Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

"Jungle" tipi organizasyon yapısı

"Jungle" tipi organizasyon yapısı
 

Çalıştığımız işletmenin ölçeği ne olursa olsun, “insan” çalıştığı sürece pek farketmiyor. Çünkü “insan” dediğimiz varlık, inatla diğer insanların yaptıklarına karışmaya alışmış, karşısındakinin lafı bitmeden konuşan, empati kurmaya içsel üstünlük hissi nedeniyle karşı duran bir varlık... Tek kişiye/ belirli kişilere ithaf ettiğim bir genelleme değil. Hepimiz (-şiddetle “hayatta böyle yapmam” diyenler için- çoğumuz), stres altındayken ya da uygun koşulları bulduğumuzda içimizdeki bu “insan” ı dışarı çıkarıyoruz, maalesef... İster istemez örnek aldığımız yöneticilerimiz de, bu davranış tiplerine uygun davranıyorlar. Kaçımız, anlatacaklarımız daha tam bitmeden yöneticimizin hışmına uğramamışızdır? Benzer şekilde, astımıza veya birlikte çalıştığımız kişiye gergin olduğumuz bir zaman çıkışmamışızdır?

Yaptığımız işin stres düzeyi arttıkça, “insan” faktörünün kontrolü zorlaşıyor. Evet, “stres yönetimi” eğitimleri var, evet “yönetim becerileri geliştirme” eğitimleri , “duygusal zeka” ve diğer kişisel gelişim eğitimleri de var. Ama organizasyondaki bir kişi bile bu konulara önem vermese, sepetteki çürük elma misali, diğer elmaları da çürütmek için iş başına geçiyor, farkında olmadan...

Büyük firmalarda, organizasyon yapısı daha güçlü görünmekle beraber, aslında dikkat edilmesi gereken nokta alt organizasyonlar, şirketin alt birimleri... Her birim, başındaki yönetici nasılsa ona göre şekilleniyor. Ne kadar kötü bir yönetim olursa olsun, bazen bir lider doğuyor, fakat bürokratik& hiyerarşik engeller nedeniyle çoğu zaman şirket kendi kendinin ilerlemesini dahi geciktiriyor.

Özellikle “orta kademe insanı”nın çıldırmasını sağlayan diğer bir nokta da, “işi yapabilirliğiniz” ölçüsünde iş almanız ve alamadığınız noktada yaşanan “beceremedi” sendromu, diğer bir deyişle “Görev Dağılım Paradoksu”... Çalışmaya başlıyorsunuz, size organizasyon içindeki profesyonel kimliğinize uygun bir görev veriliyor, siz yapıyorsunuz... Sonra bu işe ilave bir iş daha veriliyor. Bunu da yapıyorsunuz. Sonrası giderek büyüyen bir çığ misali geliyor. İşin üstesinden kısa sürede ve başarıyla geldiğiniz duyan geliyor, tabiri caizse.. Sonunda ne oluyor? Öyle bir nokta geliyor ki, sizin tüm enerjiniz, çalışma şevkiniz, her şeyi bir yana bırakın, sabrınız tükeniyor, “hayır” diyorsunuz, işi delege etmeye başlıyorsunuz. Kurnazlar çıkarsa, daha verdiğiniz ilk aşamada işi tamamlayamıyor ve iş bir şekilde hep sizde kalıyor, sırf yapabildiğiniz için..

Bu tür çalışama ortamlarını “jungle” a benzetmek yanlış olmaz sanırım. Ne kadar iyi “saklanırsan”, o kadar uzun “yaşarsın”.. Herhangi bir iş verileceği zaman yaşanan durum şudur: Hayatta kalmayı öğrenmiş insan grupları, yeni bir görev geleceğini hissettiklerinde acil bir durum (toplantı, izin, acil ihtiyaç molası,seri üretim hattını ziyaret..vb) yaratarak, olay mahalinden uzaklaştıkları için; -eğer sadece tek kişiye verilebilecek bir iş değilse- ilgili olan “herhangi bir t anı”nda görülen şahıslardan “işi yapabilirliği” yüksek olana verilir. Bilinmeyen gerçek ise, artık o kişinin herhangi bir “iş yapabilirliği” kalmamıştır.

Profesyonel yorgunluk,çalışma hayatında geçen yıllardan çok yönetim kademesinin yönetememesinden kaynaklanıyor. Çoğu işyerlerinde eskisi gibi “gir, emekli ol, ayrıl” kavramı unutuldu. Şirketlerin “Çalışma Hayatı ve Ortamı Değerlendirme” anket sayıları giderek artmakta, fakat çalışanların motivasyonları yapılan anket sayısına ters oranda azalmaktadır. Sorgulanması gereken en zor nokta “insan” kavramı...Yönetim kademesinin, -çoğu zaman- yönetsel yeteneklerinin araştırılmamış olması, organizasyon yapısını zayıflatan noktaların başında geliyor.

Profesyonel konumumuz ne olursa olsun, kendimizin de karşımızdakilerin de “insan” olduğunu unutmamız gerekiyor. “Ben çalışanlarımla çok iyi anlaşırım.” diyen bir yönetici iseniz, stres altındayken davranışlarınızı incelemenizi öneririm.

“İnsan”i zaaflarımızın, organizasyonumuzu yönetmemesi dileğiyle...

 
Toplam blog
: 5
: 1028
Kayıt tarihi
: 14.09.06
 
 

Kopya hayatlar yaşıyoruz hepimiz.. Model aldığımız insanların hayatlarını yaşamaya çalışıyoruz, kend..