Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

"Oksijen Açlığı" ile mücade edilmeli

"Oksijen Açlığı" ile mücade edilmeli
 

Çağımızda inme, felç, kanser vakıaları en önde gelen ölüm nedenlerinden bazıları. Neden acaba? Bunda "kötü çevrenin" rolü ne kadar? İnsanların sağlıklı, yeterli, organik beslenememesi, şehirlerde yeterince temiz oksijen olamaması, insanların şehirlerde yeterince hareket edememesi, hareket etmek için yeterli alana şehirlerin sahip olmaması nedenler olabilir mi? Neden dağlık yerlerde, şehirden uzak, yeşilin her tonunun bol olduğu kırsal kesimlerde insanlar uykularını ve gıdalarını yeterince alabiliyorlar, olumlu, yaratıcı bir şekilde düşünebiliyorlar da şehirde yaşayan insanlar stres, yetersiz gıda, aşırı kilo ve yetersiz uyku problemi ve buna bağlı  türlü çeşitli hastalıkların pençesinde kıvranıyorlar?
 
Bunda çevreye verilmeyen önem yatıyor. Bunun nedeni bence şehirlerdeki "oksijen açlığı"dır. Yeterli oksijen olmayınca insan vücudu için gerekli süreçler tam işlemiyor. İnsan vücudu gerekli enerjiyi üretemiyor. Biliyorsunuzdur yanma olayı olabilmesi için oksijene büyük ihtiyaç var. Oksijen, ısı(heat/energy), yanıcı madde(yakıt hammaddesi) olduğunda yanma olayı gerçekleşiyor. İnsan vücudu da sonuçta doğa kanunlarına bağlı. Yeterli oksijen olmayınca yanma olayı tam olarak vücutta gerçekleşmiyor ve serbest radikaller hücrede ortalıkta cirit atıyorlar. Bunlar da çevredeki atık gıdalarla kanser hücresi olarak gelişiyor.
 
Bu konuda gazetelerde bazen haberler çıkıyor ama bunu bir politikaya dönüştürüp yaşama geçirmekte nedense zorluklar çekiyoruz. Bakın aşağıda bununla ilgili çok önemli bir gazete haberi var. 
 
"Yediğimiz yiyeceklerle beslenen hücrelerimizdeki enerji ocakları (mitokondriler) aldığımız oksijenle 
adeta körüğün ateşi canlandırdığı gibi harekete geçerek yiyecekleri enerjiye dönüştürür. Bu sebeple 
aldığımız oksijenin bu faaliyetlerdeki önemi büyüktür. Verimli düşünebilme konusunda yapılan çalışmalar göstermektedir ki, beyne uygun bir şekilde daha fazla oksijen gitmesi, motivasyon, ezberleme, öğrenme, anlama gibi zihinsel faaliyetlerin verimini artırmaktadır. Beynin ihtiyacı olan enerjiyi sağlayan glikozun uygun şekilde, (ne fazla ne de eksik) alınması da verimi artırır. Zira beyin, glikozu depolayamaz, sürekli dolaşım yoluyla kandan sağlar."
 
O nedenle şehirlerde bir "oksijen seferberliği" başlatılmalıdır. Bu yerel seçimlerde ağaç dikme olayı üzerinde veya her mahalleye yürüyüş yerleri yaparak ülke çapında büyük bir yarış başlatılmalıdır. En çevreci şehirler, ilçeler, beldeler kim diye büyük bir hareket başlamalı. Bir ilde ne kadar nüfus varsa o nüfustan fazla ağaç o ile dikilmeli. Mesela İstanbul için en az 15 Milyon ağaç, Ankara için en az 5 milyon ağaç, İzmir için en az 4 milyon ağaç, Bursa için en az 2,5 milyon ağaç vbg. Ağaç dikmekte, yürüyüş parkuru ve geniş parklar oluşturmakta siyasiler yarış içinde olmalı.
 
Ağaç demek sonuçta bol oksijen demektir.
 
Bir de yerel organik gıdalar (kimyasal bulaşmamış, genetiği temiz olan gıdalar) şehirlerde özendirilmeli. Yerel zincir mağazaları açılmalı, temiz, sağlıklı üretim yapan yerel/köylü insanlar ile şehir halkı en optimum düzeyde bir araya getirilmeli.
 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..