Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '10

 
Kategori
Kitap
 

"Kadınla edebiyatla buluşuyor" kitabı hakkında

"Kadınla edebiyatla buluşuyor" kitabı hakkında
 

.


18-20 Kasım 2009'da Antalya Yenimahalle Semtevi'nde gerçekleştirilen ''Kadınlar Edebiyatla Buluşuyor / Antalya Öyküsünü Yazıyor'' projesi ''Kadınlar Edebiyatla Buluşuyor'' kitabıyla somutlaştı. Onlarca farklı kadının ortak ağrılarını ifade edebildikleri bir çalışmanın ürünü olan kitap, aynı zaman da fırsat tanındığında insanların neler yapabileceğinin de kanıtı. Etkinlik süresince neler anlattı kadınlar? Kitapta neleri paylaştılar? Çocukluğa özlem, genç kızlık, kadınlık hallerini, kadın-erkek ilişkilerini, yaşadığımız coğrafyada kadının hemcinsine karşı tutumunu, evlilik kurumunu, çeyiz ve evlilik hazırlıklarını, iş ve sosyal hayatta karşılaştıkları ayrımcılığı, fiziksel ve psikolojik şiddetiyle birlikte kadınların 'uzun susmalarının' içsel dökümünü paylaştılar, paylaştık...

İlki Kastamonu'da gerçekleşen projenin mimarı Betül Tarıman, 2009 yılında da Antalya’lı Kadınları değerli şair ve yazar kadınlarla buluşturdu. Farklı kadın kimliklerinin ortak bir paydada buluştuğu proje kapsamında, dayanışmanın, birbirini anlamaya çalışmanın, sevinç ve gözyaşını bölüşmenin mutluluğunu yaşadık.

Peki, kadın şair ve yazarların bu etkinlikle ilgili düşünceleri neler?

Betül Tarıman; <ı>''Geriye dönüp baktığımda acılı kadın yüzleri beliriyor eşiğimde. Kimi annem yüzlü, kimi Selçuklu, kimi Süryani, kimi Uzakdoğulu… Hepsinin dili bir diğerinden farklı, dertler aynı…''

Çiğdem Sezer; <ı>''Yaşadığımız toplumda kadınlar hangi sosyal gruptan geliyor olursa olsunlar benzer süreçlerden geçiyor. Bu anlamda farklı grupları ortak insanlık hallerinde bir araya getirmek, üstelik bunu ''yazı''yla yapmak çok zor elbette…''

Emel İrtem; <ı>''Etkinlik başladığında sorular bitti. Neden ve niçin soruları kendilerini imha ediverdiler. Asıl soru zamiri ile baş başa kalıverdiğimizi hissettim. Aslında her şey bunun için vardı. Biz bunun için oradaydık, onlar bunun için gelmişti. Ve bunu anlatmak için bizi dinlemek, öğrenmek ve yazmak istiyorlardı. O sihirli soru zamiri hiçbir cümlede kendi adını değiştirmeyen muhteşem ''KİM'' sorusuydu…''

Ayşe Sarısayın; <ı>''İlk iki gün konuşmalarla, sohbetlerle çabucak geçiverdi. Söz, Antalyalı kadınlarındı artık. Biz sustuk, onların hayatları, deneyimleri dile geldi. Her birinin yeri biricikti, her biri yıllarca biriktirilen acıların, yaşanmışlıkların dışavurumuydu çünkü. Toprağın altında açtıkları incecik bir kanalda sessiz sedasız, sabırla yol aldıktan sonra, bir anda yeryüzüne ulaşmış, gürül gürül akmaya başlayan ırmaklar gibiydiler… ''

Hande Öğüt; <ı>''Seslerini duyurmak, hikâyelerini yazmak, kendilerinden çalınmış yazıyı geri almak için salonu doldurmuş onca kadın… Enerjisi, ilgisi, itirazları, soruları, sorgulamaları ve meraklarıyla her birinin hayatı ayrı ayrı ''hikâye'' olan, her kesimden kadın…''

Arife Kalender; <ı>''Salon her tür görüntüden kadınlarla doluydu; yaşlı genç, şişman zayıf, kapalı açık… Konuşurken bir yandan da salonu izliyordum. Hiçbir sözcüğün boşa gitmediğini, yere düşmeden karşımdaki kadınlarda yer ettiğini gördükçe mutlanıyor, örneklemelerimdeki içtenlik giderek artıyordu. ''

Feryal Tilmaç; <ı>''Kadın hayatın her alanında eşit -en azından benzer- takdiri görebilmek için erkekten fazlasını, iyisini, güzelini, temizini, incesini yapmak, etmek, yerine getirmek zorunda çünkü. Ailesinden başlayıp toplumun her katmanında maruz kaldığı duygusal, kimileyin fiziksel şiddet ya da bunların her an üstüne çökebileceğine ilişkin bilgi, içinden çıkılmaz bir boğuntu, duygusal çıkmaz sokaklar, travmalar yaratıyor kadın ruhunda…''

Sevim Korkmaz Dinç; <ı>''… bu projelere inanan az sayıda erkek olması ne acı. Ancak ''oy deposu olarak'' kendilerine artı puan getirecekse desteklenir kadınlar. Kadın olarak haklarını almayı öğrensinler, aralarındaki dayanışma ve bilgi aktarımını güçlendirsinler diye değil, erkek düşüncesine hizmet etsinler diye… Kadınlar gelene kadar sohbet ediyoruz. Yavaş yavaş her yaştan her yöreden her kültürden kadınlarla doluyor salon. Başı açık olanlar, eşarp takanlar, tülbendiyle gelenler, sıkma baş bağlayanlar… Büyük bir ciddiyetle oturuyorlar koltuklarında. Tek bir istisna, tek bir erkek var aramızda, Şükrü Kırkağaç. O, bu deneyimlerimizin canlı tanığı olacak. ''

Projeye destek veren, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'na, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Antalya Gönüllüleri Derneği Başkanı Dr. Günseli Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediyesi İletişim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Merih Taşkaya, Şair Betül Tarıman, Şair Arife Kalender, Yazar Ayşe Sarısayın, Şair Çiğdem Sezer, Şair Emel İrtem, Yazar Feryal Tilmaç, Serbest Editör Hande Öğüt, Yazar Sevim Korkmaz Dinç, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Adem Akyürek, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Kültür Şube Müdürü Pervin Gürbüz, Antalya Kent Müzesi Sanat Tarihçisi, Araştırmacı Dilek Metin Sert, … Emeği geçen herkese teşekkürler...

Evrensel Gazetesi'nde yer alan Sennur Sezer'in yazısına ilişikin link: http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=67259

 
Toplam blog
: 26
: 501
Kayıt tarihi
: 13.08.07
 
 

Ondört yıldır Antalya'da yaşıyorum, kültür- sanat konularına özel ilgi duyuyorum...