Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '12

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

'Öğretmenler Günü'nün manâ ve önemine ilşikin ' bir blog yazamıyorum !..

'Öğretmenler Günü'nün manâ ve önemine ilşikin ' bir blog yazamıyorum !..
 

Net'ten...


Milliyet Blog'da yedi yıla yakındır yazıyorum...

Milliyet Blog'da yüzlerce öğretmen kökenli saygın yazarlar olduğunu da biliyorum.

Bu değerli şahsiyyetlerin çoğunun emekli eğitimciler olduğunun da farkındayım...

Milliyet Blog'un bu saygın eğitimcilerle lezzetlendiğini de farkındayım...

Milliyet Blog'da yazan beşbinlerce kişinin saygın öğretmenler tarafından yetiştirldiğini de bilmeyen yoktur!..

İşte o eğitimcilerin gözünün nuru olan ve Milliyet Blog'da, dğer yayın organlarında, karşılık beklemeden,toplumu germeden, pozitif yaklaşımlarla  durmaksızın yazan, göz nuru döken siz yetkin aydınlara minnetttarız.

Yazmak-eleştirmek-çözüm üretmek-toplumsal sorunları yorumlayıp insanımıza düşünsel heyecanlar katmak için burada yazan binlerce genç-yaşlı yazara da saygılarımı sunuyorum.

24 Kasım Öğretmenler Günü'nün manâ ve önemine ilişkin bir yazı yazmak istedim...

İçimden gelmedi...

Neden?..

Öğretmen, toplumun mimarıdır....dediler..

Öğretmen, çocuğunuza şekil veren heykeltraştır......dediler...

Öğretmen, anadır...Babadır...vs. dediler...

Ama.. Ne oldu ?..

Gerçek öğretmen, yandaş-umarsız ve çıkarsız olduğundan, bu ülkede en çok çile çeken; horlanan; itilip kakılan ekiplerden oldu!..

Gerçek öğretmen, idealist olduğundan makam sevdası bulunmadığından, ekonomik sıkıntılar içinde bocalamaktan kurtulamadı !..

Öğretmen, onlarca sendika adı altında bilinçi biçimde şekilde bölündü!..

Öğretmen, alt yapısı olmayan -4+4+4'lük bir garip sistemin içine- sürüklendi...

Öğretmenlik mesleği siyasete oyuncak edildi...

Öğretmen, eşkıya saldırılarında yalnız kaldı...

Öğretmenlik mesleği, gelecek garantisi olmayan, kullanılıp atılabilen  'sözleşmeli meta' haline getirildi...

''Hiç olmazssa öğretmen olur !..''  felsefesi (?) kronikleşti..

MEB'nin ve YÖK'ün yıllardır uyguladığı plansız eğitim politikaları(?)  sayesinde, öğretmen (?) yetiştiren ' kurumlar anlayışı' sona erdi; stajsız, eğitimsiz, donanımsız  öğretmenler (?)yetiştirildi..

Sözde pedagojik formasyon vermek isteyen 'paragöz- özel tabela üniversiteleri '.peydahlandı...

Fen-Edebiyat Fakülteleri, ' işsiz kalmaya mahkum öğretmen (?)  gençler üreten merkezler haline geldi..

...

vs..vs...

Bunca sorunlara rağmen gerçek öğretmen, çocuklarına eğitim vermekten kaçmamaktadır..

Gerçek öğretmen, 70 yıldır çektiği sıkıntıları içine atmıştır.

Siyasilerin emellerine alet olup öğretmen yetiştiren kurumların bir kapısından beleş girip diğer kapısından çıkan boş ve yeteneksiz öğretmenler (?) konumuz değildir.

Onların içinde, kendilerini yenileyenler, sanatttan, edebiyatten, felsefeden, kitaptan nasiplerini alıp sonradan adam olanları var ise neyse...Bunların çoğunu bilirim, sadece, bankamatik memuru olarak kaldılar ve öylece emekli olup silinip gittiler...

Muzaffer İzgü, Mahmut Makal, Fakir Baykuırt, Cahit Külebi, Orhan Veli, Melih Cevdet, Falih Rıfkı, Halit Ziya,.Halide Edip, Reşat Nuri, Cahit Sıtkı gibi edebiyat abidelerimiz, toplum mimarlarımız, eserleriyle geleceğimize ışık tutmuş eğitimciler arasından çıkmıştı...

Ya şimdi !..

Nerede o fedâkâr Atatürkçü eğitim abideleri ?..Neden yetişmiyor ?..

İçi boşaltılmış, ruhu 'tuz ruhu ' olmuş ; eğitim proğramları olmayan bir anlayış, günü kurtarma sevdasında...

Daha birçok neden var ki...sıralamakla bitmez...

Bunun içindir ki 'Öğretmenler Günü'nün önemine ilşikin' bir blog yazmak içimden gelmedi...

Gerçek eğitimciler ve onların yetiştirdiği verimli, donanımlı yurtsever insanlar !..

Öğretmenler Gününüz Kutlu olsun !..

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..