“Meğer kağıttan kaplanmış” CHP, TSK

Ülkemizde gelişmesi istenilen demokrasiye paralel olarak kurum ve kuruluşlarımız STK larımız, siyasi partilerimiz, halkımız hazır mı? 

Haber Türk'ün sorduğu bir sorudan dolayı halkımızın hazır olmadığını hayretler içinde gördüm. 

“Provokasyon nedir?” diye soruyor. 

Güncel bir soru. 40 bin insanımızın öldüğü terör belası nedeniyle belki 40 milyon kez kullanılan bu yabancı kelimeyi halkımız hala özümsememiş ne demek olduğunu hala bilmiyor. 

Şaştım vala, Provokasyona “yemek adıdır” diyen de var, “parfüm adıdır” diyen de var. 

Der tabii. 

Eğer bir profesör bir genel başkan yardımcısı, ülkesinin ordusu için “Meğer Kağıttan Kaplanmış” derse parfüm değil ama çok başka kokular gelir milletin aklına. 

“Daha büyük bir isyan çıkması lazım” diyene ne diyeceğiz? Sokak sokak savaşma çağrılarının demokrasi ile ne alakası var? 

Hiçbir şey üretmeden, o manasını bilmediği kelime provokasyon ve hezeyanlarla iktidar rüyası görme olayıdır bu. 

Silahlı kuvvetlerimizi ille de siyasi mücadelede bir ayar vermesini istemek ne ile izah edilir? 

Hiçbir kesim Anayasal görevi dışında hiçbir göreve çağıramaz ordumuzu. 

Zaten Silahlı kuvvetlerimiz açıkça 'Askeri siyasete çekmeyin' demiyor mu? 

Peki bir değerli hukukçunun bu anormal açıklaması ne ile izah edilir. 

Kolay yolla iktidar olmanın yolu, birileri alsın, 50 senedir alamadığımız iktidarı bize teslim etsin! 

KILIÇDAROĞLU ve etrafında topladığı çok saygı değer insanların iktidarın açıklarını yakalayıp halkımıza bunları anlatmak suretiyle iktidar olma yeteneği ve imkanı giderek azalıyor. 

Bu inanılmaz açıklamaların halkımız üzerinde yapacağı bir travma yok. Korku yok. Belli odakların bu kabil siyaseti proveke ederek puan toplama oyunlarına karşı son derece duyarlı ve tepkili. 

CHP lilerle konuşuyorum. “Bu sözlerin davranışların halkın nezdinde itibar görmesi mümkün değil” diyorlar. 

Peki, bu bilinmesine rağmen bu kargaşa çığırtkanlığı neden yapılıyor. 

Ben söyleyeyim. 

Ülkemizde tek başına iktidar ancak bu şekilde meydana gelir ve o da Ak Parti olur. 

Halkımızın elbette sorunları var. Bunu çözmenin yolu orduyu göreve çağırmak mıdır Allah aşkına. 

Bu kadar ağır bir sözü söyleyeceksin sonra “Benim TSK'dan darbe yapsın diye bir beklentim olamaz.' Üzdüysem özür dilerim” diyeceksin. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu sayın profesör. 

Hazıra konma sevdanızdan vazgeçmediğiniz sürece siz ve sizin gibilerin bu ülkede iktidar olma şansı yoktur. 

Tez elden halka gidin, onu dinleyin, derdine ortak olun. Onun istek ve beklentilerini politik malzeme yapın. İktidar olmanın yolu budur. 

Anadolu bedevilerin yaşadığı çöl değildir. 

Türk milleti ve halkı da Ne Tunus nede Mısır halkına benzer. 

Onlar bizim 1950-60 almışlarda yaşadıklarımızın yeni yeni versiyonlarını uygulamaya alıyorlar. 

Siz bugün ki Türkiye’yi doğru okumaya, halkın istek ve beklentilerini doğru tespit etmeye bakın. Yani halkın yanına gidin onun ne dediğine bakın. 

Sevgi ve saygılarımla