Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

“Kürt sorunu” sokakta çözülürse!

“Kürt sorunu” sokakta çözülürse!
 

Bir parti daha mazi oldu...


Demokratik Türkiye Partisi’nin kapatılması için çaba gösteren herkesi kutluyorum.

Elbette en çok teşekkürü, başta bu partinin merkez yöneticileri ve milletvekilleri hak ediyor.

Ardından illerdeki parti örgütlerini, demokratik kitle örgütlerine üye DTP yandaşlarını ve sokakları cehenneme çeviren “çocukları” da şükran duyguları için sıraya koymalıyız.

DTP’nin kapatılmasında, “bile bile lades” sözünün yeni bir sürümü gerçekleşti.

Partinin kapatılmasını sağlamak amacıyla öylesine “malzeme” üretildi ki; eminim, “milliyetçi Kürt” bir yargıç bile olsa, kalemini kırmakta tereddüt etmezdi.

*

Şimdi partinin kapatılmasıyla birlikte, yeni siyasal rantların devşirilmesine dönük yeni politikalar ve eylemler “işbaşı” yapacak.

Nitekim güzel(!) haber fazla gecikmeden İstanbul’dan geldi.

İstanbul’da partilerinin kapatılmasına olan tepkisini “illa da araba yakacağım, cam kıracağım” şeklinde göstermek isteyen Kürt kardeşlerimize; “yetti ulan” diyen ve eline satırı, baltayı, tabancayı, sopayı alan Türk kardeşlerimiz saldırdı.

Arbedeye “seyirci kalmayan” polisin sayesinde şimdilik bir can kaybı olmadı.

Ama bütün Türkiye’nin benzer bir kapışmanın eşiğinde olduğunu düşünürsek, sorunun vahameti ortaya çıkıyor.

Olabildiğince duyarlı ve dikkatli olmamız gerekiyor.

Çünkü pek çok fanatik, sığ düşünceli insan, yaşadıkları çaresizlik duygusunun da etkisiyle, “toplu kıyım”a kadar gidebilecek kadar saldırgan bir ruh hali içinde çevrelerine kin saçıyor.

Hem Türk halkının hem de Kürt halkının içinde yuvalanan bu tip hastalıklı kesimler, ülkemizde iç çatışma isteyenlerin ekmeğine rahatlıkla yağ sürecektir. Yugoslavya ve Sovyetler Birliği deneyimlerini inceleyen biri olarak korkmamak elde değil.

Yıllarca birlikte yaşayan, komşuluk yapan, hısımlık ilişkileri kuran insanların, oluşturulan milliyetçi rüzgârlarla nasıl birbirlerinin boğazını sıktıkları gerçeği, ister istemez bizlerin de kaygılanmasına yol açıyor.

Yakın tarihteki sabıkalarımızı asla unutmayalım.

Çok değil 30 yıl önce Çorum’da, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da ustaca örülen kardeş kavgalarında yüzlerce insanımız öldürülmedi mi?

37 aydının yakıldığı Sivas’taki katliam kaç yıl önceydi ki?

Ya da daha birkaç yıl önce Trabzon’da gerçekleştirilmek istenen “linç” girişimi?

Elbette bu katliamların arka planından bahsedilebilir. Katliamları “yabancı parmağı” ve devletin içine sızan bazı ajanların marifeti olarak kendimizden soyutlayabilir, rahatlayabiliriz de..

Ama sonuçta bu ülkenin şehirlerinde komşular birbirinin boğazını sıktı; aynı işyerinde çalışan emekçiler, iş arkadaşlarını gözünü kırpmadan katletti; İslam inancına aykırı olduğu halde hamile kadınları ve bebekleri bile bu kıyamda acımasızca öldürdüler.

*

Olaylara karışıp geçmişe dönüp bakanlar, böyle bir katliama nasıl katıldıklarını hala anlayabilmiş değiller.

Çünkü insanları birbirine düşman eden, kin ve nefreti üreten siyasi ve sosyal iklimin rolünü o zaman kimseler anlayamamıştı.

Şimdiki siyasi ve sosyal iklimin de çok farklı olduğunu söyleyemeyiz.

Yıllarca şoven milliyetçi duygularla yetiştirilerek ülkenin “efendisi” havasına sokulan ve 25 yılda PKK saldırıları sonucu binlerce şehit cenazesi kaldırmış Türk halkının önüne, tepeden inme “eşit ve kardeş Kürt” projesiyle çıkan AKP hükümeti resmen duvara tosladı.

Yöneticilerinin çabası ve siyasi iklimin etkisiyle DTP’nin kapatılması da, barışa ve çözüme olan inancı iyice zayıflattı.

Ve sokaklarda gözünü kan bürümüş, katliama hazır gönüllü adaylar boy göstermeye başladı.

Sonuçta ABD tarafından AKP hükümetinin kucağına bırakılan ve yönetilemeyen “Kürt Açılımı”, Türkiye’yi hesap edilemeyen bir gerilimin, bir ayrışmanın eşiğine getirdi.

Yapılan tartışma ve suçlamalardan, iktidarıyla muhalefetiyle mevcut parlamentonun da “Kürt Sorunu” konusunda çözüme hazır olmadığını gördük.

“Kürt Sorunu”nu da gündemine alan bir erken seçimin, Türkiye’deki iç kapışmayı frenlemede etkili olmasını dileyelim.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..