Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

"Kent Kültürü'ne katkı ödülü" almak ve Gaziantep'te özlem gidermek...

"Kent Kültürü'ne katkı ödülü" almak ve Gaziantep'te özlem gidermek...
 

Yüzümde şenlik var; ödülümü Mehmet Kara'dan alırken...


Üretilen bir çalışmanın, emeğin, katkının karşılığında ödüllendirilmek kuşkusuz kişiyi mutlu kılıyor. 

Yaşamımda şiir adına ilk ödülü 1965 yılında Hisar Dergisi’nin Türkiye Liselerarası Şiir Yarışması’nda almıştım. Haberi ve kitap ödüllerini aldığım günkü coşkumu unutabilir miyim hiç… TRT’de habercilik yaptığım yıllarda İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin verdiği ödül plaketleri odamdaki dolabımı süsler. Şiir adına 2005 yılında verilen Homeros Emek Ödülünü de anmadan geçemem. Şiir etkinliklerinde verilen plaketleri ise saymıyorum; ancak onların da bir değerbilirlik özelliği taşıdığının altını çizmeliyim. 

Bu kez benim için anlamı ve değeri büyük olan bir ödülden söz etmek istiyorum. Gaziantep’te beş yıldır yayımlanan MAVİ Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi, bana da “Kültürel Katkı Büyük Ödülü” nü lâyık görmüş. Ödülü almak için 8 Aralık günü memleketim Gaziantep’e uçtum! 

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun’un törendeki konuşması anlamlıydı. “Türkiye’de kültürün giderek yozlaştığı, kültürün üretilmediği bir noktaya doğru gidiyoruz. Ekonomik açıdan ne kadar gelişirseniz gelişin ama medeniyetin en önemli ayaklarında biri olan kültür olmadan olmaz.” Sayın rektörün bu sözlerine katılmamak olanaksız.Sanatın, edebiyatın, kültürün gelişmesinin kente, ülkeye ne denli katkılar sunduğunun ayrımında olmalıyız. Gazi kentin çocuğu Rektörün eleştirel bağlamdaki şu sözleri de anlamlıydı: “Kültürsüz bir toplumumun ileriye gitmesi, yaşaması mümkün değildir. Bu kadar dinamik sanayi ticaret ve zenginleşme noktasında önemli adımlar atan bu güzel kentin kültür üretimi ve tüketimi noktasında istenilen yerde olmadığının hep farkında olmuşumdur.”  

Sevgili Mehmet Kara“Toplumu besleyecek kan kültürdür” diye başladığı konuşmasında”kültürümüzü en temiz haliyle sunmak, dilimizi en arı şekliyle kullanmak, değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak için kitaplar yazmamız gerekir.” derken haklıydı.Şair ve yazar Mehmet Kara sahibi ve sorumlusu olduğu Mavi dergisiyle ve Zemge Yayınlarıyla ilgili bilgiler verdi o gece. Satırları arasında yeterince desteklenmediğinin izleri de vardı sanki, o burukluğunu sezdim konuşmasında. 

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Benimle ilgili slayt gösterisini beğeniyle izledim. Ardından sunucu “Kültürel Katkı Büyük Ödülü” için beni sahneye çağırırken, heyecanımı ben de ölçemedim. Sahnede neler konuştum, neler söyledim şimdi anımsayamıyorum. Ancak Bellek Pazarı kitabımdan Antep’e ilişkin bir şiiri seslendirdiğim aklımda kalmış. 

Gaziantep Valisi adına Vali Yardımcısı Nihat Kaynar’a, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Yavuz Coşkun’a, Gaziantep Üniversitesi Rektör Danışmanı Mehmet Özaslan’a, Dr. Samet Bayrak’a da özel ödüller sunuldu. Ayrıca yaptıkları başarılı çalışmalar nedeniyle Araştırmacı – Yazar - Şair Ercüment Asaf Yanıç’a, Dr. Ahmet Özpay’a, Gazeteci – Yazar Bülent Ağcabay’a, Mızarlı Aşık Mehmet’e, Bakır İşlemecisi Mustafa Üzümcü’ye, Eğitimci - Yazar Muhittin Arar’a, Şair Ali Çapan’a da kültürel katkı ödülleri verilirken, nasıl sevinçle, sevgiyle, saygıyla izledim onları, onurlandım. 

Ödül şenliği bununla da bitmedi."Mavi Dergisi Kültürel Katkı Ödülleri" töreni’nin gerçekleştirilmesinde sağladığı katkılardan ve özverili çalışmalardan dolayı Şair Meral Can Uludağ, Zübeyde Aytekin, Grafiker Zeynel Taşdelen, Şair Erdal Kaya da ödüllerini aldılar mutlulukla. 

Başta da söylediğim gibi ödüle değer görülmek, ödül almak her insanı onurlandırır, daha iyiye, güzele, olumluya yönlendirir. Bir bakıma sorumluluk da yükler kişiye ödüller. Benim için manevi değeri büyük bu ödülü doğduğum kent Gaziantep’te almak. Dostlarım Mehmet Kara’yla, Meral Can Uludağ’la, Ercüment Âsaf Yanıç’la, Ali Çapan’la, Ahmet Ayaz’la, Ahmet Özpay’la, Ahmet Mengüç’le buluşmayı kısa günü kârı diye sayıyorum. 

Mehmet Kara ve Meral Can Uludağ’la yaptığımız kısa Antep gezisinde Bakırcılar Çarşısı’ndan, Almacı Pazarı’ndan, Mızarlı Aşık Mehmet’in dürümcü dükkânından, Sahan’daki Antep yemeklerinden, baklavadan, pestilden, sucuktan söz etmeyi bir başka yaz(ıy)a bırakıyorum. Kendime ait bir haberi, duygularımı da Milliyet Blog’da paylaşmadan duramadım. Gevezelik ettiysem bağışlanmamı diliyorum. 

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..