Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '15

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

“Nesnel güzelliğin doruk noktası”

“Nesnel güzelliğin doruk noktası”
 

Cennet Bahçesi


 

Sabahın ilk ışıkları ile arabadan inen bir kadın
Döneme adeta damgasını vuran sadeliğin en büyük şıklık olduğunun ispatı siyah elbisesi,  güneş gözlükleri ve elinde kahvesi çöreği…
Bu efsane kareye “Moon River” eşlik eder.
Ve zarafetin kraliçesi Audrey Hepburn mücevher satan bir mağazanın önünde durur…
Çöreğini ısırır kahvesini yudumlar. 
Bir sanat galerisinde büyüleyici bir tabloya bakar gibi vitrinin önünde mücevherleri izler.
Cadde boyunca ilerlerken mücevherlerden ayıramadığı gözleri ardı sıra mağazanın vitrininde takılıp kalır.
Mücevherin bir kadının ruhunda ki yeri…

Mücevher tasarımcısı Alan ALPAY mücevheri “Nesnel güzelliğin doruk noktası” cümlesi ile tanımladığında aklıma ilk gelen kare 1961 yapımı  “Breakfast at Tiffany's” filminin yukarda bahsettiğim etkileyici girişi oldu.

 “CENNET BAHÇESİ” ile sanatını zirveye taşıyan Alan ALPAY’la sizin için mücevherleri konuştuk…

Bize kendinden bahseder misin?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunuyum.
Son 7 senedir Sevan Bıçakçı, Goldaş, Karun Kıraç ve Urart gibi tanınmış markalar için mücevher ve lüks obje tasarımı yaptım.
Ayrıca Türkiye’nin tanınmış festival ve yarışma organizasyonlarının ödül heykelciklerini tasarladım.
Altın portakal uluslararası kategori ödülü,"Pariste Türk Sinemasıyla Randevu" sinema ödülleri, Donizetti klasik müzik ödülleri bunlardan birkaçı…
Halen Urart firması ile birlikte tasarımlarımı gerçekleştiriyorum.

Neden mücevher tasarımı?
Bence mücevher, insanoğlunun başka hiçbir şey amaçlamadan salt güzellik kaygısıyla ürettiği tek nesne.
Mücevherlerin güzel olma amaçlarının dışında aynı zamanda bir işlevi de yerine getirme amaçları genelde yoktur.
Bu nedenle insanoğlunun elinden çıkmış olan nesnel güzelliğin doruk noktasıdır.
Doğada bilinen maddelerin, en kalıcısını, en göz kamaştırıcısını mücevherde kullanırız.
Mücevherin, bu saf güzelliğe odaklanmış olmasıdır sanırım ilgimi çeken.

Koleksiyon hazırlama sürecin nasıl oluyor?
Markanın hedef kitlesi doğrultusunda o yılın trendlerine ve markanın kendi çizgisine uygun bir şekilde koleksiyon konuları belirlenir.
Bende bu konular çerçevesinde kendi stilimi katarak tasarımlarımı yaparım.
Şirket içi yapılan değerlendirmeler sonucunda ürün haline getirilmesine karar verilen parçalar üretilir.

Ve “Cennet Bahçesi”
Tasarımcılığın yanı sıra, mücevher negatif heykel sanatçısıyım.
Değerli taşların içine özel aletler kullanarak çeşitli bitki, hayvan figürleri, büst ve mimari figürler çalışıyorum.
Cennet bahçesi,2008 yılında İngiltere kraliçesi Elizabeth'e Başbakanımız tarafından hediye edilen bir yüzük.
Yüzüğün ana taşının içerisinde yer alan ve yüzüğe ismini veren minyatür negatif heykel çalışması bana ait.
Gerçekten yoğun emek ve sanatsal değer içeren "kraliçelere layık" bir eserdir.

Kullanacak olduğun materyalleri seçerken nasıl karar veriyorsun?
Bugüne kadar çalıştığım markalar genelde kişiye özel parçalara sahip olmak isteyen yüksek mücevher görgüsü olan insanlara hitap eden markalardı.
Bu nedenle çok nadide taşlar ve üzerinde yüksek işçilik uygulamaya değer kalitede materyaller seçiyorum.

Senin tasarımların da fark yaratan aktörlerin neler?
Bu soruya tasarımlarımın hikâyeleri diyerek cevap verebilirim.
Tasarımın anlattığı bir hikâyesi ya da esprisi varsa insanla iletişime geçiyor.
Ölü bir form olmuyor.

Tasarımlarında simetri senin için önemli mi
İnsan doğası gereği simetri arayan bir varlık, bu nedenle insanoğluna beğendirme kaygısı taşıyan her form azda olsa simetri içermelidir diye düşünüyorum.
Ama tam bir simetri bakılan objenin hemen çözümlenmesini sağlayacağı için monotonluğu da beraberinde getirecektir.

Koleksiyonlarda kilit parçalar neler?
Türkiye’nin mücevher Oscarı olan Ajur Mücevher Tasarım Yarışmasında 2. olduğum "Formsuz" isimli tasarımım, yine aynı yarışmada mansiyon aldığım "Ayın karanlık yüzü","Koi balığının dönüşümü" ve "Kanatlı sadakat"…

Hayallere dokunuyorsun
Duyguları harekete geçiriyorsun
Zarif ve seçkin tarzınla sadece takı değil objede tasarlıyorsun.
Zamanın ötesinden anın gerisinden izlerle karşılaşabiliyoruz tasarımlarında.
Bu bağlamda moda sanat ve tarih bir arada diyebilir miyiz?
Aynen öyle, eskiye öykünen modern tarzda çalışmayı seviyorum.
Bu topraklardan ihlam alan tasarımlar daha ağırbaşlı ve soylu duruyor.

Moda ve trend kavramları senin tasarımlarını ne ölçüde etkiliyor?
Bugüne kadar birlikte çalıştığım firmalar genellikle kendi modalarını yaratmış kendi çizgileri olan markalaşmış firmalardı, o nedenle trendler benim için çok bağlayıcı olmuyor ama yakından takip ediyorum.

Beğendiğin mücevher tasarımcıları kimler?
Theo fennel,Maggerit,Sevan bıçakçı

Ailede mücevher tasarımı ile ilgilenen var mı?
Aslında kuyumculuk dede mesleği, babamda bir müddet kapalı çarşıda atölye işletti.
Dolayısıyla küçükken Kapalıçarşı civarındaki pek çok atölyeye girip çıkma imkânım oldu.
Küçüklükten itibaren mücevher imalatının aşamalarına aşinaydım.
Ayrıca annem ressam, sanırım güzel sanatlara olan ilgim oradan geliyor.

Sevdiğin ressamlar?
İvan Ayvazovski ve Fausto Zonaro

Mücevher hayat bulduğu dönemin zevkini ve üslubunu yansıtıyor…
Hangi dönemin mücevher tarzını daha çok seviyorsun?
Art Nouveau tarzı mücevher ve objeler


Gelecek planlarından bahseder misin?
Yurtdışında dünyaca tanınmış markalarla çalışmak olabilir.

 

Kelimelerin gücü adına
Geometri-
Gözün aradığı
Lirik-Yaşam
Asimetri-Espri
Mezopotamya-Anne
Heykel-Ölümsüzlük çabası

 
Toplam blog
: 47
: 121
Kayıt tarihi
: 06.03.15
 
 

Moda ..