'Oh hayat güzeldir' demek için...

İlkelive dik  duruşunu hiç bir şartlarda değiştirmeyen değişmeyen, bir o kadar da ilkelerinden asla taviz vermeyen, özünü korumasını bilen sevgili çocukluk arkadaşım Leyla'dan mesaj aldım dün akşam..

Etkilendiğim için sizlerle paylaşmak istedim..

Mesaj şöyle;

'Ben tüm yüreğimle şunu söylemek istiyorum Mehmet;..- İdeolojiler yıkıcıdır. Bireyleri-toplumları ötekileştirir. İdeolojilerde özgürlükler yoktur. Son yıllarda bu anlamda kafam çok karışık. Otoritelerin her türlüsüne karşıyım. Kurumsal olana da, kutsal olana da'..

Mesajlaşmamızın sonunda 'sanatın gücü' nde birleştik..

Leyla arkadaşımın kafası nasıl karışmasın ki..hangi ideolojiyi incelersek altında şiddet, psikolojik veya direkt olarak baskı-zülüm yatıyor. Kısaca bir sınıf tamamen ezilip sömürülürken, diğer sınıf veya sınıflar farklı yaşam sürdürdüklerini görüyoruz.. Tarih boyunca hep böyle olmamış mıdır?

Kutsalda da durum değişmiyor (dindarlar hariç)..

Psikolojik baskılar yapılıyor. Otoritelerini din üzerinden sağlamaya çalışıyorlar..

Peki dünyadaki tüm insanlar dünya var olduğu sürece hep böyle ideolojilerle mi yönetilecekler?

Bu sorunun ister logaritmasını ister kosinusunu ister kare kökünü alalım bi yüz yıl daha devam edeceğe benziyor..

İnternet çağı diye adlandırılan bu devrimsel nitelikteki bilgisayar aygıtıyla insanların gelişimleri daha kolay ve kısa süreli olacağa benziyor.

Öte yandan araştırmacı ve sorgulamayı bilen yeni kuşaklar geliyor tüm dünyada..

Bugün küçük bir tıklama ile insanlar nokta belirleyip demokratik haklarını kullanarak eylemlerini gerçekleştirebiliyorlarsa, ideolojilerin bireylere ve dolayısı ile toplumlara zarar verdiğini öğrenmiş olan kitleyi durdurmak zor olacağa benziyor..

Demem şudur ki; toplumlar kendini geliştirdikçe ideolojilere demokratik duruşlarını sergileyecek ve barışa dayalı söylemler, barışa dayalı demokratik eylemler çoğaldıkça ve de sanatın gücüne inanarak dünyadaki tüm insaanların birbirlerine saygı duymalarını, birbirlerini sevmelerini öğrenerek ideolojileri sonlandıracaklar diye düşünuyorum..

Çok mu utopik oldu sorunuza gelince..

Hayır bütün eylemler düşünerek yapılır biliyorsunuz..

Önce hayal kurulur, ardından hayalleri gerçekleştirmek için bir bir hayallerin üzerine gidilir..

Aslında beynimizden ülke sınırlarını kaldırır, din-dil-ırk şablonlarını yok saydığımızda ideolojiler kendiliğinden yok olacağını düşünuyorum..