"Öğrenci evleri" kimsenin başına bela olmadan.

Öğrenciler ile ilgili bir konu atıldı ortaya. "Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız. Valiliklerimizle, emniyet teşkilatımızla bu tür ihbarları değerlendirip, üzerine gidiyoruz”

Yukarıda ki sözü kim söyledi?

Sayın Başbakan. Konu biraz çetrefilli geldi. Çünkü gençliği ilgilendiren bir konun üstelik kanunen yapılacak bir işlem olmayacağını bile bile, ortaya atılması ve bu zamanda böyle bir konunun gündeme Başbakan tarafından getirilmesi.

Herkese bir yorum yaptırdı.

Örneğin sayın Kılıçdaroğlu konuyu "Senin derdin yurt sorunu değil, senin derdin karma eğitimi ben nasıl yok ederim, senin derdin o"diye değerlendirdi.

Bu gün günlerden "Salı" olduğu için partilerin grup toplantısı vardı.

Sanırım Başbakana öğrencilerin yurt sorunu meselesi de aktarıldı. Yani "barınma" sorunu.

Bunun yanında yurt bulamayan öğrencilerin dışarı da tuttukları ve "öğrenci evi" diye isimlendirilen evlerde kaldıklarında meydana gelen olaylar.

Sonrasında oluşan "mahalle" şikayetleri. Başbakan da bu konuyu gündeme getirmiş olabilir.

Zira bu nedenle hem ekonomik olarak hem de örf, adetler gereği mağdur olan bir kesimin var olduğu gerçek. Onlar da öğrenci ve onların aileleri.

Nüfus olarak ve oy potansiyeli olarak iyi bir yekûn oluşturan bu kesim sözle değil soruna çözüm bulunarak mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

Öğrenci evleri ile ilgili bir çok çözüm yolu var. İşte bir tanesi.

Haddim değil ama sayın Başbakana bir öneride bulunayım artık üç gün gibi bir süreçte iki hatta üç katlı evler yapılabiliyor. Üstelik bunların siparişi ve hazırlanması 20 günde tamamlanıyor.(Prefabrik veya yanmaz ağaç vb. konutlar)Van depremi ve Suriyeli mülteciler için oluşturulan konutlar örnekleri.

Üniversiteler de okuyan öğrencilerle diğer öğrencilerin birinci öncelikli sorunu "barınma" olduğuna göre şu TOKİ' den sorumlu bakanımıza gerekli talimatları vererek yerel yönetimlerle de gerekli koordinasyonu sağlayarak kız ve erkek evleri inşaat ettirseniz.

Gerekirse öğrencilerin bulunduğu merkezlerde iş alanı yaratmak için (istihdama katkı) bu evleri işletecek kişilere kredi ve finansman sağlayaraktan olabilir.

Bu soruna bir çözüm bulsanız. Öğrenci evleri birbirinden sizin istediğiniz gibi ayrı olsa.

Sorumlu olacak işletmeciler de bulunmuş olduğundan seçim zamanı gerek muhafazakar, gerekse muhafazakar demokratlarla, diğer sağcı, solcu, emekli ve barınmaya yani eve kavuşan öğrencilerin ve o yöredeki aş ve iş peşinde koşan insanların da oyunu alsanız. Size bir de dua etseler.

Ne Valiler ne de Emniyet uğraşsa? Ne de öğrenciler ve aileleri mağdur olsa? Mahalleli rahat uyusa.

Şeçim için gerekli projeleri üretenlere bir duyru. Bununla ilgili gerekli kanun düzenlemesi de gerekmiyor. Bu yetki yerel yönetimlerde var.