"Samimiyet nedir?"

Mustafa Kemal ATATÜRK; ‘ Samimiyetin dili yoktur. O gözlerden anlaşılır’ demiştir. 

Türk Dil Kurumu Büyük Sözlük; ’Samimiyeti’ ‘içtenlik, senli benli olma durumu.’ diye tanımlamıştır.

‘Sevgi’ ile ‘Samimiyet’ arasında‘doğru orantılı’ bir ilintibulunmaktadır.

 ‘Sevginin’ ‘yoğun’ yaşandığı ve dağılımının ‘homojen’ olduğu toplumun bireylerinde ‘samimiyet derecesi’ daha yüksektir.

‘Samimiyet’  duyguların; ‘aşkın,’ ‘sevginin,’ ‘güvenin’ ve hatta ‘riyanın’ ‘ölçü birimidir.’ 

‘Samimiyet’ duygularımızın ‘şiddet derecesini’ ölçen bir tür ‘parametredir.’

‘Samimiyet’ bir tür kendini tanımlamaktır.’

‘Samimiyetin’ ön koşulları bulunmaktadır. Eşiniz, arkadaşınız, ortağınız, çalışanınız ve aile bireylerinizle aranızdaki;

• ilişkinizin kaç yaşında, ne kadar süre olduğu,
• birlikteliğinizin ‘sevgi derecesi’ ve
• ‘sürekliliği,’
• dış dünyadaki ‘doğal ve insanoğlunun ürünü’ güzellikleri ‘ortak’ algılama, terennüm etme ve değerlendirmede ‘paylaşım oranı’ ön koşulları oluşturmaktadır.

‘Samimiyet’ ‘kültürden kültüre’ ‘aynı anlamı’ taşıyor olsa bile; ‘iletişim kanallarındaki’ ‘fiili’ durumda ise ‘farklılık’ gösterebilir.

Eğer anne-baba, dede-nine, hala-teyze, amca-dayı olarak çocukla üç yaşından itibaren ‘samimi’(içten) anlamda‘iletişim kurmayı’ ‘göz ardı’ ederlerse; ‘yetişkin’ çağına geçtiklerinde,‘samimi’(içten) olmayı beceremeyen bir kuşak yaratmış oluyoruz.

‘Samimiyet’ sosyo-psikolojik bir olgudur. Sonradan ‘öğrenilen-öğretilen’(cognitive), yani ‘bilişsel’ bir kavram değildir.

Globalleşen Kapitalist Sistemde, ‘samimiyet’ şimdiki ‘medya maymunlarının’ yaptığı gibi özel hayatını ortaya dökmek hiç değildir!..   

23.09.12