Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '19

 
Kategori
Tiyatro
 

"Merhaba" Müzikli Gösteri

                                           Memleketim

Memleketim, memleketim, memleketim,

Ne kasketim kaldı senin ora işi,
Ne yollarını taşımış ayakkabım,
Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
Enfarktındayüreğimin,
Alnımın çizgilerindesin

Memleketim, memleketim, memleketim...

N:H 

"Tiyatro aşka benzer. İnsanı hazin hazin ağlatır! Ama verdiği acının gücünde bir başka tat bulunur. Tiyatro evrene benzer. İnsanı doya doya güldürür! Ama yansıttığı tuhaflıklar, gülerken ağlamak için istekler doğurur! “   Namık Kemal

Merhaba! Diyorum. Evet, Merhaba! Kuruluşunun 50. yılında  Dostlar Tiyatrosu; tek kişilik oyunların ustası  Genco Erkal’ın hem uyarladığı, hem yönettiği, hem de rol aldığı yeni oyunu Merhaba”Kenter Tiyatrosu’nda izleme fırsatım oldu.

İlk kez geçtiğimiz eylül ayında New York’ta sergilenen müzikli oyun “Merhaba”, Usta Sanatçı Genco Erkal’ın “Benim yazarlarım” dediği: Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nâzım Hikmet ve William Shakespeare’in yapıtlarından oluşmaktadır.

Yazın ortamının anılan beş büyük ustasıyla müzikli bir yolculuğa çıkarıldık! Yolculuk, ne yolculuk! Yıllar öncesinden izleyenlerine seslenen yazarlar; dünyanın ve ülkemizin hal ve gidişi üzerine kimi zaman güldürücü, kimi zaman hüzünlü, öfkeli gözlemleriyle yaşadığımız karanlık günlere ve geleceğimize ışık tuttular, diyebiliriz. 

Genco Erkal’ın bu yeni oyununun çöreklenen umutsuzluğu silkeleyen bir tür gönül gücü (moral aşısı) işlevi görmesi, umutları yeşertmektedir.

Müzikli bir gösteri olan oyunda; Fazıl Say, Kurt Weill, Yiğit Özatalay, Arif Erkin ve Selim Atakan’ın besteleri, piyano ve basklarnet eşliğinde ustaca seslendirildi.

Sahne tasarımını Cihan Aşar, giysi tasarımını Özlem Kaya, ışık tasarımınıHakan Özipek özenleyaptılar.

İzlenmesini salık verdiğim bu oyunun müzik yönetimini ve düzenlemesini güleryüzlü genç sanatçı, piyanist Yiğit Özatalay başarıyla yürüttü ve gereken alkışı aldı!

O sırada Shakespear’ in özgün söylemini anımsadım: “Müzik aşkı besteler.”  Müzik, bir anlamda aşka dönüş demektir. Ayrıca Genco Erkal, Shakespear’in  “Vazgeçtim Bu Dünyadan…” başlıklı şiirini de seslendirdi:

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, 
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, 
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, 
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’ e,
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama 
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama…

Çeviren: Can Yücel    William Shakespeare

 

Salonu dolduran tiyatro severler, çıt çıkarmadan ve ilgiyle 90 dakika süreli aksiyonlu oyunu izlediler! Oyun sonrası dakikalarca ayakta alkışladılar!

Başta Sanatçı Genco Erkal ve Piyanist Yiğit Özatalay olmak üzere, emeği geçenleri ayrı ayrı kutluyorum ve başarılarının artarak sürmesini diliyorum.

                                                                   *

Salondan ayrılırken tiyatro ile ilgili söylenmiş kimi tümceler de benimle beraber yolumda oldu: Tiyatrosuz bir toplum, yeni doğmuş bir çocuk sayılır. Tiyatro, adamı insan eden sanattır. Tiyatro, toplum kültürünün aynasıdır. Tiyatro, gönüller arasında bağ kurar. Tiyatro, kalp perdesini açan bir sanattır.

                                                                   *

 

                   Sahne

 

Senin sorunlarınla diridir sahne.

Öz benliğinle yüzleşme yeridir sahne.

Dünya sahneden sunar sana kendini.

İnsanın ölümsüzleşme yeridir sahne.

 

Oyunda durmadan kendini ararsın.

Şu göklerin altında oynadıkça varsın.

Aşkın, kederin, umutların, sevincin...

Sen bunları oynayabildiğin kadarsın.

 

Sahnede sensin ölen, sensin öldüren.

Kendi gülünç hallerindir seni güldüren.

Dünün, bugünün, yarının sahnededir.

Sahnedir sana tüm boyutlarını veren.

 

Hem sen hem başkası olmaktır oynamak.

İnsanlığı kendinde bulmaktır oynamak.

Hayatı şeklin büyüsüyle avlayıp

Evrende coşkuyla yer almaktır oynamak.

                                                                 

             A. Turan OFLAZOĞLU

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..