"Memleket isterim" diyor Cahit Sıtkı Tarancı...

Diyarbakırlı CAHİT SITKI TARANCI'nın Otuz Beş Yaş şiiri ile Memleket İsterim şiirini bilmeyen yoktur.

İlkinde hayatın basamaklarını anlatırken; eğer yatağımızda ölürsek biri gün 'uyudun uyanamadın' diye de ömrümüzün nasıl son bulacağını anlatır.
'Yaş otuz beş yolun yarısı eder,
Dante gibi ortasındayız ömrün, diye başlattığı o ömür destanı,
'Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında' diyerek bitirir.

İkinci şiirinde ise 1940'lardaki Türkiye ve dünya çalkantılarının da etkisi ile Memlekte İsterim şiirini yazar 1946'da.
'Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun' diyerek tanımladığı ülkemiz için o günlerden bize şöyle seslenir Cahit Sıtkı:
'Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.'

2 Ekim 1910 günü Diyarbakır'da doğan Cahit Sıtkı Tarancı yakalandığı amansız hastalık nedeni ile bir yıl kadar Diyarbakır'da doğmuş olduğu evde tedavi olsa da son bir umut olarak tedavi için gittiği Viyana'da 13 Ekim 1956 günü hayata gözlerini yumar. Mezarı Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’ndadır. O sadece şair değil öyküleri ve 1928'de tanıştığı arkadaşı şair ve öykücü Ziya Osman Saba (1910-1957)'ya yazmış olduğu mektupları ile de ünlüdür. O'nun, 'Türkçe ağzımda anamın sütü gibidir' sözü de şiirleri ve diğer yazdıkları ile birlikte unutulamayacak sözlerinden biridir.

Ey Cahit Sıtkı TARANCI senin Diyarbakır'da içinde büyüdüğün ve hastalığının yaklaşık bir yılını içerisinde yatarak geçirdiğin o güzel babevini görmüş olmak ve kısa da olsa bir tanıtımını yapmış olmak gibi bir görev yerine getirmiştim senin için...

Ey Cahit Sıtkı TARANCI bütün o güzelim şiirlerin ve diğer yazdıkların bize birer mirastır.
Ne yazık ki çoğu iktidar sahipleri öncelikle kendi ikballeri, yakınları ve hempaları için çalıştıklarından; toplumun ezici çoğunluğu Osmanlı çağlarında olduğu gibi senin de vurguladığın o varlık yokluk durumu ile ‘kardeş kavgası’ bir türlü son bulamadı.

Sen gittikten sonra bile ne dertlerimiz bitti ne ömrümüzün törpüsü siyasi açmazlardan kurtulduk ne 'gönüllerde hasret' ne de 'kardeş kavgası nihayet' buldu.

Ey Cahit Sıtkı TARANCI Otuz Beş Yaş şiirin sık sık dilimize dolansa da o Memleket İsterim şiirin özellikle son otuz yıldan bu yana dilimize dolanmaktan da öte değerli sanatçılarımızın o güzel yorumları ve sazları eşliğinde kulaklarımızda yankılanıp durmaktadır gün be gün...

Az sonra benim naçizane senin için yazmaya çalıştığım bu bir kaç sözden sonra sevgili arkadaşlarım ile birlikte Sevgili Onur Akın'ın sesi, sazı ve o güzelim kara taşlı Diyarbakır görüntüleri eşliğinde Memleket İsterim şiirini dinleyeceğiz...

İnşallah nurlar içinde uyumaktasın saygıdeğer insan...
Mekanın Cennet olsun...
Eğer üç buçuk dakikanız var ise Cahit Sıtkı TARANCI'nın 'nasıl bir memleket' istediğini Onur Akın'ın sesinden dinleyelim...

http://www.youtube.com/watch?v=66PbwEsbHcg