- Kategori
- Gündelik Yaşam
"Que Sera Sera...." Modernitenin Dayattıkları.
(Lütfen önce müziği açın ve müzik eşliğinde okuyun https://www.youtube.com/watch?v=azxoVRTwlNg)
Sabahları güne kahvemi içerek başlarım, yapmak zorunda olduğum bir işim varsa illaki radyomu da açarım. Benim için ilk çalan parça “günün sürprizi” dir. Gün boyu sabah ilk duyduğum o müziğin notaları döner durur beynimde. Bu günün parçası ise Doris Day’in o muhteşem sesinden “Que sera sera” idi. Bilenler bilir 1956 yılında bestelenmiş bu parça uzun yıllar Doris DAY ‘in kendi show programına jenerik müziği olarak kullanılmış, ünlü yönetmen Alfred Hitchcock’un “The Man Who Knew Too Much” ( Tehlikeli Adam/1956) filmi ile büyük kitlelerin dikkatini çekip, üstüne üstlük filme “en iyi beste dalında” Oscar ödülünü kazandırmıştır.
Neden bu kadar sevildi, klasikleşti bu şarkı? ya da sorumu değiştireyim, neden ben bu parçayı her dinlediğimde inanılmaz derecede hüzünlenir ve etkilenirim?
Sebep o muhteşem sözlerin açılımında saklı;
Geleceği Göremeyiz. Başımıza ne gelecek bilemeyiz. Küçük bir kız çocuğu iken düşlediklerimiz gerçekleşecek belki, belki gerçekleşmeyecek. Ne durumda olacağız, nasıl olacağız hepsi muamma.
Bir çoğumuz düşlediğimiz hayatlara ulaşamadık, beklentilerimiz her ne olursa olsun farklı bir beklentiye evrildiği için belki. Belki de beklentilerimizin çıtasını hep yüksek tuttuk. Ya da bu mutsuzluğun / arayışlarımızın sebebi ünlü yazar “Noah Harari’nin dediği şey. Demiş ki;
“Modernite bir sözleşmedir. Doğduğumuzda imzaladığımız bir sözleşme, öldüğümüz güne dek yaşamımızı düzenler. Çok az kişi bu sözleşmeyi feshedebilir. Bu sözleşme yediklerimizi, işimizi, kimi seveceğimizi, nasıl öleceğimizi belirler.”
( Homo Deus: Yarının Kısa Bir tarihi. Y. N. Harari syf211)
Düşündürücü bir cümle; Geleceğimizi hakikaten kendi arzu, istek ve yeteneklerimizin dışında, bilinçaltı bir şekilde çevremizin; içinde bulunduğumuz toplumun kurallarına göre belirliyorsak? hayal kırıklığı yaşayan insanlar olmamızın şaşılacak bir tarafı yok.
Ne yapmalıyız? Çocuklarımızı yetiştirirken? ömrümüzün kalanını şekillendirirken?
Aslında bence cevap yine Harari’nin yazdıklarında saklı;
“Halbuki modernite; şaşırtıcı derecede basit bir anlaşmadır. Tüm sözleşmeyi tek bir cümlede özetleyebilirsiniz; İnsanlar güç karşılığında anlamı terk etmiştir.”
( Homo Deus: Yarının Kısa Bir tarih Y. N. Harari )
When I was just a little girl
I asked my mother, what will I be
Will I be pretty, will I be rich
Here's what she said to me. Whatever will be, will be
The future's not ours, to see
Que Sera, Sera
What will be, will be.
When I was young, I fell in love
I asked my sweetheart what lies ahead
Will we have rainbows, day after day
Here's what my sweetheart said.
Que Sera, Sera,
Whatever will be, will be
The future's not ours, to see
Que Sera, Sera
What will be, will be.
Now I have children of my own
They ask their mother, what will I be
Will I be handsome, will I be rich
I tell them tenderly.
Que Sera, Sera,
Whatever will be, will be
The future's not ours, to see
Que Sera, Sera
What will be, will be.
***
Henüz daha küçük bir kız iken
Anneme sormuştum nasıl olacağım ben diye
Güzel olacak mıyım, zengin olacak mıyım ?
İşte annemin söyledikleri bana :
Que sera, sera,
Olacak, kaderde ne varsa
Geleceği görmek elimizde değil
Que sera, sera,
Olacak, ne olacaksa...
Gençken, aşık olmuştum ben
Kaderde ne var diye sordum sevgilime
Doğacak mı gökkuşağımız her gün böyle ?
İşte sevgilimin söyledikleri bana:
Que sera, sera,
Olacak, kaderde ne varsa
Geleceği görmek elimizde değil
Que sera, sera,
Olacak, ne olacaksa...
Şimdi kendi çocuklarım var
Soruyorlar annelerine nasıl olacağım diye
Yakışıklı olacak mıyım, zengin olacak mıyım?
Ben de anlatıyorum onlara şefkatle:
Que sera, sera,
Olacak, kaderde ne varsa
Geleceği görmek elimizde değil
Que sera, sera,
Olacak, ne olacaksa...
(*) Que sera, sera : Ne olacaksa, olacak - İspanyolca
Que Sera Sera Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır.
http://www.akormerkezi.com