“Kadıköy tarifesi” ve puan farkı değişmedi

“Kadıköy tarifesi”...

Fenerbahçe’nin “ağır konukları”na uyguladığı bu “tarife”, yıllardır değişmeden sürüyor. “Ağır konuk” dediğimiz “Büyükler”, Kadıköy’e bir umutla gelir, ama sonuçta üzülmezler. Çünkü “Nasıl olsa bir gün olur”la avunurlar!. 

Yıllardır Kadıköy’de 3 puanı bir arada göremeyen “ağır konuklar”, alınan bir puana sevinir, yerine göre bunu 3 puan değerinde görürler! Şampiyon olmuş misali saha içinde ve dışında sevinmek bunun göstergesidir.

(Fenerbahçe'nin Kadıköy'de 0-0’lık skorlarla giden ikişer puanları çok aradığına tanık olduk.)

12 haftadır sürdürdüğü “yenilmezlik” unvanıyla Kadıköy’e gelen Beşiktaş'ın elde ettiği beraberlikle sevinci büyük oldu. Çünkü önemli olan, amaç, Fenerbahçe’yi yenmek değil, 4 puan farkı korumaktı. Bu açıdan bakınca, Kadıköy’den kazançlı çıkan Beşiktaş oldu. Fenerbahçe’de ise 11 yıldır, bununla birlikte 12 oldu, yenilmemenin buruk sevinci vardı.

(Anımsatma: Beşiktaş, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de en son 17 Nisan 2005’te 4-3 yendi.)

*****

Sahaya bakıldığında görülen neydi?

Beşiktaş, aradaki puan farkını korumaya gelmişti. Bu bakımdan Beşiktaş, özellikle ilkyarıda Fenerbahçe’nin onsekizine hiç gelmedi demek yeter. İkinci yarıda bir iki kez gelme, gelmeden sayılmaz. Beşiktaş’ın pasları vardı, bırakın kaleyi bulan, tribünlere giden bir şutu bile yoktu. Böyle, alışık olunmayan bir Beşiktaş, sonuçta başarılı sayılırdı; çünkü puan farkını korumuştu.

Fenerbahçe’ye gelince...

Fenerbahçe, çoktandır tanık olduğumuz bol gol pozisyonları bulmaktan uzaktı.  

Fenerbahçe’nin akılda kalan iki pozisyonu vardı. İlkinde Skrtel’in ikincisinde ise Souza’nın gol olacak pozisyonu mirasyedi misali harcamalarıydı

Sahada olan, ama gözükmeyen futbolcular vardı.

Kısacası, Fenerbahçe üstün gözükmesine karşın, bir an önce maçın bitmesini bekleyen Beşiktaş’ı sevindirerek Kadıköy’den gönderdi.

Maçı izlemeyenler, özet görüntülerde ne bulacaktı?

Beşiktaş’ın özet görüntülere girecek gol pozisyonu, daha doğrusu akını yoktu; ama Hüseyin Göçek’in seyrettiği, kafasına göre değerlendirdiği pozisyonlar vardı.

Özet görüntüler, Hüseyin Göçek’in verdiği/ vermediği faullerle, kartlarla ilgili olursa daha yararlı olur. Hüseyin Göçek, elinde düdük olduğu, maç yönettiği için hakemdi. Kafasına göre maç yönetme başını alıp gittiğinden, aslında bu, böyle hakemleri sahalarda tutanları da tartışılır yapıyor.

*****

Başakşehir’ın Antalyaspor karşısında 2 puan yitirmesinden sonra gözler Kadıköy’e çevrilmişti.

Fenerbahçe taraftarının beklentisi büyüktü.

Beraberlik, hiç kuşku yok ki, Başakşehir ile Beşiktaş’ı sevindirdi. Bir başka sevinen de, pazar günü oynayacak olan Galatasaray olmalı.

Yeniden maça dönersek:

“Gol kokusu” veren pozisyonlara bakıldığında Fenerbahçe kazanabilirdi. Ancak, atılacak bir gol, maçla ilgili söylenenleri değiştirmeyecek, sadece skoru değiştirecekti.

Son söz:

Eldeki düdük, hakem olunduğunu göstermesine gösterir de, işinin kurallarını bilmeyen yetersiz hakemlere “malulen emeklilik” yolu niye gösterilmez?

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com