Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

“Onlar”, “Tıksırıncaya kadar içerler”!

“Onlar”, “Tıksırıncaya kadar içerler”!
 

Kaynak:haberciniz.biz


“Bir şey dedik mi?” diyor başbakan, “bu güne kadar…”, “kime karıştık?”, “kimin ne kadar viski, şarap, bira içtiğini sorduk?”

“Trafik kazalarına sebep olanlar bunlar!”

******

Devlet Bakanı Faruk Çelik Türkiye’de görev yapan yabancı medya temsilcilerine diyor ki: “Hükümet, gençlerin, çocukların, 18 yaşının altındakilerin korunmasıyla ilgili, Anayasa ve Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, olayın kayıt altına alınmasını bir yönetmelikle düzenliyor”

******

Başbakan, “Bize tezgah kuruyorlar” diyor, Devlet Bakanı yabancı basına “bu düzenlemenin, yine önyargılarla beslenen bir yaklaşım içinde değerlendirilmesi doğrusu bizi üzmektedir.” diye demeç veriyor, yabancı medyaya…

******

Başbakan tarafından “Onlar” diye isimlendirilen birileri var, onlar tıksırıncaya kadar içiyorlar, köpekleri ile yatıyorlar, anaları ile mitinge gelip soru soruyorlar; “onlar” yalnızca vergi verirken vatandaş oluyorlar!

Ülkeyi de onlar bölüyor zaten, “onlar” olmasa güllük gülistanlık bir Türkiye!

******

İnsanın aklı karışıyor tabii, “bizler” kim, “onlar” kim?

Bir başbakan nezdinde bu ifadenin anlamı nedir?

Pankart açan üniversite öğrencileri “onlar”, onu anladık, türban eylemi yapan üniversite öğrencileri “bizler” mi, mesela?

PKK açılımında, Hizbullah affında halay çekenler hangi gruptalar?

“Onlar” olsa, tazyikli su ve biber gazı sıkılır, hakaret davaları açılırdı; bakınız en yeni: 16 üniversite öğrencisinin sahnelediği tiyatro oyununda bir şarkı sözünde “İşportacı Recep” ifadesi geçtiği için haklarında hakaret davası açıldı başbakan tarafından!

İnsan hayret ediyor tabii ki, bir dizide geçseydi ayaklanırdı bütün işportacılar: “İşportacılık bir meslektir, mesleğimize laf söyletmeyiz!” diyerek, lakin başbakan işportacılığı hakaret gördükten sonra, işportacılar da, belli ki sus pus olmuşlar; işportacılar bu anlamda “onlar” grubunda değillerdir sanırım, haklarını aramadılar zira!

******

Hangi başbakan en çok tazminat ve hakaret davası açmış diye Google Amca’ya bir sormak gerek; sonra da “Özgürlük” demeçlerine bakmak gerek!

******

Cumhuriyet ile yönetilen ülkelerde vatandaşların bireysel tercihlerine müdahale edilemez zaten; aslında fikirlerine de…

Fikirlere “hakaret” etiketi yapıştırıp, şahsi etiketler kullanarak mahkemeleri oyalayacak bir sürü dava da açılabilir, lakin, kişilerin bireysel tercihlerini sorgulayacak, yargılayacak bir yargı cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde mevcut değildir!

Yani, kimin ne kadar viski, şarap, bira içtiğine karışılmaması pek yerinde olmuş, bundan sonra da karışılmaması pek yerinde olur!

Kayıt işini TAPDK, alkollü araç kullanımını Trafik Şubesi halledememiş mi ki, birçok ivedi halledilmesi gereken, mesela işsizlik, mesela ekonomi, enflasyondan daha önemli hale gelmiş?

******

Tıksırıncaya kadar keyif için içenler bir yana, genetik ya da depresyona bağlı alkolikler de vardır; bir şey diyeyim mi sayın başbakan, alkolizm de kalp yetmezliği, şizofreni, şeker hastalığı, epilepsi gibi bir hastalıktır!

Keyif için içene karışılmaz, yeter ki zararı dokunmasın başkasına, alkolizmden dolayı içenlerin bakmak gerekir SGK, ya da Yeşil Kartı’nın olup olmadığına…

Hakikaten, buna bakın, ne olur, genetik hastalıklar olarak tedavi edilmediğinden olabilir mi, yoksa bazı derdini anlatamayanlar mı alkolü tercih etmektedir?

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..