim. Alper bendim. Ada, "O Güzel Gözlü Kız" dı, "Pastanede Çalışan Kız"dı...

Bağımsız bir erkek, bağımsız bir kız... İkisi de cinsellikte her şeyi yaşıyor. Kız artık evlenip bir yuva kurmak istiyor. Erkek ise yaşadığı hayattan kopamayacağını sanıyor. Kızı bırakıyor. Ada'da, Adam'da içlerindeki ukdeyle Issız Ada'larında yaşamaya devam ediyor...

Kent insanlarını anlatan Fransız Sineması tarzında, Son zamanlarda yer bulamayıp, bir sonraki seansı tam dolu bir salonda izlediğim bir film "Issız Adam". 45 lik plaklar tadında... Yarım kalan bir aşkın burukluğunda...

 
Toplam blog
: 288
: 1185
Kayıt tarihi
: 18.01.07
 
 

Kendi halinde yazar, çizer, çapraz bulmaca çözerim. İki yüzyıl, bir binyıl gördüm. En sevdiğim hoca ..