Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '13

 
Kategori
Güncel
 

"Paşam,vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?" Cevap:"Öğretmen maaşlarını geçmesin"

"Paşam,vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?" Cevap:"Öğretmen maaşlarını geçmesin"
 

Aslında, "öteki taraf" için de parmaklarınızı kaldırmalısınız...


Vekil ile asilin arasında bu denli uçurumun olduğu bir başka  ülke var mıdır acaba...  Cemil Çiçek gösterilen tepkiler için "Bir diplomat kadar hakkımız olamaz mı" diyerek karşı tepkisini gösteriyor... O zaman sayın bakana , "Bizim de insan gibi yaşamaya,çocuklarımızı yaşatmaya hakkımız yok mu" diye cevap vermek gerekiyor.  Ülke koşulları belli, tamam , Yunanistan gibi bir çok ülke krizde olmasından dolayı  bizden daha güç koşullarda yaşamlarını sürdürüyorlar. O halde;  umutlarımızı bağlayarak meclise gönderdiğimiz vekillerimiz de, ülke koşullarına uygun şartlarda yaşamlarını sürdürmek zorundalar.

Yıl 1923...  Atatürk' e soruyor, ilgili kişiler" Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz,ne kadar verelim?"  Keşke bugün hayatta olsaydı diye özlemle andığımız , o güzel önderin cevabı...  "Öğretmen maaşlarını geçmesin" 

Mustafa Mutlu, Yılmaz  Özdil, Bekir Coşkun'un  bu konudaki yazılarından  edindiğim bilgilere göre,hiçbir konuda tam mutabakat sağlayamayan dört parti, kendilerinin ve yakınlarının  yaşam standartlarını çok daha yukarılara taşıyacak kararlarda  ne de güzel,  birlikte  olumlu yönde,  parmaklarını kaldırmışlar...

Meclisin lokantasında, krallara layık  açık büfe  yemek için ödedikleri ücret, sadece 14 Lira...  Trafikte geçiş üstünlüğü, ömür boyu kırmızı pasaport  ayrıcalığı, ölünceye kadar milletvekili haklarından yararlanma, eski yeni milletvekili eş ve 25 yaşına kadar okuyan çocukları için süreksiz diplomatik pasaport...  Bunların yanı sıra,vekillerin estetik harcamaları da meclis tarafından karşılanacakmış. Sadece yaşarken değil,öldükten sonra da, bu, vekil-asil arasındaki  uçurum  , halkının yarısı açlık sınırında veya altında yaşayan bir ülkeye yakışmayacak  kadar  büyük... Bir milletvekili ölünce, yakınlarına tam 12 maaş "ölüm yardımı" yapılacakmış.

Gel de ,  birçok konuda pasif davrandığı,halkla yakın ilişki içinde olmadığı için eleştirdiğimiz  eski cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Ahmet Necdet Sezer'i arama...  Keşke  onun dürüstlüğünün  yüzde biri kadar  bir  erdeme sahip olabilseler sayın vekiller. Merak ediyorum,  hiç mi bu ayrıcalıklara itiraz eden  milletvekili olmamış.Sayın Sezer, trafikte  kırmızı ışıkta bekler,   eşi ile halkın alış veriş ettiği yerlerden ihtiyaçlarını karşılarlarmış. Kendisine hediye edilen  maddi değeri çok yüksek  eşyaları bıraktığı gibi  kendisine ayrılan bütçeden  kalan  hayli yüklü bir parayı da giderken teslim etmiş, bu, tarihin  ayrı bir yere koyacağı seçkin insan...

Bülent Arınç da, konuyla ilgili olarak,  millet olarak balık hafızalı  oluşumuza atıfta bulunarak "Bunu da unuturlar,beş altı ay önce, yine böyle bir yasa çıkınca çok konuştular ama sonra unuttular" demiş. Bakın bu doğru işte, biz böyle  koyun oldukça,  uyanık  çobanlarımız hiç eksik olmaz...

Ne diyelim...  "Yiyin efendiler yiyin; patlayıncaya,çatlayıncaya,tıksırıncaya kadar yiyin..."

Siz  şişerken,  çöpleri  karıştırsın  ufacık bebeler,  karnını doyurmak adına  onurunu, olmadı kendini satsın insanlar...  Daha iyi yaşayacaksın diyerek  kandırılıp eline silah verilsin ülkenin gençlerinin, birbirlerini  yok etsinler... 

Kime oy vereceğim diye kara kara düşünüyorum,şimdiden... Adam  kaldı mı ortalıkta... Bilemiyorum...

 

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..