Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

“Pencere”ni Kapatmıyoruz İlhan Usta!..

“İlhan Selçuk” ustamızı dün saat 14.30’da kaybettik dostlar, hepimizin başı sağolsun!..

“Eğilmez başın gibi,

Gökler bulutlu Efem,

Dağlar yoldaşın gibi,

Sana ne mutlu Efem!

Sabah yıldızı gibi,

İçime doğdun Efem,

Bir Yaz Güneşi gibi,

Bağrımı yaktın Efem…”

Ömer Bedrettin Uşaklı’nın bu ünlü türküsündeki “Efem” sözcükleri yerine, “İLHAN” ismini koysam, bana kızar mısınız? İlhan Selçuk ustanın da, tam 85 yıllık yaşamında hiç başı eğilmedi! Eğilip bükülmedi, kıvırtmadı! O güzel başı hep dertli ve bulutlu, yüce dağlar gibi hep dikti! Düşmanları bile ondan; “adam gibi adam” diye bahsettiler!..

1925 yılında Aydın’da doğan İlhan Selçuk, 1950’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde köşe yazarlığı, Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. İlk yazısı, 1952 yılında “41 Buçuk” adlı mizah dergisinde çıktı. Cumhuriyet Gazetesi’ne ise ilk 1963 yılında demir attı, geliş o gelişti. “PENCERE” adlı köşesinde, tutuklu ve yasaklı günleri hariç, hasta yatağından bile tam 47 yıldır sürekli yazdı ve hiç oradan ayrılmadı. Taa ki, dün bizden “Ölüm” denen o ilâhi, o kaçınılmaz ve her canlının nihaî sonu olan o gerçek ayırana kadar…

Ağabeyi olan ve ülkemizin yetiştirdiği en büyük karikatür ustası olan Turhan Selçuk’u da geçen yıl kaybetmiştik.

İlhan Selçuk; yaşamı boyunca başı dik olarak, çok çarpıcı yazılar yazdı. Özellikle rejimle, devrimlerle ve Atatürk’ün çağdaş ülkesinin başına gelebilecek tehlikeleri önceden haber alan, kendine has ve gelişmiş “erken uyarı sistemleriyle” 72 milyonun yol göstericisi oldu.

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” atasözünü ispatlamak istercesine, bazı insanlar onunla çok uğraştılar. Tekerlerine taş koyan bu bilge insanın, kurdukları çıkar mekanizmalarını sık sık arıza ettirmesine çok sinirlendiler: Gazetesini bombalattılar, kurşunlattılar, yılmadı. Hapislere attılar, yılmadı. Kullanılmaya müsait insanlarla, kiralık yalan şahitleriyle tazminat cezaları verdiler, yılmadı. Resmî ve özel ilânlarını ve reklâmlarını kestiler, abonelerini takip ettirdiler, tehditle abone sayısını düşürttüler, yılmadı. Türkiye’nin en çok okunan gazetesi iken; tirajını baskılarla ve şantajlarla 60 binlere kadar düşürttüler, yine yılmadı. Yapacaklarını yaptıktan sonra, karşıdan keyifle iflâsını, batışını, yok oluşunu izleyeceklerini zannedenleri, hep hayal kırıklığı yaşatmayı başardı. Gazetesini ve yazar kadrosunu dimdik ayakta tuttu, “en güvenilir haber ve yorum gazetesi” unvanını, ölene kadar kimselere bırakmadı. Ettiler edemediler, onu Ergenekoncu bile yaptılar! Hayatı boyunca ‘Darbeleri’ hiç sevmediği, hiç onaylamadığı ve hep karşı çıktığı halde, onu “Darbeci” diye yargıladılar. Orada sağlığını kaybetti, yine yılmadı, serbest kalınca bıraktığı yerden doğruları yazmaya, uyarı görevini yapmaya devam etti…

Siyasî bunalımların, terörün ve anarşinin tavan yaptığı yıllarda, en cesur mücadeleyi onlar yaptılar! Atatürk ve Cumhuriyet rejimini savunanlar dışında; “kimsenin adamı”, hiçbir gücün “kiralık kalemi” olmadılar!.. Bu vasıfları nedeniyle, tüm kadrosunun alınlarından öpüyor, gelecek nesillerimize yine örnek olmaya devam edeceklerini adım gibi biliyorum!..

Sana; “Güle güle büyük usta” demeyeceğim! 47 yıldır açık olan, hem yurdumuzu ve hem de dünyaya en güzel mesajları gönderdiğini o açık yürekli, o cesur, o temiz “PENCERE”ni asla kapatmıyorum usta!.. O hep açık kalacak. Orada kendin görünmesen de, o ‘PENCERE’ye bakan herkes kendini düzeltmeye, hizaya gelmeye devam edecek usta!.. Herkes bilecek ve aklından geçirecek ki; “Hımm, PENCERE hâlâ açık, İlhan ustanın gözleri yine üzerimizde…”

Ölümüne ‘çok üzüldüm’ desem yalan olur; sen aslında kurtuldun be usta! Sen bir defa öldün ama; yaşarken sana yaptıkları her zulüm, bizi her gün bin defa öldürüyordu, ama bizler senin için bir şey yapamadık!.. Temiz alnını, güzel kalbini yüce Tanrı da biliyordur! Toprağın bol, mekânın Cennet olacaktır eminim de; şimdi ölmenin de zamanı mıydı be usta!..

Bu ülkeye bir İlhan Selçuk daha ne zaman gelir? Yerine birini bırakmadan, güzel ve güneşli günleri göremeden, galiba bize de biraz kırgın gittin be ustam!?

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..