"Kolektif futbol sendromu ve Göztepe gerçeği"

Bu hafta sonu Türk Futbolu’nda amatör kümelerden Süper Lig’e kadar maçların oynandığı stadyumlarda ve stadyum dışında yaşanan ‘futbol terörünü’ bütün benliğim ile kınıyorum.

İnsanlığı yitirmiş bir ‘futbol manyağı’ tarafından hunharca katledilen ‘futbol sevdalısı’ 20’li yaşlarının baharındaki gencimize Allah’tan rahmet,  yakınlara ve tüm Türk Ulusu’na başsağlığı dilerim.

Bugünkü blog yazımda hafta sonunda yaşanan tüm ‘futbol terörü’ olaylarına yer ayıramayacağım.

Ancak bir İzmirli olarak bugünkü yazımda öncelikle ‘Göztepe gerçeğine’ yer vereceğim.

ATATÜRK Gençliği şöyle tanımlıyor: ‘Gençlik, ‘ömrün baharı,’ ‘heyecanın,’ ‘cesaretin,’ ‘zindelik’ ve ‘gücün zirvesidir.’

Göztepe’nin yaşadığı en zor günlerinde ‘birlikten kuvvet doğar’ ilkesiyle kenetlenen Göztepe taraftarı ATATÜRK’ün özünü ifade ettiği ‘Yalı Grubunu’ maçlarında ‘önderlik’ yapması amacıyla oluşturmuştur.

Futbol kamuoyu şunu çok iyi bilmelidir ki; ‘şiddete önderlik’ yapması amacıyla değil!..

Sizlere, 1967 yılında o günkü adıyla Göztepe olan Gürsel Aksel Stadyumu’nda Ordulararası Futbol Şampiyonu Türkiye Ordu Milli Takımının kalesini koruduğu Ali Artuner’i izlemiş bir büyüğünüz, bir ağabeyiniz olarak sesleniyorum:

‘Özveri timsali’ Göztepeli kardeşlerim öncelikle şu konuda anlaşalım; sizleri birer ‘holigan’ olarak kabul etmiyorum. Bunu böyle bilesiniz...

Ama sizi ‘holiganlık bataklığına’ itmek isteyenler, sizleri ‘holigan’ olarak görmek isteyenler var.

Çünkü Göztepeli ‘serseri’ değildir !..

Çünkü Göztepeli ‘hayta’ değildir !..

Çünkü Göztepeli ‘VANDAL’ değildir !..

Bu nedenle Pazar günü maç sırasında ve sonrasında yapmış olduğunuz ‘futbol terörü’ ve ‘kolektif şiddet’ hareketlerini Göztepeli kardeşlerime hiç yakıştıramadım.

Evinizde herhangi bir nedenle aile bireylerinden biri kendisine yapılan bir ‘olumsuzluk’ nedeniyle evin eşyalarına ve çevreye zarar verir mi?

Hayır!..

Öncelikle hepimizin ‘onur’ ve ‘gurur’ duyduğu Camiamıza ‘terör virüsü’ ne zaman ‘musallat oldu’ biliyor musunuz?

Ben biliyorum. 1980 - 81 Sezonu’nda Göztepe’nin o zaman 1. Lig olan Türkiye Süper Ligi’ne çıktığı tarihle başlar.

33 yıl önceki günleri Genç Göztepelilerle paylaşmak amacıyla tarihin sararmış yaprakları arasına geri dönüyorum.   

16 Mayıs 1981 yılında Karşıyaka, Göztepe’nin önünde1 puan farkla 33. haftaya giriyordu ve kazandığı takdirde son hafta öncesi Süper Lig’e çıkmayı garantileyecekti.

Karnaval havasında geçen 80.000 seyirci sayısı ile rekor kırıldığı Göztepe-Karşıyaka Derbi karşılaşması golsüz berabere sona erdi.

Son hafta Bandırmaspor deplasmanında Karşıyaka gol atamayacak, Göztepe ise evinde Balıkesirspor’u 3-2 yenerek Süper Lig’e çıkacaktı.

İşte Süper Lig’e yükselmeyi Göztepe’ye kaptıran Karşıyakalılar yaşadıkları büyük şoku üzerlerinden atamadılar.

Karşıyakalıların Göztepe’ye duydukları ‘nefret’ her hafta ’interaktif’ şekilde büyüyerek ‘karşı nefreti’ doğuran ’sosyo – psikolojik’ olgu, ‘kolektif futbol sendromuna’ neden olan faktörlerden biridir.

1990’lı, 2000’li yıllara gelindiğinde özellikle Göztepe – Karşıyaka maçlarında ‘futbol terörü’ daha sık ve şiddette meydana gelmektedir..

Ama ‘gerekçelerinizi’ ve ‘haklı nedenlerinizi’ kabul ediyorum.

Şöyle ki; ülkemizdeki futbol kulüplerinin yöneticileri ‘taraftar kitlesine’ ‘idol’ olamadığı gibi; ‘yaşam tarzları’ ve söylemleri’ ile oldukça kötü ‘yol gösterici’ oluyorlar.

Bu sorunun giderilmesi,  Türkiye Futbol Federasyonu’nun Futbol Kulüpleri ile ‘koordinasyon’ ve ‘işbirliği’ içinde yapılmalıdır.

Barış dolu karşılaşmalar dileğiyle,

13.05.2013, Türkiye