Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '09

 
Kategori
Eğitim
 

"Ne olursan ol yine gel" sözü Mevlana'ya ait değil!..

"Gel... Gel, ne olursan ol, gel!.. İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol, gel!.. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!.." Bu özlü sözlerin Hazreti Mevlana'ya ait olduğunu bilenler yanlış biliyor.

"Gel... Gel, ne olursan ol, gel!.." veya "Ne olursan ol, yine gel!.." dizesiyle başlayan ve ister günahkar olsun; ister sevapkar olsun herkesi dergahına çağıran bu söz dizini Orta Asyalı ünlü sufi Ebu Said Ebu'l Hayr'a aittir.

Bu konuda Yeniçağ Gazetesi'nin bilge yazarı Hasan Demir, 23 Aralık 2009 Çarşamba günü "Başbakan Erdoğan, gözümüzün içine baka baka!.." başlıklı bir yazı yazdı. Dilerseniz anılan yazıyı okuyabilirsiniz.

Anılan yazıda Hasan Demir; Ebu Said Ebu'l Hayr'ın çağrısının neye olduğunu da şu satırlarla belirtmiş: "Bırak şucu bucu olmayı, İslam'a gel diyor. Ateşe tapıyor olabilirsin, her türlü günahı işlemiş bulunabilirsin, belki binbir fitnenin müsebbibisindir; ama asla umudunu kesme, o halini terk et, tövbeni yenile. Allah, tövbeleri kabul edendir diyor..."

Şeyh Edebali'nin nasihatı da Edebali'ye ait değil. Bu nasihatın da İttihat ve Terakki'nin bir yutturması olduğunu tarihçi Murat Bardakçı yazmıştı.

Güzel sözleri güzel insanlar söyler; güzel sözlerin toplumun en kalbi sevgisini kazanmış şahsiyetlere maledilmesi de doğaldır. Benim asıl üzerinde durmam gereken nokta başka.

Şu güzel ülkemiz son dönemde öyle bir hale getirildi ki, kimse kimseye "Ne olursan ol yine gel!.." demiyor. Ne insanımıza ne de inancımıza uymayan bir durum... Kötü bir durum... 1946'dan 1960'a; 1968'den 1980'e; 1984'ten üç gün sonra gireceğimiz 2010 yılına kadar hep gerilim yaşandı. Acı ve gözyaşı milletimizin sevgi deryasını allak bullak etti...

Evet; kimi ırkçı, kimi kendine göre aydın, kimi bölücü, kimi mezhepçi, kimi cemaat çemberinde; kimi menfaat peşinde, kimi fitne fesat oyunu tezgahlamakta, kimi kendi dar dünyasında, kimi binbir dert içinde, kimi entel, kimi dantel...

Oysa eksik olduğumuz gerçeklik çok net: Çok çalışsak, çok okusak, birbirimizi her zaman ve her gün daha da artan bir sevgiyle sevsek; tarihten ders alsak, eşitlik ve adaletle hareket etsek hep ilerleyeceğiz. Bu çilekeş dünyada çile çeken mazlumların da, insanlık aleminin de umudu olacağız...

Ne zaman bir gerilim yaşansa sonu hiç iyi olmuyor. Dilerim iyi olsun.

"Beni ağlatma ki sen de gülesin, / Hem murada, hem maksuda eresin!.." diyor ozan.

Etrafımıza baktığımızda ağlayanların çok olduğunu görmekteyiz. Bu hal ile "hem murada, hem maksuda" nasıl ereceğiz?!..Kurban Bayramı'nda burada yazmakta olan arkadaşlarıma kutlama mesajı yollayamadım. Milletimin yüzü gülmüyor, benim de içimden gelmedi... Tarihçi Cemal Kutay'ın bir programında dinlemiştim. Sadrazamın biri padişaha "Kan döneminin bittiğini bu millete inandırmamız lazım" demiş. Bu yönde çalışma dileğinde bulunmuş. Bugünden tezi yok böyle bir sevgi seferberliğine girişsek iyi olmaz mı?!.. Diyanet İşleri Başkanımız Profesör Doktor Ali Bardakoğlu da "Merhamet seferberliği"nin yapılması önerisinde bulunmuştu.

2010'a üç gün kala yeni yılınızı kutlar; sağlık ve esenlikler dilerim..

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..