Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

"Sarıkamış" Enver paşanın kendi askerini öldürdüğü bir trajedi

"Sarıkamış" Enver paşanın kendi askerini öldürdüğü bir trajedi
 

ENVER PAŞA


22 Aralık 1914 tarihi bize neyi hatırlatır.
Tam da zamanı diye düşünüyorum.
Ne olmuştu 22 Aralık 1914 tarihinde.

Öğrencilik döneminde, ne yalan söyleyeyim, hiç öğretilmedi bu tarihte neler olduğu.
Lakin yıllar sonra öğrendik.
Biraz tarihe merak salmakla öğrenilecek bir şey.
Birinci dünya savaşını biraz incelemekle öğrenilebilecek bir şey.
Fazlaca kendimizi zorlamamıza gerek yok.
Enver Paşa’nın marifeti ve eliyle göz göre göre ölüme gönderilen on binlerce insan.

Öğrendik.

Enver Paşa ve İttihatçi çetenin marifetlerini öğrendik.
O zamandan bu zamana kadar saklandı.
Osmanlı’nın yerinde yeller esti, Cumhuriyet kuruldu.
Resmi ideoloji denen bir anlayış ruhumuza sirayet etti.
Ve tüm bu gerçekler bir bir gizlendi.
Hiçbir koşulda Sarıkamış’ta ölen on binlerce askerin hesabı sorulmadı.
“Sarıkamış dramı” bir yalan mı?
Tarihte yaşanmadı mı böyle bir felaket?

İşte 22 Aralık 1914 tarihi “Sarıkamış Dramı’nın yıl dönümüdür.
Ve yıllar boyu gizlenmiştir.
Yıllar boyu saklanmıştır.
Aradan geçen koca bir doksan yıl sonra tartışıla gelmiştir.
Ve toplum bir nebze olsun öğrenmiştir “Sarıkamış Dramı”nı.

Enver Paşa, o yıllar da yaşanan bu feci dramı sansürlemiştir.
İstanbul basının da tek kelime yazı çıkmamıştır Sarıkamış felaketi ile ilgili.
Gözünü kırpmadan onca insan ölüme gönderilmiştir.
Ama aynı Enver, Sarıkamış’tan döndükten sonra, içkili ve eğleneli bir geceye gitmekten dahi kendisini alı koymamıştır.

Örneğin aynı Enver Paşa, Mustafa Kemal’e olan nefretinden dolayı, Çanakkale zaferini bile sansürletmiştir.
Çanakkale’den zafer elde eden Mustafa Kemal, düşman donanmasını Çanakkale boğazında imha edeceği bir nokta da Alman Generalleri tarafından engellenmiştir.
Bu sebepten dolayı Mustafa Kemal, görevinden istifa ederek İstanbul’a döner.
Ne var ki Enver Paşa, Çanakkale savaşını kazanan Mustafa Kemal ile ilgili tüm yazılara ve haberlere sansür koymuştur.
Sadece Ruşen Eşref bir yazı dizisi hazırlar Çanakkale Savaşı ile ilgili.
Mustafa Kemal ile birlikte üç gün bu yazı dizisi üzerinde çalışır Ruşen Eşref.
Gazete yayına çıktıktan sonra Enver Paşa’nın talimatı ile gazete toplattırılır.
Ama Mustafa Kemal adım adım halk tarafından tanınmaya başlamıştır bile.

Aslında anlatmaya çalıştığımız şey budur.
Bu gün uygulanan sansür mantığının kökeninde, Enverist İttihatçi kafanın var olduğunu inkâr edebilir miyiz?
Ve Sarıkamış felaketini bir soykırım olarak nitelemek ne kadar yanlış olur?
Kendi askerlerini dahi gözünü kırpmadan öldürmek değil midir Sarıkamış felaketi?

Tarihinde ki en önemli ayraçlardan birisidir Mustafa Kemal ile Enver arasındaki çatışmalar.
Ve Mustafa Kemal, her dönem de İttihatçilere karşı bir duruş sergilemiştir.
İttihatçilerin politikalarını sürekli reddetmiştir.
Ve ilk kez Enver Paşa ile Harp okulunda tanıştığın da, arkadaşlarına şunu söylemiştir.
“Şayet bu adamın eline imkân geçerse, memleketi darmadağın eder”.
Ama sağ olsun, bu gün kendilerini Kemalist olarak addeden kesim, Mustafa Kemal’in çizgisin de değil de Enver’in çizgisin de olduklarının dahi farkında değiller.
Ve aynı dönem de ki İttihatçi çetenin yaptıklarından bi haber davranmaktalar.

İttihatçiler, tetikçileri aracılığı ile kaç insanı sokak ortasında öldürmüştür?
Kaç gazeteciyi kendi fikirlerine muhalefet diye, çete mantığı ile ölüme göndermiştir?
İşkencelere tabi tutmuştur?

Ermeni olaylarını anlamak için İttihatçileri çok iyi tanımak gerekiyor.
Kendi insanına neler yaptıklarına bir bir bakmak gerekiyor.
Bence sağlıklı bir sonuca ulaşmanın en iyi yöntemidir İttihatçilerin marifetlerine bakmak.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..