Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
Sinema
 

"Osmanlı Cumhuriyeti"nde çok sıkıldım!

"Osmanlı Cumhuriyeti"nde çok sıkıldım!
 

resim: net'ten


Osmanlı Cumhuriyeti: Çalakalem senaryo, çalakalem komedi, çalakalem drama ve ÇALAKALEM BİR FİLM...

Film, 1888 yılında başak tarlasında koşup kargaları kovalayan ve sonra Atatürk olduğu anlaşılan çocuğun bir ağaca tırmanıp, kafesteki kuşu alırken ağaçtan düşmesiyle başlıyor. Ardından filmin kararması ile 2008 yılına geliniyor.

Filmde “Atatürk’ün hiç lider olmaması, Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlı Cumhuriyeti’nin devam etmesi, ülkede yabancıların toprakları paylaşması, Ankara’nın başkent olmaması, hükümetin AB yanlısı olması” gibi konular bir film tadında değil de slâyt eşliğinde sınıfta işlenen bir tarih dersi havasında veriliyor! Filmde işlenen tezler, sinema filmine özgü doğal seyir içinde değil stand-up, skeç havasında verilmiş.

Filmin en büyük problemi kendi türünü oluşturamamış olması! “Film komedi mi dram mı?” Seyirci işte bu sorunun cevabını net alamamaktadır.

Osmanlı Cumhuriyeti filmi, tam da tahmin ettiğim gibi ülkenin içinde bulunduğu siyasi tartışmalardan ve havadan nemalanmak adına popülist yaklaşımla çekilmiş ve ucuz popülizmle gişe yapması beklenen bir film olmuş.

Filmi senaryo olarak çok zayıf buldum. Senaryo, bir ilköğretim öğrencisinin “Atatürk olmasaydı ülkemizde nasıl bir yönetim tarzı olurdu!” ana fikriyle kaleme alacağı bir kompozisyondan daha iyi değil. Senaryo ve sahne çekimleri üzerinde titizlik ve iyi bir çalışma göremedim. Film adına her şey, akşamdan sabaha öylesine, alelacele yazılmış, yapılmış gibi. İş olsun diye!

Padişahın trajikomik halleri, çok sıradan; diyaloglar oldukça sığ, güldürü unsurları yok denecek kadar az! Filmde mekân ve oyuncu kadrosu zengin değil.

Film, ilkokul müsameresi kalitesinde…

Ülkenin en doğusunda bir kasaba olan Ankara’da genç direnişçilerin muhabbeti ne komik ne dramatik.

Amerikalıların Türkçe’yi hele Sadrazam İbrahim’in ismini bastıra bastıra “İbbouu” biçiminde telaffuz etmelerinde aranan komiklik çok basit geliyor seyircilere…

Filmde komiklik olarak öne çıkan unsurların, olayın doğal kurgusu içinde değil de yapay bir biçimde ve artık herkesin zihninde klasikleşmiş argümanlarla verilmesi seyirciyi etkilemiyor, güldürmüyor. Yani olayın başında, olayın sonunda yapılacak espriyi, komikliği ve kurguyu tahmin etmekte hiç zorlanmıyorsunuz. Diyaloglar ve komiklikler beklentilerin çok gerisinde kalmış ve orijinaliteden uzak olduğu gibi bu haliyle film, seyirciyi heyecanlandırmaktan, yorumlamaktan, sarsmaktan, güldürmekten, düşündürmekten de uzak bir yavanlıkta, diyebilirim.

Film popülist kaygılar taşıyor:

Filmde 7.Osman’ın (Ata Demirer) sürgüne giderken torununun “Ben Fatih’in, Kanuni’nin, Yavuz’un torunuyum!” demesi, Padişah’ın işgalci kuvvetlere “Geldikleri gibi giderler!” diyebilecek bir lider gerekli olduğunu söylemesi, senaryonun popülist yanları. Tribünlere oynamak bu olsa gerek!

Hem Türk tarihindeki büyük padişahlara, hem Atatürk’e atıfta bulunarak adeta seyircinin alkışlarına peşinen talip olma uyanıklığı yapılmış. Padişah 7.Osman’ın Amerikalılara “Siz devletinizi kurarken biz 500 yıllık devlet tecrübesine sahiptik!” sözü de alkış bekleyen ucuz repliklerden... Bence bu sözün altında görünürde Amerikalılar’a sanal da olsa bir laf sokuşturmanın verdiği bir zafer edası, gerçekte ise bir kompleks yatıyor.

Bence yönetmen Gani Müjde, sinema filmi değil, dizi filmler yapmalı. Onun "Kahpe Bizans" filmi de çok basit esprililerle boca edilmiş bir filmdi.

Kısacası, sinema tekniği ve senaryo orijinalitesi açısından Türk filmleri arasında son 10 yılda “Vizontele-1, Kurtlar Vadisi Irak, Babam ve Oğlum" biraz da "Beyaz Melek” dışındaki filmler beni pek de şaşırtmadı, heyecanlandırmadı.

“Osmanlı Cumhuriyeti” tezli film... Filmin üzerine oturtulduğu tezler, maalesef sanat yönünün, değerinin ve kalitesinin önüne geçmiş. Bu nedenle Gani Müjde'nin bu filmi de seyrederken keyif aldığım filmlerden olmadı!

Çok sıkıldım, "Osmanlı Cumhuriyeti"nde, çook!
Filmin devre arasında salonu terk eden onca seyirciden olmamak için kendimle çok mücadele etmedim, değil!

İlk gün seyredip ilk düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Bakalım sinema eleştirmenleri bu film için ne diyecek? Bize katılacaklar mı? Önümüzdeki günlerde filmin eleştirilerine sıkça rastlayacağız.

Sağlıcakla....

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..