Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '11

 
Kategori
İlişkiler
 

"Merhaba"

"Merhaba"
 

Yolda, işte, gerçekte, sanalda, telefonda, karşımızdaki insana önce “merhaba” deriz. Ya da “selam” deriz.

Ben selam kelimesini az kullanırım, sıklıkla “merhaba” derim, belli bir nedeni yok, alışkanlık işte. Bunca yıl “merhaba” kelimesinin gerçek anlamının ne olduğunu da hiç düşünmedim. Sadece insanlara ilk yaklaşımımda bir içtenlik, bir samimiyet hissettirebilmek için kullanıyorum.  Karşımdaki insan da “merhaba” ile yaklaşınca ben de aynı şeyi hissediyorum.

Dün aklıma takıldı, ne demektir bu “merhaba”? Gerçekte neyi ifade ediyor?  İnternette sözlüklere baktım…

Merhaba:  günaydın ya da hoş geldiniz anlamında bir esenleşme sözü.

Me'rhaba: Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma sözü

Kelimenin kökeni Farsça imiş, bilmiyordum, öğrendim. Kelimeyi ikiye ayırıdığımızda “mar” ve  “heba”  kelimelerinden oluşuyormuş.  “Mar”  Farsça'da yılan demek, “Heba” ise heba etmek, yok etmek.  Yani asıl anlamı aramızdaki yılanı öldürelim , düşmanlığımızı yok edelim.

Farsça’da genel kullanım anlamı ise “Benden size zarar gelmez'' demekmiş.

“Merhaba” …yani “benden size zarar gelmez”…çok hoşuma gitti. İyi ki şimdiye kadar hep “merhaba” demişim.  Kelimenin gerçek  anlamını bilmeden tamamen amacıma uyan bir şekilde kullanmışım. Merhaba kelimesinin içinde bir rıza, bir güven, itimat ve sadakat var. İçtenliği, samimiyeti, güveni karşımdakine hep hisseterebilmek  isterdim. Hissedemeyenler için de benim  yapabileceğim fazla bir şey yok, zaten bu tiplerin, ben nasıl yaklaşırsam yaklaşayım sadece kendine güvenebileceklerini de ben hissediyorum.

Şunu da görüyorum ki; "merhaba" demek günümüzde gerçek kullanım anlamından çıkmış, sadece göz göze gelip merhaba diyerek geçiştirilmekte ve gün geçtikçe de asıl anlamından uzaklaşmakta..öylesine “merhaba” diyoruz, sadece kibarlık olsun diye ya da sadece bir kelime sarf etmiş olmak için.

Hele ki hepimizin sanalla gerçek arasında kişiliğini kaybettiği şu devirde, dijital merhabalarla kendimizi ifade etmenin ne anlamı olacak ki? Bas tuşlara “merhaba” de…yani  “bana güvensen da olur güvenmesen de” der gibi bir dijital merhabaların arasındayız….ne fena!

Tıpkı aynı adrese çıkmayan kelimeler gibi, “merhaba” denildiğinde de anlamını nitelendiremiyoruz, “ortak algı” oluşturamıyoruz.

Böyle güzel kelimelere sahipken, bir “merhaba” dan ayrı ayrı şeyleri anlamamız ya da hiç anlamını bilmeden öylesine kullanmak, tıpkı diğer kelimelerimizin de her zaman aynı adrese çıkmıyor oluşu gibi! …düşündürücü değil mi?

Bizim toplumumuzun en ciddi sorunlarından birisidir bu…aynı kelimeleri kullanırız ama bu kelimelerden nedense aynı şeyleri  anlamayız, özellikle sanal ortamda bu dahada belirgin. İkimiz de “merhaba” diyoruz ama bir kelimeden dahi aynı şeyi algılayamıyoruz.

Günler geceler boyu tartışıp, memleket sorunlarına bir türlü  çözüm bulunamayışının nedeni de bu galiba…kelimelerin anlamını bir türlü ortak noktada kesiştirememek.

Toplumda birbirine yabancılaşmak da böyle böyle başlıyor işte…bir “merhaba” yı dahi ortak algılayamıyoruz ki diğer kelimelerde ortak bir algımız nasıl oluşsun?

“Merhaba” kelimesini anlamında ortak hale getirebilmek için benden bir adım…

“MERHABA”…benden size zarar gelmez.

***

Usta’yı  bir “Merhaba” ile analım mı?
 

MERHABA ÇOCUKLAR

Nâzım, ne mutlu sana
cân ü gönülden,
ferah ve emin,
«Merhaba,» diyebildin.

Sene 940.
Aylardan temmuz.
Ayın ilk perşembesi günlerden.
Saat : 9.

Mektuplarınıza böyle mufassal tarih atın.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz
ki en kalın kitaptan çok yazısı var :
ayın, günün ve saatın.

Merhaba, çocuklar.

Bir geniş
bir büyük «Merhaba» demek,
sonra bitirmeden sözümü
yüzünüze bakıp gülerek
— kurnaz ve bahtiyar —
kırpmak gözümü...

Biz ne mükemmel dostlarız ki
kelimesiz ve yazısız
anlaşırız...

Merhaba, çocuklar,
merhaba cümleten...

Nazım Hikmet RAN

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..