Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '16

 
Kategori
Anılar
 

"Mavi mavi masmavi hülyalar"

"Mavi mavi masmavi hülyalar"
 

İlle de mavi.


Hey gidi gençlik hey…
 
Renkler hep önündedir ama sen sadece maviyi görürsün. Bulutlar mavi, sen onların üzerinde. Deniz mavi, sen denizin üzerinde. Kuş seslerini duyarsın ormanda, uçuşan beyaz kelebekleri görürsün. Yatarsın yeşil çimlerin üzerine yaprağın altında ki tırtıldan bihaber. Yeşil ağaç dallarının arasından yine gökyüzünün beyaza çalan mavisini görürsün ya da çimlerin üzerinde ki papatyaları.
 
Üzerine bastığın toprağın bağrında barındırdığı binlerce yaşamı görmez gözün ya da duymaz kulakların, çünkü, yere basmaz ayakların. Kızgın güneşle birlikte yazın tadını serinlemek için koşarak atladığın mavi sularda çıkartırsın.
 
Sevinç nidalarıyla eğlencenin sana bıraktıkları, sadece yüzeyindedir o mavi denizin. Oysa derinlerde ki yaşamların farkına bile varmadan kulaç atarsın fütursuzca.
 
Enerjin, heveslerin bir an evvel olmasını istediğin binlerce hayalin, izin vermez derin dünyanın derinliklerine inmene. Ama yakınmışsındır, zor gelmiştir böyle bile yaşamak. Öğrenci olmak, anne babanın uyarıcı ama ters gelen sözleri de zordur sana. Gelecek kaygısına düşüp verdikleri nasihatler, hepsi. Sen sadece maviye ulaşmanın çabasında olduğun için önünde ki karanlığı da görmemiştir gözün. İyi ki varlarmış ve karanlığı aydınlığa dönüştürmüşler bizim için annelerimiz ve babalarımız.
 
Hepimiz yaşamadık mı bunları? Yaşamın biraz daha acımasız davrandıkları da vardı içimizde. Onlar bile o vaktin daha farklı olabileceğini düşünmüşlerdir olgunluk dediğimiz bu yaşlara erdiklerinde. Gençlik böyle bir şey işte. Bu sebepten hatıraları da masmavi ve huzur verir çoğu zaman yaşamın zorluklarıyla aşınmış beden ve ruhlara. Tekrarlanıp konuşuldukça “Hey gidi gençlik, heyyy” dedirtir insana olgunluğun peşi sıra getirdiklerinin yanında.
 
Gözü kördür gencin, karadır da, korku bilmez. Kafasına koyduğunu yapar. Sadece hedefin de; gençliğin özgürlük dendiğinde aklında olan, “mavi” vardır çünkü. Evet, dün bana tek mavinin hakim olduğu 27 yıl evvelini getirdi Kuzenim. Annemin halasının torunudur. Lise yıllarımdan kalan akrabam kardeşim. İlk paramızı da Ereğli de beraber çalışarak kazandık. Hem de akvaryumculuk ve kuşçuluk üzerine Rusya da eğitim almış, kendini bu mesleğe gönülle adamış dedemiz yaşta ki Ekber Amcamızın Showroom’unda. Mesleğini bir sanatkar gibi icra eden bu adamla çalışmak çok zordu. O bu işin ehliydi. Çünkü; o, renkleri keşfedeli, çok olmuştu. Hangi renkle hangisini karıştırırsa ne rengi elde edeceğini çok iyi biliyordu. Dedim ya biz sadece maviyi, belki de biraz daha farklı olan maviye çalan yeşili biliyor,onu görebiliyorduk.
 
O, bize maviden başka renklerin olduğunu öğretmeye çalışıyordu büyük bir çabayla. Yaşamın tecrübe dediği bu yaşta öyle bir dalgalandı ki çılgın mavi birden bire; bitmedi, bitemedi anlata anlata. Çılgın maviye, bu tek renk dünyaya; sevdalarımız eşlerimizi, evlatlarımızı katmıştık rengarenk. İlk önce onlarla birlikte onları anlattık birbirimize. Artık toprağın ve denizin, yeşilin ve mavinin bereket olduğunu bilen yaşlara ermiştik, anladık. Şükretmeyi öğrenmiş; kelebeğin tırtıldan, kuş seslerinin köklerini toprağın bereketli derinlerine salmış, tonlarca yeşilin hakim olduğu ağaç dallarından geldiğini de algılamıştık.
 
Hele hele analığı-babalığı da öğrenmiştik artık. Üstelik bütün renkleri o eş ve evlatlarda yaşadığımızı, bu güzel yaşlara nasıl ulaştığımızı bu kısa ziyarette hiç nefes almadan anlattık.
 
Ne güzel; gençliğim dediğin o masmavi dünya dan bu rengarenk dünyamı ziyarete geldiğin için teşekkürler Kuzen.                                  
                             
 
Toplam blog
: 23
: 124
Kayıt tarihi
: 09.02.16
 
 

Zonguldak da doğdum,  Bartın'lıyım,Evli, iki erkek çocuk annesiyim. Büyük oğlum Türkçe öğretmeni, k..