‘Lale Devri’nin hedefi başarısızlık mı?

FOX TV’de yükselişe geçeceği beklenen ‘Lale Devri’ ne yazık ki düşüşünü sürdürüyor. 

Daha önce de yazmıştık, dizinin özenle ele alınması halinde başarıyı yakalayabileceğini! Ancak özenden vazgeçtik, gittikçe daha komik hale getirilmeye başlandı. Hele şu ‘yangın’ sahnesi yok mu? Tam rezalet! Bir ton dayak yemesine rağmen hastaneden elini kolunu sallaya sallaya çıkan Çınar’ın kaldığı çiftlik evi yanıyor. İki itfaiye eri su sıkıyor ama nereye? Yangına olmadığı kesin! Alevler binayı sarmış… Ve onca görevlinin arasından Yeşim korkusuzca atlıyor yanan eve doğru! O hamlesini yaparken, su sıkan itfaiyeci ne hikmetse su sıkmayı bırakıp şaşkın şaşkın seyre geçiyor. Bir diğeriyse peşinden kapıya kadar geliyor ama koluyla yüzünü kapatmanın ve ‘Çok tehlikeli’ olduğunu söylemenin dışında bir şey yapmıyor. Yanan binanın içindeki yangın, dışarıdan göründüğü gibi değil zaten! Yer yer yanıyor her şey… ‘Duman’ olayına hiç değinmemek daha isabetli olur! Çünkü ufacık bir ateşten bile ne denli duman çıkacağı aşikârken, koca ev yanıyor ama nefes almayı zorlaştıracak duman yoğunluğu görünmüyor. Görevi gereği, içeride canlı var mı bakması gereken itfaiyeci, koltukta yatan Çınar’ı kurtarma görevini Yeşim gibi cılız bir kıza bırakıp, yangın mahallinden kaçmayı tercih ediyor! İnsanın bu sahneyi izledikten sonra ‘Acaba hakiki bir yangında da böyle mi yaparlar’ diye sorması elzem oluyor. Küçücük Yeşim, hiçbir yeri tutuşmadan, battaniyeye sarılı Çınar’ı aheste aheste dışarı taşımayı başarıyor. Ne hikmetse, sentetik battaniye onca ısıya karşı tutuşmuyor! Yeşim’le Çınar çıkarken sanki alevler yol veriyor. ‘Bu kadarı da kepazelik’ derken gözüm arka plandaki jandarma ve itfaiyecilerin sakin duruşuna takılıyor! Onlar öyle dururken öndekiler havaya su sıkmayı sürdürüyor… Ne yangın ama! 

Şimdi ‘Yer Gök Aşk’la ‘Lale Devri’ arasında ‘sütanne’ transferi konuşulmakta! Ilgazlarla Hancıoğulları’nı akraba yapan dizi, bakalım Toprak’ın sütünden beslenip gelişebilecek mi? Sanmam ama hayırlısı! 

Anibal Güleroğlu