Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

‘Paramparça’, hataların bileşkesi…

‘Paramparça’, hataların bileşkesi…
 

Hayatta öyle zaman olur ki, ikinci bir şans asla bulunmaz! O noktada pişmanlık da fayda vermez. Bir heves uğruna öyküleri ‘Paramparça’ eden, kendini de parçaladığını er geç anlar.Ülkemizin acı gerçeklerinden olan ‘kan davası’nı işleyen PARAMPARÇA, devlet için çalışırken kiralık katile dönüşen ve Ramiz Dayı gibi ‘Kardeş’ diye hitap eden Kemal’in, ailesinin intikamı için kendisiyle görüşen Uğur’un teklifini kabul etmesiyle başlattığı süreci anlatmakta. Gözden çıkarılanın kolayca harcanabileceği bir düzene dikkat çeken PARAMPARÇA, kan davasının sebep olduğu aile parçalanmalarını konu ederken, aynı zamanda devlet nezdinde ‘zararlı’ durumuna düşen ‘eskiler’in durumuna da değinmekte! ‘Tek Türkiye’de Dr. Tarık rolüyle karşımıza çıkan Ozan Çobanoğlu PARAMPARÇA’nın hem senaryosuna hem de yapımcılığına imza atmış! ‘Gösterime girdiğinde, kusursuz bir film izlettirmek için elimizden gelen ne varsa yapmış olacağız’ diyen Çobanoğlu, Konya Devlet Tiyatrosu bünyesinde yer almasından dolayı olsa gerek, mekân olarak da Konya’yı seçmiş. İşlediği konuyla, Doğu’nun töresini Konya’ya taşıyan Çobanoğlu, yaptığı bir söyleşide ‘Avatar’ın başrol oyuncusunun adını çoğu kişinin bilmediğini belirtip ‘Sinemada iyi olmak popüler olmakla özdeşleşemez’ demiş! Filminin izleyiciyi sarsacağına emin olan ve insanların bir buçuk saatlerini boş yere alıp hak yemek istemeyen yapımcı-senarist, izlenen filmin küçük de olsa bir iz bırakması gerektiği görüşünde. Bu açıklamalara karşın, kusursuzluk isteğiyle yaratılan film ne yazık ki, hatalar ve anlamsızlıklarla iz bırakmanın ötesine geçemiyor! Polisin müdahil olmadığı filmde, Ömer vurularak öldürülen kardeşini gömecek. Cinayeti örtbas eden polis abinin, delik deşik bedenin yıkanmadan gömülemeyeceğini Ömer’le tartışmasının saçmalığını düşünürken, bir bakıyorsunuz yerdeki ölünün karnı hareket ediyor. Gözlerinize inanamayıp bir daha bakıyorsunuz. Hayır, yanlış görmediniz: ÖLÜ NEFES ALIYOR! Diyelim, oyuncu o an nefesini tutamadı. Peki, yönetmen de mi göremedi? Çekimlerde gözden kaçan bu ayrıntı montajda niye fark edilemedi? Canlandırmaların rahatsız edici olduğu ve ölünün nefes aldığı filmde, mantıksızlık da diz boyu! Çok küçükken annesiyle kaçıp Konya’ya yerleşen adam, 30 yıl sonra hiç tanımadığı kanlısını nasıl bulur? Buldu diyelim, oğlanın ailesine de verdiği kartpostal resmi onda ne arar? Yoksa Eren, çekindiği resmi herkese dağıtan biri mi? İntikam için gelen Ömer’in koca şehirde Uğur’u yakalayıp, Parkinson hastalığından titreyen eliyle alnının ortasından vurmasıysa ayrı bir hüner. Benzeri ayrıntıları çoğaltarak sıralamak mümkün ancak yerim yetmez!Sosyal içeriği ve ilgi çekici başlangıcı hatalarla gölgelenen PARAMPARÇA, kalite bir yana bırakılıp, Türk Sineması’nı teşvik için izlenebilir. Az bütçeyle çok iş yapmak isteyenlere son söz ise, ‘Bildiğinin en iyisini yapmak zorundasın’ olacaktır!

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..