Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '07

 
Kategori
Tarih
 

"Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği"

"Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği"
 

Turan Emeksiz, Nedim Özpulat, Ali İhsan Kalmaz. Sevgiyle anıyorum.

Kitle iletişim araçlarının gücü için "dördüncü kuvvet", diye tanımlama yapılır. Çağdaş devlet için hukuk kitaplarında sözü geçen üç erk: Yasama, yürütme, yargı idi. Sonra biri daha katıldı: Basın.

Kitle iletişim araçlarının gücü 20. yüzyılda önemlidir.

Kitle iletişim araçları için "dördüncü kuvvet" tanımlaması yapılır ama öyle dönemler olur ki, "birinci kuvvet" gibi işlev görür.

Dördüncü kuvvet denen bu güç, hükümetler yıkar, hükümetler kurar.

Bu nedenle bazı gazeteciler, "tetikçi medya", diye kitle iletişim araçlarının yanlış kullanılmasını eleştiren yazılar yazmıştır.

Bağımsız olması, doğru ve yansız haber vermesi, bu doğrultuda hareket etmesi temel ilkedir denir ama böyle hareket edip etmediği konusunda zaman zaman şüpheler ortaya çıkar.

2007 yılında sadece kamuoyu değil kitle iletişim araçlarında sorumluluk üstlenen kişiler bile kitle iletişim araçlarının (bir diğer deyimle medyanın) bağımsız hareket edilip edilmediğinden dertlidir, şikayetçidir.

2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında bazı yerleşim yerlerinde yapılan "Cumhuriyete sahip çık" gösterilerinde sık sık dile getirilen bir savsöz vardı: "Satılmış basın", diye.

İç denetimi sağlamak amacıyla bazı medya grupları ortak kararlar aldı. "Basın Konseyi" oluşturuldu. Bazı gazeteler, "Okur temsilcisi" köşesi yaptı.

Kitle iletişim araçlarının (medyanın) bağımsız hareket edemediği, iktidar tarafından ve sektörün sahibi bazı kişiler tarafından yanlı yönlendirildiği, kamuoyu aldatıldığı yönünde ilginç bir örneği belgeleriyle aktaracağım.

1950’lili yıllarda iktidarda olan Demokrat Parti (DP) döneminde, ülke tamamen diktatörce yönetilmeye başlanmıştı.

DP yönetiminin en küçük muhalefete ve eleştiriye tahammülü kalmamıştı.

Metin Toker, Yusuf Ziya Ademhan, Nevin Şımlı, Selami Akpınar, Oktay Verel, Beyhan Cenkçi, Cenap Çetinel, Emin Galip Sandalcı, Hüseyin Cahit Yalçın, Şahap Balcıoğlu, Cüneyt Arcayürek, Ahmet Emin Yalman, Ali İhsan Göğüş, Bedii Faik, Cemal Sağlam, Fuat Arna, Orhan Birgit gibi bazı yazarlar, yazıları ve düşünceleri nedeniyle hapse atıldı.

Gazetelerin sayfaları sansür nedeniyle boş çıkıyordu. Gazeteler ve dergiler kapatılıyordu. Kırşehir ili DP’ye oy vermediği için cezalandırılmış, ilçe haline getirilmişti. Muhalefet partilerine verdiği oylar nedeniyle Malatya ili ise ikiye bölünüyor, Malatya ve Adıyaman olarak iki il haline getiriliyordu.

DP’nin kurduğu Vatan Cephesi (VC) nedeniyle millet fiilen ikiye ayrılmış, birbirine düşman edilmişti. Muhalefet partilerinin yasal gösterilerine izin verilmiyor, izin verilen gösterilere DP yanlıları saldırıp olay çıkartıyordu.

DP’nin 1945’teki kuruluşuna komünist denilen kişiler de katkıda bulunmuştu.

1945’te Görüşler Dergi'si çıkarıldı.

Görüşler adlı Dergi'de: Celal Bayar, Adnan Menderes, Aziz Nesin, Halide Edip Adıvar, Niyazi Berkes, Sabiha Sertel gibi kişilerin yazı yazacağı ilan edilmişti. Mehmet Ali Aybar, 1946’da DP milletvekili adayı gösterildi.

Muhalefet liderlerinden CHP lideri İsmet İnönü, DP yönetiminde birkaç kez suikaste uğramış, öldürülmek istenmişti.

DP yönetimi daha da diktatörce hareket etmiş ve CHP’yi kapatmak istemiş, bunun için yasa çıkarmıştı.

CHP lideri İsmet İnönü’nün yaptığı açıklamalara sansür konuluyordu.

DP’ye muhalefet ettiği gerekçesiyle Millet Partisi (MP) kapatıldı.

CHP Meclis üyesi Cemil Sait Barlas ve Kırşehir milletvekili Osman Bölükbaşı tutuklandı.

Millet, DP’nin bu baskı, zulüm ve diktatörce yönetime karşı güçleri ölçüsünde direniyordu.

Radyo, o dönemin deyimiyle, tamamen "iktidarın borazanı" haline getirilmişti.

Dönemin önemli ve tek kitle iletişim aracı radyonun tamamen iktidarın sesi haline getirilmesi sadece muhalefetin değil iktidar yanlısı kişilerin bile tepkisini çekiyordu.

27 Mayıs 1960 tarihinde ihtilal oldu.

Türk tarihinde, bütün gelişmeleri Türk ordusu milletiyle birlikte yapmıştı. Yeni gelişmeleri Türk ordusu, yine milletiyle birlikte yaptı.

Bu konu bana Mahir Çayan’ın Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisini (PASS) anımsattı.

DP döneminde, radyonun "iktidarın borazanı" haline getirilmesinden rahatsızlık duyan üç vatandaş, "Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği" adıyla bir dernek kurmuştu.

1958 yılında kitle iletişim araçlarında yaşanan sorunlarla, baskılarla, yasaklamalarla ilgili bir belgeyi özet olarak yayımlıyorum. Hem belgeyi hem de yazıyı özetledim.

Sevgilerimle. Turhan Feyizoğlu

*

“Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği" adıyla kurulan dernek, 1 Aralık 1958 pazartesi gününden itibaren faaliyete geçti.

Üç kurucusu olan “Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği”, üye kaydına 2 Aralık 1958 Salı sabahı başlayacaktı.

Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği kurucularından avukat Bedri Çalışkur, 1 Aralık 1958 pazartesi günü, basın toplantısı yaptı.

Derneğin kurucularından Altınay Onat Aydınlı (yüksek tahsil öğrencisi), Fehmi Demirtaş da Demokrat Parti (DP) İstanbul/ Ayvansaray ocağının eski ikinci başkanı’ ydı.

Avukat Bedri Çalışkur, basın toplantısında, özetle şu açıklamayı yaptı:

"Radyoların neşriyatından mağdur vatandaşlara bir teselli kaynağı olmağa ve kendilerine gerekirse tıbbi yardımda bulunmağa gayret edeceğiz."

Derneğin amaçlarından bir tanesi şöyleydi: Şikayetçiler derhal bir asabiye mütehassısına gönderilecek ve ciddi tedavi altına alınacaktı.

Avukat Bedri Çalışkur, basın toplantısında, bu yüzden bir çok vatandaşın sihhatini kaybettiğine şahit olduğunu açıkladı.

Kurulan derneğin amacı: hiç bir vatandaşı radyolara karşı boykota davet etmeyecek, ancak partizanca neşriyatı dinlemek istemeyenleri bir araya getirmek gayesini güdecekti.

İstanbul Valiliğine yapılan kanuni müracaat, redde uğramaksızın Emniyet Müdürlüğüne havale edilmişti.

Avukat Bedri Çalışkur, basın toplantısında yaptığı açıklamada şunları da söylemişti:

"Siyasetle ve siyasi partilerle hiç bir ilgimiz yoktur. Sadece, Türkiye radyolarının gayeden ayrıldığını ve partizanca neşriyatı şiar edindiğini söylemek isterim. Radyolarımızdan partizanlık kaldırıldığı gün gayeye erişmiş olacağız ve derneğimizi o zaman feshedeceğiz. Bu fesih kararını da Üniversite profesörlerinden mürekkep beş kişilik bir komisyon verecektir. Derneğe ait mallar, bu komisyon kararı ile radyo idarelerine devredilecektir. Başvekili, derneğimize şeref üyesi yapmak isterdik. Yanlış tefsir edilmeyeceğini bilsek aynı teklifi İsmet Paşa'ya da yapmak isteriz."

Avukat Bedri Çalışkur, basın toplantısında yaptığı açıklamada ayrıca:

"Türkiye'de henüz televizyon yok, olsaydı partizanlık kimbilir nerelere varırdı", demişti.

Dernek kurucuları, radyo dinlemeyenleri haberlerden mahrum etmemek için günlük bütün gazeteleri göndermek kararını da almıştı.

“Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği”nin amacı çok anlamlı, kapsamlı, çok boyutlu ve çok yönlü olduğu için basın toplantısında: "Partizanca neşriyat yaptığı takdirde yabancı memleket radyolarının da dinlenilmeyeceğini", açıklanmıştı.

“Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği” kuruculardan Altınay Onat Aydınlı bir yüksek tahsil öğrencisi, Fehmi Demirtaş DP Ayvansaray ocağının eski ikinci başkanıydı.

Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği’nin faaliyeti uzun sürmedi. Hemen ertesi gün yani 2 Aralık 1958 Salı günü hükümetin baskısıyla kapatıldı.

1 Aralık 1958 pazartesi günü kurulan, "Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği", 2 Aralık 1958 Salı günü, İstanbul Valiliğin emriyle kapatıldı ve dernek merkezi mühürlendi.

2 Aralık 1958 Salı sabahı saat 10.00 sıralarında Dernek merkezi olan Avukat Bedri Çalışkur'un Galata, Necatibey Caddesi Mimar Han'daki yazıhanesine giden polisler, kendisini bulamamışlar ve kapatma emrini katibine tebliğ ederek kapıyı mühürlemişlerdi.

Yazıhanesine geldiği zaman kapıyı mühürlü bulan avukat Bedri Çalışkur, davet üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gitmişse de ifadesi alınmamış ve hadise Adliyeye intikal ettirilmişti.

İstanbul Valiliği tarafından kapatılan ve kapısı mühürlenen dernek merkezinin kapısı önünde o dönem bir polis bekletilmişti.

“Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizanca Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği”nin kapatılması hakkında dönemin İstanbul Valisi Ethem Yetkiner, radyoda okunan açıklamasında şunları belirtmişti:

"Radyo İstasyonlarından Ajans Haberlerini ve Partizan Neşriyatı Dinlemeyenler Derneği tüzüğü namıyla üç şahıs tarafından hazırlanarak 1/12/1958 tarihinde vilayete getirilen kağıtlar, gerek muhtevaları, gerekse bu üç şahsın kasıt ve niyetleri bakımından, suç mahiyetinde görülerek, kanuni gereği yapılmak üzere Cumhuriyet Müddeiumumiliğine tevdi olunmuştur. Kendilerince, merkez telakki ettikleri bir yerde güya faaliyete geçtiklerine bu sabahki gazete neşriyatı ile muttali olunması üzerine haklarında verilecek adli karara intizaren merkez telakki ettikleri yer polis tarafından kapatılmak suretiyle faaliyetleri vilayetimizde menedilmiştir."

*

 
Toplam blog
: 27
: 4001
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

9 Eylül 1958, İspir/Erzurum doğumlu. İspir Lisesi (1980) mezunu. İstanbul Üniversitesi Yabancı Dille..