"Kuşlar"

Ankara Ankara güzel Ankara . Ankara bu sırala hem siyasette hemde havaca çok soğuk. Aman kendimizi üşütmeyelim. Tabii bilirsinizi kendimizden başka hiçkimseyi düşünmeyiz!!!!

Çok sevdiğim köşe yazarlarında Bekir Çoşkun'un yazısını okudum ve çok etkilendim O da kardan bahsediyor ama aslında en önemli bir konuyu hepimizin unuttuğu önemsemediği bir konudan. Kuşlar ve dışarıda kalan hayvanlar... Evet bugün hepimiz en yakında bir sokak hayvanını görüyoruz. Biz bile bu soğuk havalardan kendimizi koruyamaz
iken onlar ne yapıyorlar acaba. Sayın Bekir Coşkun öyle güzel yazmış ki etkilenmemek elde değil ben bile unutmuştum onları kendimi (kendimizi) düşünmekten. Ve o gün Ankara Sıhhıye Parkı'ndan geçerken kuşları gördüm açlardı, karların içinde birşeyler arıyorlardı karınlarını doyurmak için. Ve o gün Bekir Çoşkun'un yazısında okuduklarım aklıma geldi ve simitçiden simit aldım yere atmaya başladım. Bir, iki, üç, dört demeden bir sürü kuşlarla doldu çevrem. çok güzel bir duygudu hayatta hiçbirşeyden bu kadar zevk almamıştım. Daha sonra tekrar aldım ve tekrar verdim, simit bittiğinde sanki hepsi bana teşekkür edercesine uçtular!!!!!
Bekir Çoşkun'un yazısındaki hikayeyi alıntı yapmak isterim;
Bir cigerci kapısının önündeki kedileri sevmedi, onları istemedi. Sonunda onları çuvala doldurarak uzak bir yere götürürüp attıdı.
O günden sonra kimse dükkanına gelmedi ciğercinin.
Dükkan bomboş kaldı.
Günler sonra bir yaşlı kadın uğradı sadece, "Oğlum burada ciğerci vardı, nereye taşındı?" diye sordu. Ciğerci tek müşteri olsun geldi diye sevindi."Burası teyze" dedi. Kadın çevresine bakarak mırıldandı.
"iyi ama hani kediler yok... İnsan kedileri görünce burada ciğerci olduğunu anlar"
Ciğerci kötü bir şey yaptığını anladı. Kedileri aramaya gitti, uzak bir yerde kedileri başka ciğercinin önündeydi. Ve içerisi müşteri doluydu. Kedilerini almasına yeni ciğerci izin vermedi......"
Bizler de bu canlıların değerini bilmeliyiz gerçekten onlar çok açlar... Bizler de doğada yaşadığımızı ve hayattaki güzellikleri onlarla görüyoruz. Yoksa biz de ciğerci gibi kimsesiz ve mutsuz olacağız ve biz de hayatın yani doğanın içinde yaşayıp yaşamadığımız nasıl fark edebiliriz ki....

Bu konuya deyindiğinden dolayı Sayın Bekir Çoşkuna teşekkür ederim. Herkesi bu soğuk havada dışarda yaşayan canlıların olduğunu hatırlamasını ve onlar için birşey yapmasını istiyorum. İnanın çok zor birşey değil bir kaşık yemeğinizi bir simidinizi eksik yiyin. Onlar olmadan biz bu evrenin güzelliğini anlayamaz ve hayatın içinden birşeyleri arar dururuz çok yakınımızda olsa bile. Yani bizler Tanrının bize verdiği bu güzellikleri kendi ellerimizle yok etmeyelim.