"Namus" davası geri çekilir mi? Volkan neden sevilmiyor?

Dün akşam duyduğumda inanmamıştım. Milyonların gözünün içine baka baka yalan söyleyebilen kişilerin sadece politikacılar olduğunu sanırdım. Meğer Spor Kulüpleri Yöneticileri de varmış!

Dün önce Etik Kurul'un raporu henüz açıklanmadan içerik konusu basına "sızdırıldı" ve kamuoyu "alıştırılmaya" başlandı. Öğleden sonradan akşama kadar bütün internet siteleri, radyo ve TV kanalları raporun içeriğini adeta "kendileri yazmışçasına" anlatmaya başladılar. Akşam olup da millet kıvama gelip, şike davasının "iç edilmesini" yavaş yavaş kabullenmeye başlayınca küçük başlıklarla bu haberi geçmeye başladılar.

NTVSpor radyoda akşam Gürcan Bilgiç FB'li bir taraftara CAS'taki dava çekilirse tepkisinin ne olacağını soruyordu. O anda haber servise verilmişmiydi bilmiyorum. Ancak "FB davayı çekerse....." diye sormasını ben şuna yordum:

"Gürcan Bilgiç davanın resmen geri çekildiğini belki önceden biliyordu, belki o an öğrendi ama açıkça söylemek istemedi.. Taraftarın tepkisini bu yüzden sordu".

Piyasadaki birçok Fenerli hatta Fenerli olmayan "skor" yazarını bir kenara; Gürcan Bilgiç'i ayrı bir kenara koyarım. Kimse yanlış anlamasın. Gürcan Bilgiç her Fenerli yazar gibi Kadıköydeki maçta tepkisini koyduğunda "sıradan" diyebilirsiniz. Ancak galip gelinen Arena'daki maçtan sonra galibiyet ve skor sarhoşluğuna kapılmayıp, takımı hakkındaki "acı" gerçekleri yazmaktan çekinmeyen, yalakalık yapmayan biri olduğunu gördüğünüzde onu ayrı bir yere koymanız gerekir.

Gerçi konumuz Gürcan Bilgiç değil. Etik Kurul hakkında da söylenecek birşey yok! Herşey planlı programlı çalışıyor! Beşiktaş'ın bugünkü haline bakın! O konuda da bir ara BJK'li kardeşlerimin affına sığınarak birşeyler yazacağım ama kısmet bakalım! Beşiktaş'ı bu günlere getiren insan bugün TFF'nin başında! Dün yine bir futbolseverin dediği gibi; "UEFA bize neden ceza versin ki; biz zaten en büyük cezayı kendimize verebiliyoruz. BJK'yi bu hale sokan adamları utanmadan TFF başkanı yapıyoruz.. BJK bu hale geldiyse Milli Takım'ın gelecek birkaç yılını siz düşünün artık".

Sorun, 3 Temmuzdan beri herşeyin FB ve Lig TV'ye göre senaryolanıp kurgulanıp sahnelenmesi. Biz bu oyunu kendi içimizde gayet güzel birbirimize yedirdik; milleti uyutup 1 gecede herkesi ak-u pak eyledik. "Etik" denen kurulun raporunun içeriği hakkındaki neredeyse "herşey" belli bir amaç uğruna bizlere servis ediliyor bugün!

Hemen ardından da CAS'da devam eden "namus davası" bir oldu bittiyle alel acele geri çekiliyor. Kararı aylar önceden verilen; ancak TFF'ye güvenmedikleri için Etik Kurul raporunu beklemeyi tercih edip; arada taraftara gaz verip "namus davamız" naraları atılan bir meselenin kısacık bir açıklamayla duyurulması "kaçak güreşmek" değil de nedir?

FB'li taraftarlar diyorlar ki; "FB alacağını almıştır, tazminatı TFF öder". TFF daha ne ödesin sevgili kardeşim? Uyduruk bir play off icat etti; havadan bir dolu yayın geliri kazandırdı, bir gecede aklayıp paklayıp cilalayıp sabunlayıp tertemiz yaptı herşeyi! Daha sana ne ödeme yapmasını bekliyorsun.

Sen ordan ufak işlerle uğraşacağına; "bu bizim namusumuzdur" deyip, 2 gün sonra "namus"tan vazgeçene hesap sor!  Sor; çünkü "benim namusum" değil; "bizim namusumuz" diyerek seni de ortak etmiştir! Senin namusunu da hiçe saymıştır! Öyle bir ihtimal yok ama biz yine de varsayalım ki "TFF bir miktar tazminat" ödeyecek! O zaman da şunu sor : "Efendi; benim namusumu kaç paraya sattın?"

Yazık; vallahi çok yazık! Haberiniz yok; asıl tazminatı GS'a ödeyecek TFF! Hem de sizin cebinizden! UEFA eğer hiçbir takımımızı almazsa; gör bak TFF kime neler ödüyor! O paralar da zannetme ki Ali Koç'un, Nihat Özdemir'in cebinden çıkacak! Senin aldığın decoderden, benim aldığım formadan, statta içtiğim çay parasından, vs.. Senden benden çıkacak dostum! Artık aklını başına al lütfen; namusunla oynayanlara bu kadar yüz verme!!!!

*******************!   

"Etik" denen kurEbir oldu bittiyle geri çekiliyor!

Hani Volkan diyor ya; "Beni Fenerli olduğum için sevmiyorlar" diye... Kimsenin FB ile bir alıp veremediği yok Volkan! Bak Volkan;

Schumaher FB'ye geldiğinde GS lılar olarak biz de sevindik;

Semih GS'den FB'ye gittiğinde kimse Semih'e düşman olmadı;

İlyas, Raşit FB'den GS'ye geldiğinde de kimse düşman olmadı;

Feyyaz BJK'den FB'ye geldiğinde de kimse düşman olmadı;

Bugün eleştirdiğimiz Rıdvan bile önce GS formasıyla resim çektirip sonra FB'ye transfer olduğunda kimse düşman olmadı;

Tanju GS'den FB'ye gittiğinde yine kimse düşman olmadı...

Erdoğan Arıca'ya kimse düşman olmadı; kimse sevmemezlik etmedi!

Şimdi hepsiyle kendini bir kıyasla bakalım! Hangisiyle ortak bir özelliğin var? Onları söyle; doğruluk payı varsa söz seni sevicem!