Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

"PKK terörü" sorunun adı

"PKK terörü" sorunun adı
 

Dünyada sizden tatlısı var mı ki?:)))))


“Türk- Kürt kardeştir bunu bilmeyen kalleştir!”

ÇÖZÜM NEDİR?

Çözüm matematik diliyle söylendiğinde;

Bir problemi halletmektir.

Problemi çözüme kavuşturmaktır.

Bunun için temel koşul, problemle karşılaşmaktır.

Ortada problem görülmeden neyi çözeceğiz ki?

Buradan yola çıkarsak,

Güncel konumuz olan sorunumuza gelirsek...

Evvela problemi doğru koymalıyız ortaya...

Problem, “Kürt sorunu” mu yoksa “PKK terörü” mü?

Eğer problem Kürt sorunuysa o zaman sorun Kürtlerle çözülür.

Yok, sorun PKK terörüyse o zaman problem PKK ile çözülür...

Bence sorun “PKK terörü!”

Kürt sorunu değil!

Kürt sorunu olsaydı problem çok kolay çözülürdü!

Ne istiyor Kürtlerin geneli:

*Eşit vatandaşlık

*Ana dilde eğitim

*Yöresel yönetimde ağırlık kendilerinde olsun...

Bunlar oturulur konuşulur, bir şekilde çözüme kavuşturulur.

21. yyda artık yukarıdaki sorunlar çok kolay çözülüyor.

Dünyanın değişik yerlerinde bu sorunlar kolayca çözüme kavuşturuluyor.

Bunun için duygudaşlık yapmak yeter!

“Ben olsam onların yerinde...

Ben nasıl davranırdım acaba?” sorusunu sormak kendine...

Ve samimi şekilde yanıtını vermek yeter de artar bile!

“Benim istediğim bir şeyi başkası isteyince neden suç olsun ki?” der...

Gerekli adımları gerekli şekilde atar sorunu çözersin!

Ama... Yukarıda söylediğim şekilde problem PKK...

O zaman da bu sorunu PKK ile çözmek gerekir...

Her ne kadar PKK başkalarının taşeronu da olsa...

Çözümde taşeron kullanılmaz!

Şöyle diyelim: Ben Ahmet beyle problem yaşıyorum...

Bu problemi Hüseyin beyle çözeyim istiyorum.

Ona gidiyorum konuşuyorum, anlaşmak istediğimi söylüyorum vb...

Şimdi karşı tarafta siz olsanız ne yaparsınız?

Bu işi çok, çok ciddiye alır mısınız?

Ben burada iki yol öneriyorum:

*Ya PKK’yı muhatap alacaksın doğrudan doğruya!

Ve ne istiyorsan doğrudan doğruya onun yüzüne karşı söyleyeceksin!

Ve onu da dosdoğru dinleyeceksin, ne istediğini ilk ağızdan öğreneceksin!

Sonra oturup değerlendireceksin, işine gelirse evet diyeceksin!

Ya da ben bu işi senin istediğin şekilde çözmem deyip yeni önerilerini sunacaksın!

Ve bekleyip göreceksin ondan gelen karşı önerileri...

Bu iş böyle çözülür...

Onun bunun aracılığıyla bu sorun kangrene dönüşür gider, şimdi olduğu gibi...

*Ya da dosdoğru savaşım yapar suçlu PKK’yı yakalar, yargılar, cezalandırırdım.

Bu iş yakaladığın PKK’lıyı öldür noktasında olmaz!  

Benim PKK hakkındaki görüşlerimi içeren birçok yazım yayınlandı bugüne kadar...

Oralarda da söylediğim gibi 21.yyda bu sorunu çözememek değil çözmemekten söz edilir ancak!

Ben çözerim diye yineliyorum önceki söylediklerimi... Evet, ben çözerim!

Bunun için yine belirteyim ki temel koşul; “çözümü samimi şekilde istemek!”

Bu sorundan iki taraf da besleniyor diye ısrar ediyorum ben...

Onun için bugüne kadar sürüncemede kaldı gitti!

Bu sorundan “adam olan” birçok adamın(!) olduğunu duyuyoruz!

Onları da devre dışı bırakmak gerekiyor tabii...

Bu ise çok kolay değil ha!

Bakın göreceksiniz iş ciddiyete kavuşursa ne canlar tehlikeye düşecek!

Dileğim o ki duygudaşlık çerçevesinde bu problem kolayca çözülsün...

“Türk-Kürt kardeştir bunu bilmeyen kalleştir!”

Saygılar...

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..