"O...Çocukları " olmamış

- Bir garip film.
- O… Çocukları.
- Hep merak etmişimdir!
- Hayat kadınlığı yapan kadınlar vardır.
- Ve hayat kadınlarının da çocukları vardır.
- Genel evlerde çalışan kadınlar vardır.
- Ve genel evlerde çalışan kadınlarında çocukları vardır.
- Ne yapar bu çocuklar?
- Nasıl yaşarlar?
- Nasıl bir dünyaları vardır bu çocukların?
- Evet.
- Hep merak ettim aslında ben bu durumu.
- Ama hiç yanıtını bulamadım.
- Yaşamıma o kadar uzak bir dünya ki.
- Ve o yaşamı tanımlamak benim için o denli zor ki.
- Tasvirini yapmakta zor.
- Tanımlamasını yapmakta zor.

- Bir garip film O… Çocukları.
- Hayat kadınlarının, çocuklarını, emaneten bıraktıkları bir ev.
- Ve evin işletmecisi merhametli kadın Mehtap.
- Çocuklara bakıyor.
- Hayat kadınlığını sürdüren kadınların çocuklarına.
- Bir zamanlar kendiside hayat kadınlığı yapmış.
- Şimdi ise hayat kadınlığını bırakmış, hayat kadınlığını sürdürenlerin çocuklarına bakıyor.
- Tarla başının ara sokaklarında bir yerler.
- Derme çatma yapılar.
- Eski mi eski.
- Bakımsız mı bakımsız.
- Kırık ve dökük.
- Yoksulluk diz boyu.
- Spagettinin ne olduğunu bilmiyorlar.
- Karidesin adını duymuşlar.
- Nedir?
- Nasıl bir şeydir karides bilmiyorlar.
- Çocukların hayatı bir dram.
- Kadınların hayatı ayrı bir dram.

- O…Çocukları bir film işte.
- Sadece bir film.
- Merak edilecek bir konuyu işlemiş.
- Ama iyi örülememiş.
- İyi oynanmamış.
- Kurgusu zayıf.
- Konusu iyi.
- Oyunculuklar zayıf.
- Vurgular zayıf.
- Gereksiz diyaloglar çok.
- Sızlanmaya yönelik vurgular fazla.
- Gerçekçilik fazla verilememiş.
- Kısaca iyi bir konu, iyi bir film olarak karşımıza çıkmamış.

- Her şey bir anda ters yüz olabilir mi?
- Olmaz.
- Ama bizim filmlerimizde birden ters yüz olabiliyor birçok şey.
-Havalimanında ters yüz oluş.
- Çocukların bir anda kendilerini İtalya’da bulmaları.
- Basit bir sahne.
- Olmayacak bir şey.
- Ama nasıl oluyorsa işte denk geliyor.
- Ya da denk getirip filmi tümden katledebiliyorlar.
- Veya!
- Hatçenin kızını İtalyan doktorlara teslim etmesi.
- Kurnaz ve sinsi planı.
- Gereksiz bir davranış.
- Olmayacak bir şey.
- Neden gerek duyulur böyle bir sahneye.
- Filmin özünü yok ediyor.
- Vermek istediği mesajı yerle bir ediyor.
- Veya Dona yedi yıldır Türkiye’ye gelmemiş.
- Ama Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşuyor.
- Dona fincanı nasıl kapatacağını bilmiyor.
- Ama fala inanmıyor.

- Cılız bir darbe eleştirisi.
- Kusurlarla dolu bir senaryo.
- Senaryoya dahi girmeyecek günlük laflar.
- Seyirciyi aptal yerine koyan balık sahnesi.
- Etkileyici olmayan bir yönetmenlik.
- Ve sanat yönetmenliği yanı olmayan bir film.
- İsimleri büyük, performansları küçük oyuncular.

- Hiç mi olumlu sahne yoktu filmde?
- Bence yoktu.
- Ne yalan söyleyeyim.
- Tam bir hayal kırıklığı