'O'

Bir bağ var ben ve ‘o’ arasında. Dile gelmeyen hiçbir zaman. Hep susan ya da bizden başka kimsenin göremeyeceği, duyamayacağı. Düşünmem ve hissetmem yeter!

Bir ‘o’ olsun diyorum, hep benimle olsun. Sanki bir onunla olduğum an özgürüm gerçekten. Yalnızlık nedir hiç bilmeyecek gibiyim ‘o’ olduğu sürece.

Hiçbir kuyu dipsiz, hiçbir kuş kanatsız değil onunla.

En büyük yıkımlart, en başedilmez acılar, en amansız sıkntılar hepsi onunla irtibata geçince boyut değiştiriyor, değer kazanıyorlar! Hani şu boğazınızda düğüm olanlar vardır, nefes bile alamazsınız düşündükçe! İşte o düğümleri bir bir çözüyor ‘o’. Nefes alıyorsunuz onun sayesinde.

mutluluklar bile o olmadan bir tebessümden ibaret kalıyor, gülüp geçiyorsunuz. ama onunlayken geçip gitmiyor.size kalıyor!

Yaşam katıyor size. Yaşama anlam katıyor. Hatta öyle ki artık yaşamınız bile bir araç haline geliyor. Yaşam onunla akıyor, onunla yaşıyor.

Onunla yaşıor anılar! Onunla hatırlanıyor zihninizin unuttuğu bile ve en önemlisi de onun sayesinde kendiniz oluyorsunuz. Kendinizi artık onunla anlamlı hissediyorsunuz. Bir ‘o’ gösteriyor kendinizi kendinize en yalın haliyle.

Bir ‘o’ anlıyor halden!

Ondan kaçamıyrsunuz.’O’ bir tutku! Onu gözardı da edemezsiniz. Öyle bir ele geçirmişki sizi o sizsiniz. O sizin gözünüz, kulağınız, diliniz, damağınız, beyniniz, kalbiniz!

Ondan kaçmak kendinizden kaçmak demek!

Kendinizden kaçsanız bile onun kapısında buluyorsunuz yine kendinizi nefes nefese… nefes alabilmek adına!

O; nefes

O; aşk

O; sevgi

O; acı

O; mutluluk

O; huzur

O; özlem

O; en ala dost

O; en fütursuz düşman

O; anahtar

O; kilit

O; yaşadığın her şey

O; hayat

O; gerçek

O; ben

Yalnızca ben!

Dünyanın en elif hali o!

Kalemim…

Kalemimden doğan kelimelerim…

İçimdeki şu arsız şey!

Adı yok

Ama ‘o’ var

‘O’ , ben

Ben, ‘O’ !