"Oğlumu Asın'' diyen babayı ne yapmalı...

Öncelikle Amerikan sevdalısı kitleye sesleneceğim. Amerika' ya benzemek sadece kola ve hamburger ile olmaz. Bu bir değişim ise her yönümüzle benzemeliyiz. Nitekim son eksikler de tamamlanıyor. Artık -en kötüsünden- seri katillerimiz de var…

Bu blogta seri katillerle değil onları katil yapan sebeplerle ilgileneceğim. Bilim, bazı insanların suç genleri ile doğduklarını tespit etmiş durumda. Saldırganlık genleri ile birlikte doğmuş bir çocuğun, kötü bir eğitim ve kötü aile şartlarında büyümesi durumunda nasıl bir cellada dönüştüğünü gözlemlediler. Bir gurup bilim adamı yıllardır bunun aşısı üzerinde çalışmakta. Yani genetik sorun gerekçelerden biri olabilir.

Asıl dikkat edilmesi gereken konu eğitim ve sevgi… ''Oğlumu asın'' diyen bir baba var karşımızda. Bir de bu babanın büyüttüğü bir katil. Şimdi katilimizi bir kenara bırakalım ve aileye bir göz atalım…

Babanın ve annenin çocuk üzerindeki etkisini bilmiyoruz. Çocuklarının eğitimi ile nekadar yakından ilgilendiklerini, çocuklarını nekadar sevdiklerini, ne kadar dövdüklerini bilmiyoruz.

Çocuklarının iyi bir eğitim alabilmesi için nekadar çaba sarfettiklerini, çocukları ile neler paylaştıklarını, çocuğun hataları olduğunda nasıl ve ne kadar cezalandırdıklarını da bilmiyoruz. Bu bilgiler yakın zamanda araştırmacı gazeteciler kanalı ile gazetelere düşecek ve hepimiz okuyacağız. Hatta yakında filmini çekmeye başlarlarsa da şaşmayın…

Yukada belirttiğim ayrıntıları bilmeden seri katiller Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe’nin acımasız birer seri katil olduğunu söylemek mümkündür. Sizler ne düşünürsünüz bilmem ama ben, bir üçüncü ve bir dördüncü katil olup olmadığını anlamak için aile ile ilgili ayrıntıları beklemeliyiz diye düşünüyorum.

Yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan başka hiçbir suçu olmayan ve bu yüzden katledilen yedi vatandaşımızın ruhlarına Allah’tan rahmet, ailelerine çok çok sabır diliyorum…