"Orada"ki köy..Akyar/Osmaniye

Son nüfus sayımına göre nüfusu 1328
Hane sayısı 530
il merkezine uzaklığı 7 km
ilk öğretim derslik sayısı 4
Kız öğrenci sayısı 73
Erkek öğrenci sayısı 79
Öğretmen sayısı 12
Geçim kaynakları Büyük ve küçükbaş hayvancılık, tarım,
Başlıca tarımsal ürünler Zeytin, buğday, narenciye, yerfıstığı, nar

Osmaniye'nin güzel köylerindendir Akyar.. Zeytini, narı...Türküleri, halayı seven, insanları, düğünleri ile meşhurdur. Okuma oranı yüksektir..Yüksek tahsil yapıp şehrine, ülkesine hizmet veren, belirli konumlarda bulunan nice insan Osmaniye Akyar köyünden olmakla övünür..

Köyün girişindeki tarlalardan, tepelerdeki zeytin bahçelerine, portakal ağaçlarından, narlara... yeşiller hakimdir.. Baharda portakal çiçeklerinin kokusu sarar, kışın portakal, nar ağaçlarının görüntüsü göz doldurur..Biraz yürümek isteyip bir kaç adım atınca güler yüzlü kadınların elleriyle açtıkları yufka ekmeklerinin kokusu sarar bu defa da etrafınızı.. Ekmek kokusunu takip ederseniz terayağlı, reçelli, peynirli kahvaltı sofralarına buyur edilirsiniz güzel sohbetler eşliğinde...

Son zamanlarda çiçeklerin, meyvelerin, mis gibi ekmek kokusunu unutturan bir koku daha var Akyar Köyünde..Akyar'ın görüntüsüne, güzelliğine yakışmayan kötü kokunun nedeni ise, daha önce Köy Hizmetleri tarafından yapılan kanalizasyon tesisatının tıkanması.. Tıkanıklığa ilgisiz kalan yetkililerin yapacağı işleri köylüler tamir etmeye çalışmışlar olanakları dahilinde..

Arıza giderilemeyince hem Köy Hizmetleri'ne hem Osmaniye Belediyesi'ne başvuruda bulunmuşlar ama onlardan vergi almayı bilen devlet bu iki kurumdan biri aracılığıyla hizmet etmeyi becerememiş. Böyle olunca da yapılan hizmetlerin yarım bırakılmasının cefasını köy insanının çektiği, sorunun çözümünü kimsenin üstlenmediği kötü kokular sarmış köyün etrafını..

Övünmeye gelince sahiplenilen, hizmete gelince ''mücavir alan'' denilen.. ''imar sahası dışında'' bırakıldığından ilgilenilmeyen, seçim zamanına kadar uğranılmayan bir köy konumunda şimdi Akyar. Tabii, yıllar önce köylünün kendi olanakları ile getirdiği su tesisatını belediye hizmeti gibi görüp para toplamaya teşebbüs için gitmek hariç..

Ya halk sağlığını görmezden gelip tutanak tutup gitmekle yetinen İl sağlık müdürlüğüyle...Basın yoluyla suç duyurusunda bulunulduktan sonra harekete geçen Savcılığın tarih ve sayı vermek dışında harekete geçmemesine ne demeli..

Merak ediyorum bu konunun muhatabı kimdir ? Belediye, Valilik, Özel İdare.... Hizmeti başlatıp devam ettirmeyen Köy Hizmetleri.. İnsan sağlığını tutanakla tesbit etmekle yetinen İl Sağlık Müdürlüğü...Suç duyurusuna tarih ve sayı vererek beklemeye alan savcılık...

Ya kirlenen çevrenin, muhtemel sağlık sorunlarının sorumlusu ya da sorumluları ? Merak ediyorum kim ya da kimler bu konunun muhatabı ?

Bizim demek için illa orada doğmak, büyümek, yaşamak mı gerek ? Hizmet vermek için illa oy almak mı gerek ? Hepimizin köyü değil mi o köy ? Hizmet vermenin belli bir süresi mi var ?

Yoksa " Orada bir köy var uzakta " diye başlayan Cumhuriyet şarkısı hiç mi birşey anlatmamış bizlere....

Ve hiç mi öğretememiş gitmediğimiz, kalmadığımız köyün de, köylünün de "bizim" olduğunu...

Yoksa...Bu kadar mı ilkesiz, kayıtsız ve boşvermiş bir hale gelmişiz ?

Hangisine üzülelim sizce.. Akyar Köyüne mi ? Kendimize mi ?

Gelişme: Osmaniye Savcılığının konu ile ilgili olarak suç duyurusnda bulunan Akyar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı ile köy muhtarının ifadesine başvurduğu güncel bilgisini 08.11.2008 tarihi itibarı ile öğrenmiş bulunuyorum.


Blog not: Çevre ile ilgili bir toplantıda konu hakkında bilgi sahibi olmamı sağlayan Sn. İrfan Erdem'e teşekkür ederim.


resim kaynağı: www.18-koylerimiz.com/images/akyar.jpg