Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '13

 
Kategori
TV Programları
 

“Saklı Kalan” bir şey var da ben mi fark etmedim?

“Saklı Kalan” bir şey var da ben mi fark etmedim?
 

Show Tv’nin yeni dizisi yayına girdi, siz nasıl buldunuz?

Oğlum kayıttan izledi ve “İtalyan Sinemasından sanki!” diye yorum yaptı. Evet, çekimlerin kadraja oturuşu sinema tadında, hikaye gizli, güçlü bir mafya ailesi gibi kirli ve ne yazık ki boynu bükük bir aşk hikayesi ile tam bir İtalyan!

Funda Alp’in senaryolarını çok beğeniyorum. Benim dizilerde özlediğim, beklediğim sinema tadını içime sindirerek seyrettiğim dizilerin yazarı. Funda Alp’i çok artistik buluyorum!  Üslup farkı hemen hissediliyor doğrusu! iyi işlenmiş bir senaryo, beslenmiş, altı doldurulmuş kimlikler insana başka bir seyir tadı veriyor.

Tanıtımları inceleme yazılarım okuyucuların ateşleri altında ilerlediği ve beni kanal veya yapım şirketi çalışanı sandıkları içindir ki uzun zamandır tanıtımla ilgili yazı yazmıyorum. Ama “Saklı Kalan” tanıtımından belliydi, “ Başarılı iş olacaktı!”

Dizinin çekimleri dans eder gibi kameranın hareketleri ile desteklenmiş, bana çok lezzetli ve doyurucu görüntüler olarak geldi. Kurgusunun farklılığı, kadrajların ustaca seçilmesi görsel bir ziyafet tadındaydı, diziyi çok çekici kıldı. Kameranın hareket halinde ki oyuncunun peşinden bizi de olaya, odaya sürüklemesi beni her daim ekrana kilitler. Umarım sizleri de kilitlemeyi başarmıştır!

Saklı Kalan’da aslında hiçbir şey seyirciden saklanmadan verilmiş, bu da aslında bir seçim. Usta senarist elbette ki bir sürü şeyi bize göstere göstere saklamayı başaracaktır. Konunun kilitleri ilk bölümden gözler önüne serildi, böylece görselliğin lezzeti ile bizi kendine saklamayı başaracaktır. İkiz kızlardan bizim haberimiz oldu, ama dizide ikizler saklı kaldı! Türk televizyonlarında ikizler moda olmaya başladı sanırım! Sanırım sonunda Defne gibi gerçeği arayan Gülce de aynı adama aşık olacak.

Psikolojik yüklerinden dolayı hastalanmış ruhların boy gösterdiği dizi aslında çok da hayattın içinden. Geri dönüşlerle hikayenin ana hatları ile seyirciye verilmesi aslında saklı kalmadan hikayenin ortaya dökülmesi bizim açımızdan çok iyi olmuş. Oyuncuların sade, abartısız tavırları benim bu tarz dizilerde sevdiğim bir durum.

Dikkat ettiyseniz Perşembe kanallarda bol intikamlı diziler seyredilmeye başlandı. Seyirci yavaş yavaş intikam duygusundan vazgeçmeye başladı. Bu haliyle dizinin seyirciyi sarmama ihtimalini kuvvetlendiriyor. Daha naif kimliklerin, gülümseyen yüzlerin peşine takılan seyirci, reytinglere pranga mahkumu olan diziler için tehlikeli bir tercihle kanalını ayarını değiştiriveriyor. İşte o zaman yaptığınız iş ne kadar kaliteli olursa olsun kanal diziyi rafa kaldırıveriyor.

“Saklı Kalan” görüntüsü, kurgusu, senaryosu, oyunculukları ile ne kadar başarılı bir iş olsa da seyirciyi kendinde ne kadar tutabilecek? Bekleyip göreceğiz ve umarım ömrü uzun olur!

Hayatta kalıcı olmanız dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..