Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

"Neremiz büyüyor?"

Bu soruyu yemin olsun ben sormadım! Bana sorsalardı eğer, bu ülkede devletiyle ve vatandaşıyla, hep “Borçlarımızın” büyüdüğünü, ortalık yerde dangadak söyler, başıma da olmadık işler açardım, zati bu huyumu bilirsiniz… 

Bunu söyleyen kişi; Atatürk’ün “İzmir Birinci İktisat Kongresi”nde alınan kararlar doğrultusunda ve “Büyük Taarruz”un ikinci yıldönümü olan 26 Ağustos 1924 tarihinde, sadece “1.000 000 (Bir Milyon)” lira sermayeli, iki şube ve 37 personelle kurulan “İŞ BANKASI”nın bugünkü Genel Müdürü sayın Ersin Özince idi… Sayın Ersin Özince, son yıllardaki büyük başarıları ve akılcı kararlarıyla uçurduğu İş Bankası’nı, bırakın ülkemizi, dünya çapındaki büyük bankalar arasına sokmayı başarmış harika bir yönetici ve üretken bir insanımızdır… 

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 2010 yılı sonundaki bir açıklamasında; dünyada globalizasyon sonrasında Genellikle, "Biz çok iyi yaptık, çok iyi başardık" değerlendirmelerinin yapıldığına değinen Özince, şöyle devam etti: "Sonunda bizim insanımızın bundan elde ettiği refah seviyesi ne oldu? Bunu da sadece parasal olarak değil, nitelik olarak nasıl kıldık? İstanbul gibi illerde 10 bin doların üzerinde yıllık geliriniz olursa acaba geçinir misiniz? Ayda ortalama 1.000 dolar maaş alsak, 1.500 lira ile aile olarak geçinebilir miyiz? Belki dağın başında, daha mütevazı şartlarda yaşanan bir ortamda 500 dolar alsak, diğer masraflarımız bu kadar yüksek olmasa daha iyi olur. Dolayısıyla Türkiye’nin ekonomi konusunda başarılar elde ederken, sürekli gözetmesi gereken şey kendisi gibi gelişen, ticari anlamdaki rakiplerinin performansının ne olduğu... Siz diyorsunuz ’çok sağlıklı bir ekonomimiz var’. Bu “çok sağlıklı bir gövdemiz var” demek gibi... ’Çok sağlıklı bir gövdem var, ama akşama kadar yatar uyurum. Elimden hiçbir iş gelmez. Üşenirim, ama çok sağlıklıyım.’” Neye yarar? Dünyada globalizasyon sonrasında çok ciddi bir yarış var. Nasıl bir yarış? Çin firması Çorlu’da fabrika yapacakmış ve HP bilgisayarlarını yurt dışına satacakmış. Niye biz yapmıyoruz? Gelişme, büyüme, nicelikten çok nitelik olmak durumunda. Türkiye’de biz büyüyoruz, büyüyoruz da ne kadar sağlıklı büyüyoruz? Neremiz, hangi yönümüz büyüyor? Yani içimizde bir ur mu büyüyor, göbeğimiz mi büyüyor, yoksa aklımız, beynimiz mi büyüyor? Bunu mutlaka ayırt edebilmek lazım. Bugün global rekabette bilgi çağındaysak üniversitelerin laboratuarlarının olması lazım. En teorik çalışacak birimlerinin bile mutlaka pratikle ilintisinin, iş âlemiyle, reel dünyayla ilintisi olması lazım. Bizim o alanlarda başarı göstermemiz lazım.”
Özince, mali sektörün sığlığına da dikkati çekerek; "Türkiye kadar nüfusu olan bir ekonomiye yetecek kadar mali sektörü, motoru, kalbi yok. Mutlaka derinleştirilmesi, büyütülmesi lazım. Bunun en önemli yönü, AB doğrultusunda yapılan reformlardan geçiyor. Özellikle yabancı sermayenin girmesi, sektördeki sermayedar kararlılığını ve sermaye miktarını olumlu yönde etkiledi. Yabancı sermaye bile girse, onun lisansını veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğuna göre, yasalara uymayan herhangi bir icraatını gördüğünüzde zaten gereğini her zaman yapabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Türkiye’de özel sektör ve müteşebbisin yanı sıra sermaye birikiminin de belli seviyelere geldiğinin altını çizen Özince; "Ancak üst ligde boğuşacak kadar sermaye birikimimiz yok" yorumunu yaptı… 

Sayın Ersin Özince bunları söylüyor, ayakları yerden kesik halde, halkın önünde şişinen, acı gerçekleri ya göremeyen veya görmek istemeyenlerin hadlerini de, bu önemli ve çok dikkate alınması gereken anlatımlarıyla, onları balon gibi uçmaktan kurtarıp, dünya gerçeklerini yüzlerine vurarak, ayakları üzerine geri döndürüyordu… 

Yani; tombiş tombiş çocuklarımız doğuyor, obez öğrenci sayımız artıyor, ihtimal ki ‘oğullarımızın pipileri’ büyüyor, göbekli yöneticilerimiz sürekli artıyor diye, “Büyüdük, Şiştik…” demenin bir mânâsı var mı? Bu büyüme, bu veriler ve aşırı görünen kilolar sağlıklı mı? Bir zahmet dış borçlar son yıllarda ne kadar artmış, “Cari Açık (Spread)” ne kadar, ithalat ve ihracat makası kimin aleyhine açılıyor, vatandaşın cebine ne giriyor? Esas sorulması ve söylenmesi gerekenler bunlardır… Sayın Ersin Özince bize; “Kral Çıplak” diyerek, gerçekleri yüzümüze çarpıverdi işte, hadise budur… Sakin KOŞAR. 

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..