Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '09

 
Kategori
Söyleşi
 

[Röportaj] Dansçı, hareket yöneticisi, koreograf: Tuğba Özkul - I

[Röportaj] Dansçı, hareket yöneticisi, koreograf: Tuğba Özkul - I
 

Ben, dansa üniversitede başladım, daha önce dansla ilgili hiçbir şey yapmadım, ne bale ne başka şey


'Vakit tamam beyler', 'Sessiz Duruş' gösterilerinin ve başka bir çok projenin dansçı/oyuncu Tuğba Özkul ile Ortaköy’de buluşma kararının ne kadar isabetli olduğunu yağmurlu güzel bir Ortaköy gününü görünce anlamış oldum. Çağdaş sanat ve gösteri dünyasının projelerinde yer alan sanatçılarıyla yapmış olduğum görüşmeleri dosya haline getirmeyi amaçlaıyorum. Bu konuşmaları Türkiye’de gelecekte çağdaş sanat süreçlerine ışık tutmayı ve bir arşiv olarak kalması beni çok memnun edecektir. gelecek on yıllarda İstanbul dünya sanat merkezi olmayı haketmektedir. Bugün büyük fedakarlıklarla çağdaş sanat çalışmalarının içinde yer alanlar geleceğin çağdaş sanatının zeminini oluşturuyorlar.

Damla Hacaloğlu ile Sessiz Duruş üzerine ve diğer çalışmaları hakkında uzun süredir görüşüyorum. Onun çalışmaları ile ilgili olarak gözlemlerimi ve düşüncelerimi yazmaya gösteriyi izledikten sonra dansçısı ve hareket yönetmeni ile görüşerek başladım.

Tuğba Özkul, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi , Modern Dans Bölümü mezunu, sahnedeki performansı ve hissettiklerini dolu dolu paylaşan, güçlü gelecek hedefleri olan bir dansçı. hangi bölümde okumak istediğine karar verdiği sıralarda tiyatro sınav tarihini kaçırmış, bu yüzden modern dans bölüm sınvaına girmiş ve girdiği sene kazanmış, fakat enteresan bir şekilde tiyatro bölümü hakkında bildiği kadar, modern dans bölümü hakkında da bilgisi varmış. Bu yüzden istemeden kaçırdığı tiyatro sınavı yerine modern dans bölümüne girmesine hiç üzülmemiş.


Bütün dansçılar gibi bedenini sizinle bulunduğu süre içinde de çok etkili kullanıyor, elleri, mimikleri ve bedeni konuşmanın tümü boyunca iç uyum ve tutarlılık içinde hareket ediyorlar karşınızda.

Kendi sözleriyle:
“Ben, dansa üniversitede başladım, daha önce dansla ilgili hiçbir şey yapmadım, ne bale ne de başka bir şey. Bu bölüme girdiğim ilk yıldan sonra Damla ile çalışmaya başladım. İlk gösterim onunla oldu profesyonel anlamda, onun dışında biz okulda her sene koreografi çalışmalarında bulunuyoruz, bu eğitimimizin bir parçası. Benim koreografi çalışmalarım oldu okul boyunca. Şule Ateş ve Damla ile yaptığım çalışmalar nedeniyle de performans oyunculuğu da yapmaya başlamış oldum.

Oyunculukla ilgili bir eğitim almadım ama dans veya performans içinde bana bir metin verildiği zaman onun üstesinden gelebiliyorum. Oyunculuğumu bu yüzden performans oyunculuğu olarak adlandırabilirim. Daha önceden Şule ile uzun Yol adlı projesinde bir arada bulundum, romanlarla ilgili bir projeydi o. Orada da koreograf asistanlığı yaptım. “

Üniversite eğitiminde dansı seçme nedenin neydi?

Alt yapımda dansla ilgili bir şey yoktu, önce tiyatroya girmek istedim ama modern dans sınavı daha önce geldi. Sadece sınavı kaçırdığım için modern dans sınavına girmem gerekti, bir şans yani. Muğla’da başka bir alanda lise eğitimi görürken o alanda ilerlemeyi bırakıp tiyatroya girmeyi düşündüm, sınavı kaçırınca da mecburen girdiğim modern dans sınavıyla bugün çok sevdiğim bölüme ve eğitime kavuşmuş oldum. Sınavda da ne gördüysem, neyle karşılaştıysam onu yapmaya, gerçekleştirmeye çalıştım.

Sınavda neyle karşılaştım başka? Yapabiliteye baktılar, vücuda bakıyorlar, duruşa, kulak sınavı ve en sonunda mini bir koreografi hazırlığı istediler. Ben komik olacak ama koreografi nedir diye sormuştum onlara, bu kadar sıfırdan gelmiştim yani. Bir şekilde burada olmak istediğim, bu işlerin içinde olmak istediğim için buradayım, güçlü bir istekti yani benimki. Modern dans bölümü mükemmel bir bölümdü benim için, bir şaşkınlıksa buraya girmek mükemmel bir şaşkınlıktı benimki. Hocalarımdan, bölüm başkanımdan son derece memnunum, hepsine teşekkür ederim.

Dört senelik eğitimi beşinci sene tamamlamak zorunda kaldım, çünkü biz sınıfın önemli bölümü müzikale girdik. Yıldızların altında müzikalinde görev aldık, Beyaz’ın. Sınıfça öyle dağıldık ki dolayısıyla o seneyi kaybetmiş olduk, hatta aynı dönemde Şener Şen’in de müzikali vardı. Hiç rahatsız olmadım okulun bir sene uzamasından, kaç sene olsa orada zevkle okurdum yani.

Gökten inerek gelmiş bir dansçı olmuşun yani, doğmamışın ama iyi ki olmuşun.

Aynen öyle.

Sessiz Duruş ve vakit tamam beylerde aldığın rollerle benim de bu konuda ilgi alanıma girmiş oldun. Vakit tamam beyleri de aslında yeni bir gözle bir kez daha izlemek isterim. Çağdaş dansın ve disiplinlerarasılık yaklaşımının günümüzde geldiği yer ve yaşamımızdaki önemi üzerine düşünceler üretmek gerektiğini düşünüyorum. Dört yıllık eğitimin sürecince modern dans, felsefesi ve çağdaş sanatlar zemini olarak neler kazandığını hissediyorsun?

Damla Hacaloğlu zaten benim orda da hocamdı okulda yani, disiplinlerin dansla buluşması konusunda ders veriyor. O yüzden en başta modern dans başka disiplinleri bünyesine alması için buna çok yatkın.

Bir koltuğa oturup bütün bir oyunu oradan yapıyor olsa bile bir oyuncu koltuğa oturuş formunun gelişmesi, farkındalığı için temel dans disiplinine ihtiyaç duyar. Kaldı ki bu insanlar sahnede yürüyorlar, koşuyorlar sürekli devinim içindeler yani. Oluşturduğun karakter kim? Nasıl yapar? Nasıl hareket eder bilgin var mı? Sence nasıl duruyorsun? Sen sahnede aslında duramıyorsun. Sen önce kendi bedenini tanıman, duruşunu sağlamlaştırman gerekir ki karakterini ortaya koyabilesin. Sonuçta karakterin duruşundaki versiyonlarla da oyununu oynayacaksın. Bu açıdan beden devinimi ve hareket çok önemli oyuncular için.

Vakit tamam beyler projesinden bahsedelim mi? Nasıl oldu orada yer alışın?

Öncelikle Şule ile tanışmam hocam Tuğçe Ulugüntuna aracılığı ile oldu. Uzun yol projesi konusunda Şule, Tuğçe’den yardım istedi. Bu projede Tuğçe başında olmadığı zamanları düşünerek beni koreografi asistanı olarak aldı yanına. Ben bu projede bir şekilde yardımcı olmaya çalıştım. Ardından Şule yeni bir projeden bahsettiğinde de memnuniyetle kabul ettim, Vakit tamam beylerde yer almam böyle oldu.

Bu projenin aşamalarında durduğu zemin ve felsefesi içinde kadına yönelik ve politik mesajlar da içeriyordu. Tiyatral bir yaklaşım kullanarak performansa dayalı bir göster olarak ortaya çıkmış. Oyunda semboller ve onlara yüklenen anlamlar aynı zamanda bedenleriniz üzerinden de seyirciye ulaştırılmaya çalışıldı. Bir dansçı olarak sen bu oyunun neresinde yer aldığını hissettin?

Öncelikle belirtmeliyim ki oradaki tek dansçı bendim, diğer arkadaşlarım oyuncuydu. Şule beden kullanımını çok seviyor, aklındaki imajları bir şekilde bize yansıtmaya çalıştı, benden de bu imajların ortaya çıkarılmasını istedi. Diğer arkadaşların bedenleri ile de ilgilenir misin? Dedi ve ben memnuniyetle kabul ettim. Oyuncuların bedenleri ile her provaya girmeden önce ben ilgilendim.

Nasıl tepkiler aldın? Nasıl karşılandın?

Kızlarla kaynaşmak inanılmaz kolay oldu, çok tatlılar ve her şeye çok açıklardı çünkü, onlarla çalıştıkça bedenlerine ait düşüncem, konservatuvarın onların bedenlerine bir şey yapmamış olmasıydı. Bu, onların kötü olması anlamına gelmiyor, onların çabalarını fark ettim en azından, onlar bedenleri ile ilgili kendileri bir şey yapmışsa benim için daha kolay oldu yoksa zorlanıyorsunuz tabi.

Halbuki ortaya çıkan boşlukların olmaması, okulun onları doldurmuş olması gerekiyordu. Çabalarının dolduramadığı boşluklar sahnede zorlanma ile sonuçlanır doğal olarak.

Sonrasında, sahneler tabi ki Şule’ye ait imajlardı, bölüm bölümdüler ama bir bütün olması düşünülmüştü. Geçişlerin tümü Şule tarafından çözülmüştü zaten. Başka şekillerde de olabilecek bu biçimlerin tamamı Şule’nin seçimiydi doğal olarak. Sahneleri belirli bir akış numaralanmasıyla da geçebilecekken o bölümlerin arasındaki geçişleri tasarlayarak bu problemi çözdü.

'Vakit tamam beyler' oyununu birlikte izlediğimiz arkadaşlarla oyun bittiği zaman herkes birbirine baktı, grogi durumuna geldiler, ne yaşadım? Der gibi. Kimse bütünlüğü yakalayamamıştı, tiyatral bir çağrıdan performansa dayalı bir gösteri çıkmıştı. Oluşan imajlar ve bölümler hoşa gitmiş ama bütünlük fikri oluşmamıştı. Sonrasında gittiğimiz bir cafede konuşmalarla herkeste oyunun tümü hakkında bir fikir nihayet oluşmuştu. Konuşma yapmayan izleyicilerin kafasında ne oluştu bilemiyoruz tabi.

Yöntemi bu olduğu için sorgulamaya ve analize devam ettikçe bu oraya çıkacaktır. Neyi ne kadar yaşıyorsan, çalışıyorsan, seçiyorsan kendini gösteriyor, orada o ortaya çıkıyor, o kadar dürüst bir şey ki bu, saklayamazsın.

Çıkışta konuşmayan izleyicilerin kafasında ne oluştu, nasıl bir boşluk gerçekleşti bilemiyoruz tabi. Bu yaratıcının seçimi elbette, epik tiyatro yöntemlerinden en önemlisi boşluklar çıkararak seyircinin bunu düşünüp, bulmasını sağlamak ama ben bütünlükten çok bölümlerin daha öne çıktığını düşünüyorum açıkçası.

Sembollerin kullanılışının ve o semboller yüklenen anlamların seyirciye ulaştığını düşünüyor musun? Oyunun başlangıcında toplumca çok bilinen sembollerle başladı, Coca cola, haç, kutsal kitap, silah vb.

Doğru cevaplamam gerekir, bu projeyi dışarıdan izlemek gerekiyor ancak o zaman doğru cevap verebilirim. İçindeyken bunu tam fark edemiyorum diye düşünüyorum. Bulanık bir his oluyor zaten yaptıkların hakkında, içinde olduğumuz için. Bu semboller ve mesaj Şule’nin seçimi. O, oraya bunları koyduğu sürece onları sorgulayamıyorum.

Benim seçimim olsaydı ben böyle bir şey kullanmazdım, benim seçim şansım olsaydı eğer. Kişisel yaklaşımımı sorduğunuz için söyledim, kesinlikle kullanmazdım. Cola gibi bir sembolün bu yolla işe yarayacağını kendi işimde düşünmeyebilirdim.

Çok genel bir sorundan söz ederken veya bu soruna parmak basmaya çalışırken buna kadının aracılık etmesini nasıl karşılıyorsun? Estetik kaygısı mı? Orada bulunması muhtemel bir erkek bu mesajı daha da güçlendirmez miydi? Erkekler oradaki mesajlarda aynı duyguyu paylaşmıyorlar mı?

Öncelikle ilk cevabım gibi bunu izleyerek görmek isterdim. Yine Şule’nin seçimi olarak görüyorum. Erkeklerde olabilirdi, açıkçası siz söyleyene kadar bu aklıma hiç gelmemişti ama şimdi düşünüyorum ki, olabilirdi. Her şey güçlü sembollere dayandığı için o zaman erkeğin dışarıda tutulmasını da bu güçlü mesaj esasında bakmamız gerekiyor.

Kaos ta dünya bilgilendiriliyorsa bunun habercileri kadınlar. Neden kadınlar? Oyunun başlangıcında semboller önümüzde öne çıkıp geriye geldiğimizde o hep bunun çok güçlü bir mesaj olduğunu söyledi. Bir kahinsiniz veya cadı sürekli kötülüklerinizi hatırlatarak gelin, çok kutsal, çok zevkli, çok güzel bulduğunuz şeyin aslında öyle olmadığını geriye doğru çekilirken de bunu bir felaket olduğunu görün, hissedin.

Bu açıdan cola da, haç da, şu da bu da orada bu mesaja oturuyor bütün hakkında bir düşüncem yok ben onun da bunu bütün etkisi içinde koyduğunu düşünmüyorum, sahne sahne düşünmüş, geçişlerde bir önceki sahnedeki mesajla bağ kalmamış oluyor böylece, her bölüm aynı zamanda kendi içinde bir bütün. Bunlar iyi gibi görünüp te kötü olan şeyler olduğu hissini akla getiriyor.


Devamı var





<ımg alt="" src="http://photos-f.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827637_661933.jpg">


Sessiz Duruş Gösterisi


Sessiz Duruş Gösterisi

<ımg alt="" src="http://photos-d.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827691_794390.jpg">


Uzun Yol Projesi - 2006

<ımg id="myphoto" height="453" src="http://photos-b.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827697_7993922.jpg" width="604" seq="21">

Vakit Tamam Beyler

<ımg id="myphoto" src="http://photos-e.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827692_4519888.jpg">

Evo - 2007



Vakit Tamam Beyler 2008

<ımg id="myphoto" height="401" src="http://photos-e.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827700_8121475.jpg" width="604" seq="34">

Vakit Tamam Beyler - 2008

<ımg id="myphoto" height="453" src="http://photos-g.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2731/182/61/660410942/n660410942_2827702_722609.jpg" width="604" seq="33">

Müzikal - Yıldızların altında
 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..