Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

[Meslek Efsaneleri] Doktorların tıp fakültesi hayalleri

[Meslek Efsaneleri] Doktorların tıp fakültesi hayalleri
 

NOT: Bu yazı meslek efsaneleri yazı dizisinin bir bölümüdür

Hatırlayanlar bilir; bir önceki söyleşide öğretmenlerin şaşalı yaşamları konusunda yazdıklarım sayesinde öğretmenlerin aslında süper lüks yaşayan zengin varlıkları olduklarını ispatlamış ve onların maskelerini düşürmüştüm. Medyada sürekli maaşlarının yetersizliğinden yakınan öğretmenlere haddini bildirmek adına yazdığım bu ibretlik yazıya isteyenler BURAYA tıklayarak ulaşabilirler.

Bu yazımızda ise doktorların tıp fakültesi hayalleri üzerine biraz beyin cinmastiği yapacak ve onları anlamaya çalışacağız. ÖSS, ÖYS, ÜS, LYS, YGS adı her sene periyodik olarak değişen tüm bu sınavlara girmek için çaba sarf eden milyonlarca gencin hayalindeki mesleğin amacı para, statü ve yaptığı işten zevk almaktır.

Bu hayallerin zirvesinde elbette ki doktorluk yatmaktadır. 2012 yılı itibariyle pratisyen bir hekimin bile aldığı maaş 3000 TL civarındadır. TUS denen o sınavı geçenler ise 3500 TL civarına terfi ederek Türkiye'de kefeni yırtmanın bir yolunu bulmuşlardır. Her mantıklı çift gibi fakültede tanıştığı biriyle evlenen doktorlar bu meblağı 6000-7000 TL bandına çekmekte, hele ki döner sermaye sistemiyle çalışan bir kurumda görevlilerse bu paranın 10.000TL bandına çekildiğine şahit olmaktadırlar.

Tıp fakültesini kazanan her gencin hayallerinde işte bu Türk Standartlarının bir hayli üzerindeki yaşam koşulları vardır. Bundan birkaç sene öncesine kadar da "Sabah 9:30 da gelirim 12'de gider muayene haneme geçerim. İşten alırım 5000-6000 (döner sermaye ile birlikte) muayenehaneden de gelse en az bi 3000 Allah bereket versin. Bir de eşim aynısını yapsa 20.000TL bandına çıkar 8 senede vuracağımız voleyi 3-4 senede babalar gibi vururuz." tipinde bir hayal vardı ancak bakanlık bu hayale bir dur dedikten sonra 3-4 sene içerisinde gerçekleşen hayaller 7-8 sene içerisinde gerçekleştirilmek üzere ertelenmiş oldu.

Doktorların bir de kabusları vardır elbet. Devlet hastahanelerinin yayılımının iyi olmadığı illerde çalışan doktorlar günde belki 300 hastaya bakmak zorunda kalmakta ve bu da ancak mantıksız bir sürat denemesi olmaktan öteye geçememektedir.

Kapısında bekleyen yüzlerce hastanın birbirini ezdiği hastahanelerimizde ortalama 2-3dk gibi bir sürede hastanın dertlerine deva bulması beklenen doktorlar da hastanın tipinden patoloji analizi yaparak akıllarına yatan bir ilacı yazmak dışında bir çare bulamamaktadırlar.

Kısacası maddi olarak doyurucu da olsa eğer kapısında yüzlerce hastanın çalıştığı bir hastahaneye denk geldiyse çekilmesi güç bir kabusa dönüşebilecek olan doktorluk da Türkiye'deki fantezi mesleklerden birisidir ve tıp fakültesindeki hayaller pek de arzulanan şekilde tezahür etmeyebilir (en azından manevi olarak)

 

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..