Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '09

 
Kategori
Magazin
 

"Öpücüğümü satıyorum, var mı alan?"

"Öpücüğümü satıyorum, var mı alan?"
 

Öpücük de açık artırmalara kondu.


“Öpücük” de satışa çıkarıldı. Artırma-eksiltme ihalesine girdi öpücük. Önden pey akçesi verilir mi? Teminat akçesi var mı? Bunlar hak getire. İşin sahibi, yani öpücüğünü satacak kişi, çıkıyor salonun ortasına. “ Mal meydanda” dercesine. “ Var mı öpücüğümü alan?!” Satıyorum saaatttım.

Güney Afrikalı ünlü oyuncu Charlize Theron isimli aktris, herkesin içinde soruyor “ Var mı öpücüğümü alacak olan?” Erkek kadın fark etmiyor. Başlıyor rakamları sıralamağa. En yüksek kim verirse, öpücük onda kalıyor. Kazandığınızı hemen mi kullanırsınız, yemekten sonraya mı bırakırsınız? Yahut da romantik bir masada şaraplama yaparken mi alırsınız. O, sizin bileceğiniz iş değil. Bastır parayı, al öpücüğünü. Kullanma müddeti geçmeden, anında

İhaleyi kim kazanmış biliyor musunuz? Yine Sanfransisco’ lu bir kadın. İsmi verilmiyor. 130 bin lirada kalıyor açık artırma. Bu kadın da 10 bin daha fazla verip, şartnamedeki 7 saniyelik öpüşü hak ediyor. Ama, nasıl olsa ihaleyi ben kazandım deyip, bu 7 saniyelik öpüş, 20 saniyeye çıkıyor. Bu öpücüğün “okkası kaça” demeyin. Malın sahibi C. Theron. Şartname burada hiçe sayılmış oluyor amma, alan razı, satan razı. Kime n’oluyor ki? Değil mi?

Bir vakıf yararına düzenleniyor bu öpücük ihalesi. Theron, öpüşme bittikten sona hayıflı bir sesle “ Neyse ki bu akşam, erkek arkadaşım burada değil!” demesi enteresan. Arkadaşı da oyuncu Stuart Towsend.

İşte! Magazin ve san’at dünyasında şöhreti perçimlemek, tavsayan yerlerine yama yapmak, gündeme oturmak, sosyete muhitlerinde konuşulmak, film yapımcılarının dikkatini çekmek için angaje olmak, pek yaygın. Bizde bu işin, cıcığını çıkarıyorlar. İnsanın gözüne batıra batıra sunuyorlar demek istediklerini.

Sevgilinin neden haberi olmayacakmış? Dünya duydu bile. Haber, Milliyet Internetindeydi. Biz blogculara kadar da indi bu haber. Biz de süsleyip püsleyip yazıyoruz işte. İlâhi Theron…

Son günlerde moda olan, dizilerdeki sevişmeleri ele alalım. Bu Theron’un, 20 saniyelik bir göstermelik sahnesiydi. Zevk aldılar mı, almadılar mı, onların bileceği iş. Prof. Dr.Haydar Dümen tam bu işlerin adamı. Soruyorlar ona dizilerdeki sevişmelerde araya yastık konsa, iletişim kesilir mi? “ diye. Lavabo akıtmasın diye, araya conta mı koyuyorsun a mübarek!? Sıhhi tesisatçı mısın, nesin? Cevap veriyor: “ Kadın erkek fark etmez. Dizilerde, sahnelerde öpüşenler, birbirinden etkilenmediklerini söylüyorlar. Bu, insan bedeninin kimyasına aykırıdır. Rol gereği sevişme yoktur. Sevişmelerin hepsi gerçektir”

Bunları niye yazdık? İki kadın da zevk almış mıdır bu öpüşten. Şartnameyi çiğneyerek 7 saniyeyi görmezden gelip işi 20 saniyeye uzattılar. Dedik ya, zevk aldılar bu işten. Bu anlaşılıyor.

Akşamı da sormuş mudur erkek arkadaşı “ Hayır işi, mayır işi, nasıl gitti öpüşme işi?” diye. Arkadaşı da “ Eh, idare eder” mi dedi acaba? Yoksa ballandıra ballandıra, anlattı mıydı? Ne dersiniz?

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..