Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '07

 
Kategori
Haber
 

"İzliyoruz" dedik ya...

"İzliyoruz" dedik ya...
 

Seçimden sonraki yazılarımızda demokrasiye, insan haklarına, laik ve hukukun üstünlüğüne saygılı devlet anlayışına, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı olduğumuzu defalarca vurguladık. Bu vurgudan sonra da elbette 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimlerin ortaya koyduğu sonuçlara da saygılı olmak zorundayız, olacağız da. Aksini yapmak “Sosyal demokrat” görüşe sığmaz…

Ve yine söyledik ki, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu anlayış çerçevesinde herkesi dikkatle izleyeceğiz…

İzlememizde bu gün oltamıza iki Balıkesir milletvekilin icraatları takıldı.

Bunlardan biri olan Cemal Öztaylan'ın öfkeli sözleri ve asabi tavırları için söylenecek bir şey yok. Elbette kişiliğini yansıtıyor diye algılıyoruz.

Diğer biri ise yine Balıkesir Milletvekili Edip UĞUR…

Bu arkadaş, biraz acele etmiş doğrusu bazıları gibi…

Hele bir dursan arkadaş… Cumhurbaşkanı’nı seçsen, hükümetin kurulsa da ondan sonra başlasaydın aklından geçenleri söylemeye ve icrasına, daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Bakınız bu milletvekilimiz daha dün bir bu gün iki, ne yapmış…

Milletvekili Edip UĞUR’un kız kardeşi Ahsen Uğur[1], otomobiliyle Altınoluk'un İskele Mahallesi'ne gelerek otomobilini resmi araçlar için ayrılan jandarma noktasının önündeki belediyeye ait otoparka park etmek istemiş. Ancak nöbet tutan asker, izin vermemiş. Aynı Ahsen Uğur, ertesi gün veya bir başka gün, bu defa Milletvekili olan kardeşi Edip Uğur'la gelerek otomobilini aynı yere park etmek istemiş. Ancak jandarmanın yine park etmesini engellemesi üzerine tartışma çıkmış. Milletvekili, iddilara göre "Hangi o..pu çocuğu benim kız kardeşime küfreden" demiş ve araçtan inerek jandarma noktasına girip masayı yumruklamış…

Bunun üzerine o sırada orada bulunan vatandaşlar, “Askere böyle davranamazsınız” diyerek tepki göstermiş.

Milletvekili Uğur'un, "Siz de işbirlikçisiniz. Biz sizin dersinizi 22 Temmuz'da verdik. Hâlâ anlayamadınız mı?" dediği duyulmuş...

Kalabalık, 'Siz asker düşmanısınız' diye bağırarak jandarma noktasına doğru yürümeye başlayınca bu kez Jandarma, halkı olay yerinden uzaklaştırmış. Yani, jandarma uzaklaştırmasa, engel olmasa, orada işini bitirecekler.

Daha sonra AKP Balıkesir Milletvekili Edip Uğur, "Milletvekillerinin dokunulmazlığı var. Beni kim gözaltına alacakmış? Yok öyle şey... Kimseye hakaret etmedim" demiş…

Şimdi sırasıyla yanlışları sayalım…

Milletvekili olmak, yasakları ve kuralları hiçe sayma özgürlüğüne sahip olmak demek değildir. Oraya “Park” edilmiyorsa, kimse de park edemez. Bırak milletvekili kardeşi olmayı, Milletvekili dahi olsan…

Seçim öncesinde de sonrasında da söylemlerin devam ettiği gibi “Biz sizin dersinizi 22 Temmuz'da verdik” söylemi, gelecekte de sık sık tanık olacağımız sözlerdir. Umarım “ders vermeye” kalkarken “Ders almaya” gitmeler.

İşte bunun için söylüyoruz ki “Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kürsü ile sınırlı kalsın” diye. Dün bir bu gün iki, adam “Dokunulmazlığının” arkasına eften püften bir nedenle sığındı. Daha sonra kim bilir neler için dokunulmazlığın arkasında sığınacaklar.

Eğer Sayın Edip UĞUR’un dokunulmazlığı “Kürsü” ile sınırlı olsaydı, orada öyle “Milletvekiliyim” diye afra tafra yapamaz, ona cesaret edemezdi.

İkincisi ise, orada yapacağı “Hakaret” içeren bir sözün hesabını, daha oracıkta verirler, alır içeri tıkarlardı. Muhtemelen “Uğraşmaya değmez” diye üzerine gitmemişlerdir, ya da ya sabır çekmişlerdir.

Biz de zaten daha işin başındalar diye “Ya sabır” çekeceğiz bir süre…

Dur bakalım ‘nolacak?

19 AĞUSTOS 2007

[1] Milliyet Gazetesi haberi…

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..