Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

'Kırmızı Kitap veya Milli Güvenlik Siyaset Belgesi gerçek midir? (1)

'Kırmızı Kitap veya Milli Güvenlik Siyaset Belgesi gerçek midir? (1)
 

‘Kırmızı Kitap’ Soğuk Savaş’ın mirasıydı. -Mi acaba?


"Türkiye'nin gizli anayasası" olduğu söylenen bir küçük kitap var. Kırmızı ciltli olduğu için "Kırmızı Kitap" denilen bu kitabın içinde ne yazdığını pek az kimse biliyor. Ama bilmediğimiz bu kitap, bizi yönetiyor. Ondan ilk önce Alparslan Türkeş söz etti galiba... "Devletin kırmızı bir kitabı var" dedi. O gün bugündür "Kırmızı Kitap" merak konusu olageldi. Türkeş, 10-15 sayfalık bu kitabı 1961 yılında görmüştü. O zamanki adı "Milli Güvenlik Politikasının Esasları" idi. Kırmızı bir ciltle kaplanmıştı.” İçinde Türkiye'nin güvenlik alanındaki temel siyasi yörüngesi yazılıydı. Yıllar içinde o kitap kalınlaşıp, derinleştiyse de özünden bir şey kaybetmedi. Ve zamanla anlaşıldı ki, orada yazılı kararlar "hükümetler üstü"dür. (1)

-Mi acaba?

* * *

"Osmanlı Devletinde başa gelen her yeni padişah, kendinden bir önceki padişahtan, Türk ulusunun devlet olduğu günden beri biriken bilgilerin ve stratejilerin yazılı olduğu bir kitap alırdı. İşte bu kitabın günümüzdeki adı; 'Kırmızı kitap'tır.

-Mi acaba?

* * *

‘Kırmızı Kitap’ Soğuk Savaş’ın mirasıydı...

“TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Milli Egemenlik Bayramı ile ilgili olarak yaptığı açıklamalarda zikredilen ve ‘gizli anayasa’ olarak nitelendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Türkiye’nin gündemine NATO’yla birlikte girdi.” Demişti...

-Mi acaba?


* * *

“Esrarengiz "Kırmızı Kitap" varlığını geçen hafta Fethullah Hoca tartışması sırasında hissettirdi. Tartışma alevlendiği sırada toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) irticai faaliyetlerin önlenmesi amacıyla alman tedbirlerin stratejik bağlamda daha da geliştirilerek taviz verilmeden uygulanmasını "tavsiye etti." Buradaki "stratejik bağlamda" sözü Hürriyet'in dikkatini çekti. Çünkü bu açıklamadan bir hafta önce Ferai Tınç, Harp Akademileri'nin düzenlediği bir denizcilik sempozyumunda MGK'dan bir yetkilinin şu sözlerini aktarmıştı:

"Türkiye'nin milli güvenlik siyaseti Kırmızı Kitap'ta kayıtlıdır. Önemli olan bu siyasetin nasıl uygulanacağını gösteren eylem planı, stratejinin hazırlanmasıdır, icradan umudu kestiğimiz için strateji belgesini MGK Genel Sekreterliği olarak biz hazırlıyoruz."

-Mi acaba?

* * *

“Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, devletin milli güvenlik siyasetini belirleyen bir metindi. Gizlilik esaslarına uygun olarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından hazırlanıyordu. Başbakanlara düşen görev, onaylamak. Eski Başbakanlık müsteşarlarından Hasan Celal Güzel’e göre Kırmızı Kitap sadece müsteşarlara gösteriliyor, bakanların bile bundan haberi olmuyordu.

Çünkü devletin asıl sahibi bürokratlardı. Güzel, müsteşar olduğunda Kırmızı Kitap’ın varlığını öğrenmişti. Güzel’e göre MGSB, adeta ikinci bir anayasa gibi bağlayıcı idi. MGSB’den sadece Başbakanlar ve MGK üyesi bakanlar haberdardı. Hükümet değişiklikleri sırasında, devir teslim işlemleri yapılırken eski başbakan Kırmızı Kitap’ı da yeni başbakana veriyordu…” (1-a)

-Mi acaba?

* * *

“Kırmızı Kitap ve NATO ilişkisinden söz eden isimlerden birisi de emekli diplomat Kemal Girgin’di. Girgin, 1965-1967 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı NATO Dairesi’nda görev yaptığı sırada Kırmızı Kitap’la tanıştı. Dairenin başkanı şimdi CHP milletvekili olan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ idi. Girgin, NATO Dairesi’nin Lojistik işlerine bakan IV. Şube’yi idare ediyordu. Şubenin Genelkurmay, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ile de yakın temasları vardı. Şubenin görevleri arasında Türkiyenin bir savaş halinde sivil kesimdeki hazırlıklarını NATO’yla uyumlu biçimde planlamak ve çalışmaları koordine etmekti.

Girgin bu işlere teknik dilde “Sivil Olağanüstü Hal Planlaması” denildiğini kaydediyor. Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki Seferberlik Tetkik Kurulu yahut sonraki adıyla Özel Harp Dairesi’nin kuruluş amaçlarından birisi de buydu; Türkiye’nin bir yabancı devlet tarafından işgal edilmesi durumunda sivil savunması gereken tedbirleri almak. Bu konu “Kontrgerilla” tartışmalarında da sık sık gündeme gelmişti. NATO Dairesi’nde çalışırken 1967'de Pakistan’a tayin edilen Girgin, 1998'de yayınlanan anılarında Kırmızı Kitap’tan şöyle söz ediyor:

“Ben artık şubemdeki işlerimi devretme hazırlığına koyuldum. Bu arada işlerimi yakinen ilgilendiren ‘Milli Güvenlik Politikamızın Esasları’ üzerine kırmızı ciltli ince dokümanı da son bir defa inceleyerek yetkililere devrettim. Bu belge o zamanlar ilk şeklindeydi. İçinde, savaş zamanı alınacak tedbirler, tehditler ve prensipler yer almaktaydı. Orada, ismi kaydedilerek, bir komşu ülkeyle ‘harp’ ihtimalinden bahsolunuyordu. Diğer hususlar genel ifade ve formülasyonlar şeklindeydi. (Son yıllarda iki defa yenilenmiş ve değiştirilmiş bu belge üzerinde basın yoluyla yeni hayli polemikler yapılmıştır.)” (2)

-Mi acaba?

* * *

“Son günlerde yayımlanan gizli yönetmeliklerden, darbe anılarından anlaşıldığı kadarıyla, bizim devletin iç işleyişi bizim bilebildiğimizden daha karmaşık. Siz hem bürokrasinin en tepe noktası olan Başbakanlık müsteşarlığı, hem de bakanlık yaptığınız için devleti iyi tanıyorsunuz. Önce şunu sorayım. Bizim devleti kim yönetiyor?

-"Demokrasilerde devleti, milletin seçtiği temsilciler yönetir. Ama bizde devlet hiç tam olarak millet tarafından yönetilmedi. Menderes ve Özal dönemleri gibi karma yönetimler dışındaki dönemlerde devleti bizde hep asker yönetti. Bu çok nettir. Bizim devletin yönetimi dediğiniz gibi çok karışıktır..."

-Radikal gazetesi, MGK Genel Sekreterliği'nin gizli yönetmeliğini açıkladı. Vatandaştan 21 yıldır saklanan bu yönetmelik 1984'te Özal başbakanken ve siz onun müsteşarıyken çıkarılmış. Siz gizli yönetmeliği biliyor muydunuz?

-"Evet biliyordum. MGK Genel Sekreterliği Kanunu'nu darbe meclisi olan Danışma Meclisi çıkardı. Genel sekreterin yetkileri Anayasa'ya, yasaya, her şeye aykırıydı. Yönetmelik ise o kanunu bile aştı. Turgut bey, bu yönetmeliği kabullenmek zorunda kaldı. "

-MGK Genel Sekreterliği, bugüne kadar devletin her birimini kontrol etti mi?

-"Etti."

-Ama yasalara bakılırsa hükümet, devlet aygıtının en tepesinde olan, onu yöneten örgüt. Hükümetler, devleti yönetemiyor mu bizde?” (1-b)

-Mi acaba?

Devam edecek…

Resim;yayinakisi.com'dan alıntıdır.

(1) Can Dündar, Köşe yazıları
(1-a-b) Neşe Tüzel, 22 Eylül 2003 Radikal.
(2)Yenişafak, 30.04.2006

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..