Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '09

 
Kategori
Dünya
 

“Paragöz Kıbrıslı Türkler”

“Paragöz Kıbrıslı Türkler”
 

Başlık bazılarına “sert” gelecektir.

“Paragöz Kıbrıslı Türkler”

Ne yazık ki, Kıbrıs Türk halkının dünyaya “paragöz” olarak tanıtılması,

Kuzey Kıbrıs’ta “aydın” geçinen bazı kesimlerin eseri...

Anlatalım...

Kıbrıs Türk halkını, “paragöz” olarak “tanıtma atağı” 2002 yılından itibaren başladı.

Annan Planı’nın gündeme gelmesinin hemen ardından.

Annan Planı’yla birlikte, Kıbrıs’ın Kuzey’inde “çözüm-barış” adı altında büyük bir yaygara koparıldı!

Gazete manşetlerinde, tv ekranlarında, yabancı diplomatlarla yapılan görüşmelerde...

Özelde, Ankara’da...

İstanbul’da...

Genelde Türkiye kamuoyunda.

“Çözüm-barış” sözcüklerinin hemen ardına, “Kıbrıs Türk halkı AB’ye girmek istiyor. Ekonomi gelişecek yuro* yağacak” denildi.

Beşparmak Dağları’na yürümek bile imkansızken; gazete manşetlerinde Beşparmaklara yerleştirilmiş; “havuzlu villalar”ın fotoğraflarına yer verildi.

“Bir ‘evet’le yuro yağacak. Havuzlu villanız olacak...”

Denilmedi ki, “AB’ye gireceğiz... Demokrasimiz, ülkemiz... Halkımız gelişecek... Daha fazla özgür bir toplum yaratacağız...”

Zihinlere “barış-çözüm=Yuro” işlendi...

Toplum mühendisliği dediğimiz de buydu işte.

Dünya ve Türkiye kamuoyu da, Kuzey’de yaratılan “YURO PROPAGANDASI” ile Kıbrıs Türk halkını tanıdı...

Annan Planı’ndan önce; “Yavru Vatan” söylemleri; Plan’dan sonra “Kıbrıslı Türkler çok paracı” yerini aldı.

Çünkü Türkiyeli yetkililer arasında “Kıbrıslı kardeşlerimiz bir AB pasaportuna bizi sattı” diyenler olmuştu.

Para için, havuzlu villalar için Türkiye’den vazgeçtiler dendi.

Anadolu’nun neresine giderseniz gidin, 2002’den önce “Yavru Vatan her şeyimiz” denirken, şimdi “Kıbrıslı Türkler bizi(Türkiyelileri) sevmiyor” sözlerini işitir oldunuz.

Annan Planı’na “evet” diyenlerin yarısının “evet’in Türkiye için, Türkiye’nin AB üyeliği için olduğu” sözleriyle kandırıldığı gizlendi.

Bu insanlar vefa borcunu ödüyorlardı. Gizlediler…

Bu görüntünün mimarları şimdi de, “Kıbrıs Türkü balık tutmasını bilmiyor” tartışmasını başlattı.

“Kıbrıs Türkü sürekli Türkiye’den para istiyor... Balık tutmasını bilmiyor...”

Kıbrıs Türk halkını “balık tutmasını bilmeyerek” suçlayanlar, Türkiye’den bir aydın, “Kıbrıslı Türkler paranın peşinde” dediğinde, “Türkiyeliler bizi aşağılıyor” yaygarısını ilk önce koparanlar oldu.

Hatta sayın Başbakan Erdoğan’ın sözlerini bile “aşağılama” olarak algıladılar.

Sayın Başbakan Erdoğan’a, “Balık tutmasını bilmiyoruz. Sizden para istiyoruz” dediklerini unutarak!

***

Kıbrıs Türk halkı “paragöz” mü?

Bizce asla.

Kıbrıs Türk halkı; cefakar bir halktır.

Kıbrıs Türk halkı; 1963-1974 yılları arasında, yoksulluk içindeyken bile, daracık kantonlara sıkıştırılmışken bile bu kadar “aşağılanmadı...”

Kıbrıs Türk halkı, kendini kullanmak isteyenlere gereken cevabı verebilecek büyük bir halktır.

Kıbrıs Türk halkı, bir kez size güvenirse (Annan Planı zamanında güvendi), bunu “taviz” olarak algılamakla yanılırsınız, çünkü kullanıldığını anladığı andan itibaren asla bir daha size güvenmeyen bir halktır.

Bu halkı, “paragöz” olarak lanse edenler, ne yazık ki, Kuzey’de yaşayan bazı “demokratlar” oldu.

Kıbrıs Türk halkının gönlünde yatanın devletlerinin, KKTC’nin tanınması olduğunu bile bile toplum mühendisliğine giriştiler.

Hem Kıbrıs’ın kuzeyinde hem de Anadolu’da.

Kıbrıslı Türklerin neden birleşmeye “evet” dediğini ise hep belirsiz bıraktılar.

İşlerine gelen, para içindi açıklaması oldu.

Bu halkı dünyaya nasıl tanıttıklarına bakmıyorlar!

Sonra da “suçlu” arıyorlar!

İşte bizim isyanımız da buna...

*Euro

 
Toplam blog
: 40
: 708
Kayıt tarihi
: 08.02.09
 
 

SEFA KARAHASAN, 1997’den beri gazeteci milletinin aktif üyesi. Gazeteciliğe halen Milliyet gazete..