"Mecliste Linç Olmaz"

Sabah gazetesinin bugünkü manşeti şöyleydi: “Meclis’te Linç Olmaz.” Son günlerde DTP ile ilgili olarak hiç düşünülmeden ileri geri söylenen sözlere, Başbakanın verdiği bir cevaptı bu.

Otuz yıldır devam eden terörden aşırı derecede şikâyetçiyim. Bütün yazılarımda bundan bahsetmişimdir. Aynı şekilde DTP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bütün milletin temsilcisi olarak girip, <ı>"Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim" diye yemin ettikten sonra, PKK ile işbirliği içinde olmasından, ona terör örgütü diyememesinden de şikayetçiyim.

Demokratik hakların sonuna kadar kullanıldığı ve demokratik sistemin sonuna kadar işletildiği Türk parlamentosunda, adı geçen parti yöneticileri ve milletvekillerinin, şartları inadına zorlayarak, bizi dünya kamuoyunda zor durumda bırakmak istediklerinin de farkındayım.

Sabrımızı taşıran söz ve eylemlerle, bizi adeta bir sınavdan geçiren DTP’lilere karşı soğukkanlı davranabilmek gerçekten zor. Siyasetçilerimizin bazıları bu oyuna geldiler ve sert demeçler vermeye başladılar. Bu şartlarda ben başbakanımızın Kasımpaşalı tarafının ağır basarak daha da ağır demeçler vereceğini zannederken, ondan hiç beklemediğim bir olgunlukta, tam demokrat bir devlet adamına yakışır tarzda bir cevap geldi. Bu beni hem duygulandırdı, hem düşündürdü, hem gururlandırdı.

Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan habere göre, Başbakan Erdoğan DTP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik girişime tepki gösterdi ve “Milletin Gönderdiğini Biz Atamayız” dedi. Öte yandan

Ak Parti grubu da bu konuda bir açıklama yaparak, Hukuk devletinde Meclis linç aracı olamaz, açıklaması yaptı.

Demokrasiyi kurallarına göre işletmeyi bu şekilde sonuna kadar başarabilirsek, ben her konuda çok daha iyi neticeler alacağımıza inanıyorum.

*****

Dün, size gazete manşetlerini sunarken, birçok gazetede ilk sayfada verilen sınır ötesi harekatın başladığına ilişkin haberlerden söz etmiştim. Hem Genelkurmay Başkanlığı hem de Başbakan bu konuyu yalanladılar. Aslında bu tür haberlerin sıradan bir magazin dozunda zırt pırt manşete çekilmesine ben karşıyım. Bunlar askeri önemi olan sır değerinde haberlerdir. Fakat Basınımız maalesef bu konuda bence de yeterli ihtimamı göstermiyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye gazetesinin haberine göre, bu konudaki iddiaların asılsız olduğundan bahsettikten sonra “Terör Sona Erecek” diyerek, operasyonların maksadının terörü sona erdirmek olduğunu söyledi.

Zaman gazetesinin “Anlık İstihbarat Başladı” haberine göre, Dışişleri Bakanı Babacan, Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretinin meyvesini vermeye başladığını belirterek, PKK’ya karşı anlık istihbarat paylaşımının devreye girdiğini açıkladı.

PKK’ya 24 saat nokta operasyon yapılacağını duyuran Star gazetesi, haberi “ABD Büyük Sınavda” başlığıyla verirken, Bugün gazetesi, “İstihbaratı Bush Verdi” manşetini kullandı.

Öte yandan Milliyet gazetesine konuşan İngiliz Büyükelçisi “DTP Teröre Hayır Demeli”, ayrıca barışa, refaha katkıda bulunmak istiyorsa, PKK ile aralarına mutlaka mesafe koymalı, dedi.

*****

Ben kendi adıma şehit haberlerini ne okumaya ne de izlemeye dayanabiliyorum. Şehitlerimizle ilgili bir haber Bugünkü gazetelerde manşet olmuş.

Şırnak’ın Gabar Dağı’nda operasyona çıkan üsteğmen Gökhan Yavuz, çatışmadan 1 gün önce emrindeki askerlerden Erdem Yüce’nin Iğır’daki babasıyla bir telefon konuşması yapmış ve terörü bitirinceye kadar burada mücadele edeceğiz, oğlun bana emanet, ona bir şey olursa bana da olur, demiş. Üsteğmen Yavuz o çatışmada askeri Erdem Yücel’le birlikte şehit olmuş.

Posta gazetesi “Son Telefon” manşetiyle sütunlarına taşımış bu haberi. Üsteğmen Gökhan Yavuz’un yaralı askeri kucağında taşırken onunla birlikte şehit olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Sabah gazetesi haberi “Yaralı Askerini Taşırken Öldü” şeklinde vermiş.

Vatan gazetesinde ise daha değişik bir haber var. “Eli Kınalı Mehmetçik” başlıklı habere göre, Kuzey Irak sınırına sevk edilen askerlerden bazılarının eli kınalıydı. Bu Anadolu geleneğinin göz yaşartan bir öyküsü var. Analar evlatlarını vatana kurban olması için askere eline kına yakarak uğurluyorlar.

*****

Diğer gazetelerdeki manşetler de şöyle:

Hürriyet: “Sizi Kıbrıs Yaparım” Rusya Devlet Başkanı Putin’in komşu Gürcistan’ın lideri Saakaşvili’yi sizi Abhazya meselesiyle Kıbrıs’a çeviririm diyerek tehdit ettiği ortaya çıktı.

Milliyet: “Bu Kış Bol Yağış Var” Yaklaşık bir yıldır kuraklıktan kıvranan Türkiye’ye Meteoroloji’den müjde. Bu kış çok yağış olacak özellikle Aralık ve Şubatta barajlarımız dolacak.

Akşam: “Zirvenin Tutanakları” Ankara’da gündemin bir numarası İran’dı. Peres, biz dahil kimse komşumuzu haritadan silmek istemiyor, dedi. Gül, biz de onları telkin ediyoruz, cevabını verdi.

Radikal: “Kemal Abinin İşbilir Çocukları” Maliye Bakanının üç çocuğu Mersin limanına işletim sistemi sattı. İşlemlerde ne torpil var, ne hile, ama limanı kim alırsa alsın onlara başvurmak zorundaydı.

Takvim: “Rezalet : Trajikomik Sabotaj” Diyarbakır’da grevdeki Telekom işçileri fiberoptik kabloları kesti. F-16’lar inemedi. Gözaltına alınan 17 işçiden 12’si tutuklandı.

Yeni Şafak: “Terör Kampından Devlet Şefkatine” Kuzey Irak’taki terör kampında hamile kalınca Türkiye’ye kaçan burada da töreden korkarak polise teslim olan Kadriye K, kadın sığınma evinde korumaya alındı.

Star: “Tavukçu Arif’in 1,5 Trilyonluk Loto Firarı” Dedikodu çıkınca Vallahi talihli ben değilim diye yemin eden Arif İlhan, dün sırra kadem bastı.

Star: “Üçüncü Köprünün Startı Verildi” Bolu tünelini tamamlayan hükümet 3. köprüye de el attı. Çalışmalar hızlandırıldı. İlk ihale 2008’de.

Bugün: “Kutsal Hazine Sütunu” İstanbul’daki Çemberlitaş’ın altında yer alan bir bölmede peygamberlere ait eşyaların bulunduğu ileri sürülüyor.

Bugün: “Hastanelere Özel Dopingi” Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’nin 70 bin yatak açığını gidermek için kamu-özel ortaklığı hastaneler projesini hayata geçireceklerini açıkladı.

Vatan: “Saddam’ı İdama Uğurlayan Adam” Devrik Irak lideriyle aynı hücrede 8 ay geçiren FBI ajanı Saddam’ın son sözlerini kitap haline getirdi.

Cumhuriyet: “Militan Gibi Avukat” Arslan’ın avukatı Danıştay’a yönelik saldırının ibadet amacı taşıdığını savundu.

Cumhuriyet: “Santrala Çernobil Denetimi” Türkiye’nin yapacağı nükleer santraller bu konuda sabıkalı olan Ukrayna’ya emanet edilecek.

Güneş: “Dolar Bir YTL’nin Altına İnecek” Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, çok tartışılacak bir tahminde bulundu.

*****

Spor haberlerine gelince:

Fanatik gazetesi “Ve Carew Konuştu” manşetinin altında, ünlü futbolcunun, Beşiktaş benim eski takımım, Fenerbahçe de benimle ilgileniyor ama, son kararı kulübüm verir, dediğini belirtiyor..

Ayrıca ikinci olarak Fanatik’te Rıdvan Dilmen’in kaleminden “Norveç’i Yenelim” manşeti var.

Fotomaç gazetesi Galatasaray’ın Aston Villa’da oynayan İsveçli savunma oyuncusuyla ilgili bir transfer haberi var. “Mellberg Galatasaray’a” diyor.

Fotospor gazetesinde ise “Fener’e Müjde” başlığıyla verilen haberde, İnter’in Adriano için bir indirim yapabileceğinden bahsediliyor.

“Goool” manşetinin altında ise, Beşiktaş’ın Tuncay’ı kiraladığı, Galatasaraylı Sabri’nin de rotayı Kadıköy’e çevirip Fenerbahçe’ye koştuğu iddia ediliyor.

Bugün siyasi gazetelerden birinde Yeni Şafak’ta çıkan bir spor haberiyle yazımı noktalamak istiyorum. Dünya Ampute Futbol Şampiyonası’nda Fransa’yı 8-1 yendik. “Engel Değil” başlıklı habere göre hepsi bir kolu bir bacağı olmayan savaş gazilerinden oluşan takımımız, ilk maçta da İngiltere’yi 2-0 yenmeyi başarmış. Tebrikler çocuklar….

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden buluşabilmek ümidiyle…