Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '07

 
Kategori
Edebiyat
 

“Sana verdiği "tek şey" her an gidecekmiş hissidir.”

“Sana verdiği "tek şey" her an gidecekmiş hissidir.”
 

Akşamın karmaşasının içinde, kalabalık dünyada, kendine bir hareket alanı ararken gökyüzünü yusyuvarlak kavuniçi bir renk kaplıyordu. Günlerden beri kendini tamamlamaya çalışan ay, son halini almış ve bütün haşmetiyle az önce güneşin terk ettiği göğün tam aksi istikametinde yükseliyordu. Üzerinde bulut çizgileri, krater görüntüleri ile birleşiyordu. Fakat asıl önemli olan, üzerindeki desenler veya onu kaplayan bulut görüntüsü değildi; varlığıydı, rengiydi, sessizliğiydi. Onun yükselmesi ile oluşan bedenlerin içindeki suyun yer değiştirmesi idi. Dolunayın büyüsüne kapılmış doğa, çekim kuvveti ile ona kavuşmak için atılıyordu. Bu karmaşada insanlar doğan güzelliğe bakarken İstanbul’un kalabalığının, bunaltıcılığının, kirli egzoz havasını solumanın, kaybedilmiş bir aşkın, terk ettiğimiz bir sevgilinin, az önce telefonda tartıştığımız işin, yaşadığımız sonbaharın, gelecek olan kışın, soğuğun, yarının ne önemi olabilir ki? Doyasıya daldığımız yalnızlığın içinde, gecenin dönüşen yüzünün bize hatırlattıklarının ve yazdırdıklarının dışında şu an neyi düşünmek gelirdi ki içimizden?

İstanbul’da yaşanamayan bir aşktı belki, bugün dalıp gittiğimiz, dokunduğumuz fakat sevgisini hissedemediğimiz.

Yıllar öncesinde başlayan hikâyenin yalnızlığıydı içimizdeki hüzün. Onun varlığı değil miydi, gökyüzünü bu denli gizemli kılan? Yıllar öncesinde, yine buna benzer bir günde, farklı bir iklim veya mevsim olsa da ve yine aynı görüntünün altında ilk busenin tadında yaşanmaya başlamıştı her şey belki de.

Evet, yaşanılan onun bıraktığı yerdeki yalnızlıktı.



İlk kitabım, "Adalar ve Kıtalar" çıktı.


<ımg height="265" hspace="0" src="http://www.indigodergisi.com/adalar_ve_kitalar_uzay_gokerman_indigo_dergisi.jpg" width="170" border="0">

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..