"Kim Bunlar?"dan "Gaffur"a

Ve bomba patladı. Çizgili, patiska bezinden, genlerimize işlemiş Sümerbank pijamasını kendisine üniforma yaptığı; ailecek kapıcılıklarını yaptıkları apartmanın sahibi ailenin, evli kızlarına duyduğu platonik aşkı psikopata bağladığı ve müthiş ve tarihe geçecek "çakkıdı" dansıyla belleklerimize ve yüreklerimize taht kurduğu tiplemesi "Gaffur" ile Peker Açıkalın, beklenen ama gecikmiş çıkışını yapmaktadır.

Takvimler, sanırım daha 1990 dememişti. TRT'nin o günkü şartlarda yayın yapan donuk kanalında "Kim Bunlar?" adlı, sit com tarzı, bir gençlik dizisi yayınlanmaktaydı. Levent Tülek, Nilüfer Açıkalın, Pelinsu Pir, Levent Kazak gibi isimlerin yanında bugünün meşhur pijamalı Gaffur'u olan Peker Açıkalın'la da, işte bu yapım sayesinde tanışmıştı Türk televizyon izleyicisi.

"Kim Bunlar?"ı bir hafta olsun atlamadan seyrederdim. O zamanlar, bugün olduğu gibi dizilerin tekrarı, beş-on haftada bir mikslenmiş özel bölümleri falan olmadığı için kaçırdınız mı, bir daha seyredemezdiniz. Üniversite öğrencisi beş gencin yaşadıklarını konu alan diziyi izler ve kendi üniversite yıllarımızın hayallerini kurardık. İşte bu dizide en baskın karakterlerden biri Peker Açıkalın tarafından canlandırılırdı. Nasıl oldu da, kendisi bugüne dek patlama yapamadı hala anlayabilmiş değilim.

Kendisi gibi tiyatrocu olup, "Kim Bunlar?" dan da rol arkadaşı olan Nilüfer Açıkalın ile bir evlilik yaşadı. Hatta o dönemde çoğu kişi, ikiliyi kardeş zannetmekteydi. Nerden bilelim efendim, yoktu ki o zamanlar; bugün olduğu gibi, insanların yatak odalarına kadar kamera sokabilen paparazziler. Can Tanrıyar, Televole'yi bizlere hediye edeli şunun şurasında kaç sene oldu ki? Sağolsun, böyle büyük bir hizmet yaptı da biz de işi gücü bıraktık kimin eli kimin cebinde onu takip eder olduk. Karnımız böyle doyuyor, ne yapalım?

Neyse yaramızı deşmeyelim. Peker Açıkalın, kendisinden beklenen çıkışı bir türlü gerçekleştiremedi. Özel hayatında sıkıntılar yaşadı. Nilüfer Açıkalın ile boşandılar. Şarkıcı Niran Ünsal ile de bir beraberlik yaşadı. Fakat bu ilişkisini de sağlıklı yürütemedi, birlikteliklerinden olan çocuklarının velayeti ile ilgili olaylar medya programlarına kadar yansıdı. Suyu çıktı yani. Velhasıl, ilk tanıdığımız günlerden beri, oyunculuğunu ve karakteristik özgünlüğünü takdir edip, beğendiğimiz sanatçı, bir köşede kalmışlığından kurtulamadı.

Kurtulamamıştı dersek sanırım daha doğru olacak. Çünkü bugünkü yeniden doğuşunun ilk sinyallerini, üç-dört sene önce, ülke gündemini kasıp-kavuran Ekmek Teknesi adlı dizide canlandırdığı, hayırsız kayınbirader Cengiz tiplemesinde gösterdiği performans ile çok güçlü verdi. Yapım çok kaliteliydi. Her anlamda izleyenlerini kendisine müptela etmeyi başarmıştı. Hayırsız Cengiz ise diğer tüm ustaların, yıldızların yanında hiç de sönük kalmamıştı.

Ve bomba patladı. Çizgili, patiska bezinden, genlerimize işlemiş Sümerbank pijamasını kendisine üniforma yaptığı; ailecek kapıcılıklarını yaptıkları apartmanın sahibi ailenin, evli kızlarına duyduğu platonik aşkı psikopata bağladığı ve müthiş ve tarihe geçecek "çakkıdı" dansıyla belleklerimize ve yüreklerimize taht kurduğu tiplemesi "Gaffur" ile Peker Açıkalın, beklenen ama gecikmiş çıkışını yapmaktadır.

Açıkalın hakkındaki yorumlardan birinde "küçük rolleri devleştiren oyuncu" tespiti yapılmış olup, naçizane tarafımdan da altına kalıbımı basmak suretiyle aynı görüş savunulmaktadır.

Tiyatro; tıpkı resim gibi, tıpkı müzik gibi, edebiyat, heykel, seramik gibi bir sanattır. Her babayiğidin de harcı değildir. O nedenle tüm sanatçılarımızı olduğu gibi, tiyatrocularımızı da korumalı ve desteklemeliyiz. Peker Açıkalın'a bu rolü verenleri, bu tiplemenin yaratıcılarını ve kadirşinaslığını gösteren Türk izleyicilerini tebrik ve takdir ediyorum.

Gaffur, sen bu toplumun içinden çıktın ve o kadar gerçeksin ki ne diyeyim ben sana: Aşkolsun.