Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '13

 
Kategori
Anılar
 

"Savaşma, seviş" yılları

"Savaşma, seviş" yılları
 

Merhabalar,

Bugün İstanbul pırıl pırıl bir cumartesi yaşıyor.

Sınav heyecanı olan tüm öğrencilere başarılar dilerim. Hepsinin yolu açık, geleceği parlak olsun.

Bugün yazımı gençliğe adadım ben!

Biz, bizden önce ve bizden sonra gençliği yaşatılmamış nice nesil gördük. Çoğumuz bu açıdan güdük kaldık. Öylesine bastırıldık ki,“iki tanesini sallandıracaksın” anlayışı ile nice güzel “fidan”nın dallarından koparılmasından sindik ve kabullenmeyi öğrendik.

Oysa gençtik! İçimizde güzel bir ateş yanıyordu. Bu ateş olumlu ellerde doğru değerlenirse neler olmazdı ki..Ama oldurulmadı bizde alamadık ellerinden geçliğimizi..

68 kuşağı bizi etkileyen bir kuşaktı. Biz o yıllarda henüz çocuktuk.

Hippi görünüşlü olmalarına bayılırdık. Birde sevgilileri ile rahatlıkla elele gezip, öpüşebilmelerine oralarına buralarına çiçek dövmeleri yaptırmalarına hayran kalırdık. Cinsel özgürlük çağlarıydı. Tüm gençler buna bayıldı. Herkes her yerde “savaşma, seviş” diyor ve utanmadan rahatlıkla sevişiyordu. Bize hepsi yasaktı.

Ben guaj boya ile yüzüme, kollarıma ve kesip bermuda haline getirdiğim pantolonlarıma, ayak bileğime çiçekler yapardım. Ama akşam banyoya sokulup ağlaya zırlaya onları çıkarırdım. Ertesi gün yeniden yapmak üzere tabii..

Aradan bunca sene geçti. Dünyayı pis bir… adi ve hatta kusturucu derecede iğrenç bir faşizan baskı sardı. Dünya tek bir elden yönetildi. Ama herkes kendi yönettiğini sandı. O yöneten böcekler; pardon böceklere hakaret etmeyelim, “yaratıklar” dünyanın gençliğini rezilce sömürdüler.

Çünkü “savaşa karşı olan” 68 hareketleri onları uyarmış ve ona göre davranarak yüreklerde yanan gençlik ateşlerini üşenmeden tek tek üflemişlerdi. Çünkü yeşil dolarlara ihtiyaçları vardı. Çünkü bu gençlerin yüreğine sıkmak için ateşli silah üretiyorlardı. Bu yüzden savaş şarttı.

Kendileri dünyanın ebesini ..iksede kimse sevişmemeli, hayattan zevk almamalıydı. O yüzden gençlik her zaman bastırılmalıydı. Nasılsa dünyanın her yerinden kendilerine köpeklik edecek birilerini buluyor ve elleriyle besleyerek başlarını okşuyorlardı.

İki haftadır… bu yanan gençliğimiz aklıma geldikçe zırıl zırıl ağlıyorum.

Ve “çocuklarımız”…

Yüreğimi kabartan, sevgimizin, emeğimizin sonuna kadar HELAL olduğu güzelim gençliğimiz.

Sizinle nasılda gurur duyuyorum bilseniz. Umarım gençlik ateşinizi kimse söndüremez, aksine ateşiniz onları kavurur.

Gençliğinizi pırıl pırıl yaşayabilmeniz dileğiyle sizleri kocaman öpüyorum.

Gördüğüm en saygıdeğer gençliğe yürek dolusu çapulcu selamı olsun.

Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..