Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

"Sen Türkülerini Söyle"

"Sen Türkülerini Söyle"
 

http://www.senturkulerinisoyle.com/yarismacilar.asp?id=3


Türk milletinin geleneğini, yüreğini, acısını, sevincini, hasretini, hassasiyetlerini, inançlarını, estetik ve diyalektiğini en iyi biçimde nesillere taşıyan türkülerimizin bu kadar geniş bir coğrafyanın ilgisiyle ve TRT'nin sorumluluk bilinci ve düzeyli program yapma hassasiyetiyle bizlere ulaştırılmasından dolayı çok mutluyuz.

Hem türkülerimizi geleceğin Türk Halk Müziği solistlerinden dinlemekte, hem jürimizin nitelikli yorumlarıyla türkülerde geçen kültürümüzü, medeniyetimizi ve Anadolu insanının yürek kodlarını çözmekteyiz. Özellikle yeni nesiller için bu, çok önemli...

Programı, ilk bölümünden beri seyretmekteyim. Bilhassa sevdiğim ve saygıdeğer sanatçılardan ve bir akademisyen olan Orhan Hakalmaz’ın yorumlarında sadece Türk Halk Müziği nota ve müzik bilgisi değil, türkülerde geçen kültürel öğeleri de öğreniyoruz. Diğer jüri üyelerinin yorumları ve birbirlerine ve yarışmacı solistlere karşı tutumlar oldukça saygın ve sevecen… Yarışmacılar bu noktada gerçekten çok şanslı. Hem kendilerine ciddi değer veriliyor, hem de usta saz ekibi onlara eşlik ediyor.

Malum, her hafta konuk bir jüri üyesi daha oluyor. Konuklar, komedyen Hasan Kaçan ve sanatçı Coşkun Sabah hariç, türkü söyleyen ses sanatçılarından davet edildi. Haa bir de şair Bedirhan Gökçe… Bedirhan Gökçe’den oldukça etkilendim. Türkülere bu kadar hakim olabileceğini tahmin edemezdim, öyle ki bazı türkülerin sözlerindeki, yarışmacıların yaptığı yanlışları doğru tespit etmekle kalmadı yarışmacıların diksiyonlarıyla ilgili de nitelikli yorumlar yaptı. Konuk jürilerin genelinin aksine konuk olmanın sevecenliğine sığınıp yarışmacılara bol puan dağıtmadı. Hak edene hakkını verdi.

Ama bu hafta çok farklı idi. Bizim eski mahalleden (Kavak Mahallesi) yetişen ve şimdi TRT İstanbul Televizyonu Türk Halk müziği şube müdürü olan usta yorumcu Gürkan Özpeker, özel işleri nedeniyle programda bulunmayan Orhan Hakalmaz’ın yerine jüri koltuğunda oturmuştu.

Gürkan Özpeker'e de programa kattığı renkten dolayı teşekkür ederim. Çok keyif aldık çok. Eminim türküseverler sayesinde Türkiye, pazar günü sevgili Gürkan abimizin anlattığı Erzurum’da yaşanmış fıkra gibi iki olayla tebessüm etti. Pazar günü tüm dostlarla Gürkan Özpeker abimizden dinlediğimiz fıkraları paylaştık. Hem de tekrar tekrar:)

Programı kaçıranlar için sevgili hemşehrimiz Gürkan Abimizin anlattığı FIKRALARDAN birini sizle paylaşayım:

Erzurumlu bir delikanlı belediyede işe alınmış. Şoförlük dışında elinden hiçbir iş gelmeyen bu gence cenaze arabasını sürme görevi verilmiş. Bizimki başlamış meftaları mezarlığa taşımaya… İşe girmenin mutluluğuyla çekmiş cenaze arabasını nişanlısının kapısının önüne. Hani arabayla forsunu atacak ya! Nişanlısının kapısının önünde basmış kornaya, nişanlısı cama çıkmış. Nişanlısına:

“Gız gel, arabamla seni gezdirim!” Nişanlısı arabanın üzerindeki “Erzurum Belediyesi Cenaze İşleri Müdürlüğü” yazısını okuyunca, dudak bükmüş:

“Torpah başıma, bu arabayınan mi beni gezdiracahsan, Ben bu arabaya binmem” demiş. Nişanlısının bu sözüne bozulan delikanlı istifini bozmadan cevabı yapıştırmış:

“Tahoo, sen ne diyirsen kızım, millet bu arabaya binmah için ölir, ölir!”"

:))))

Gürkan Özpeker abimiz ekranları başında bizi güldürdü, Allah da onu hep güldürsün! Eksik olmasın.

Gelelim “Dadaş Kızı Didem Dilara Duman”a… Bütün Türkiye onu gülen gözleriyle ve dadaş kızına has ağırbaşlılığı, biraz utangaç ve biraz da mahcup edasıyla sevdi. Duruş ve edasıyla izleyicilere pozitif enerji dağıtması Sevgili Didem’in türküyü güzel okuması kadar önemli.

Didem Dilara, ilk programda sanırım “Dün gece yar hanesinde yastığım bir taş idi.” türküsünü oldukça başarılı biçimde okudu. İlk haftalarda Didem Dilara’ya rakip olarak Erzincanlı;ama İstanbul’dan katılan Sercan ve Kerkük’ten yarışmaya katılan Ercan’ı görürken, haftalar ilerledikçe gördük ki diğer yarışmacılar çok çalışıp arayı kapattılar. Dadaş Kızı Didem ise kendisini pek geliştiremedi ya da nefesçe en zor türküleri seçerek iyi bir performans gösteremedi. Bayramdan önceki hafta az kalsın elecekti. Okuduğu türkü, söylemesi oldukça zor olan Erzurum türküsü “Tutam yar elinden”di. Bu türküyü bence Mükerrem Kemertaş hakkıyla söyleyebilir.

Bu cumartesi yine eski günlerine dönen Didem programı üçüncülükle kapattı. Türkü yarışmasının şehir ve bölge yarışması olmasını elbet istemem. Bunu halk da böyle görüyor olacak ki, Erzurumlu Didem’in performansı kötü olduğu zamanlarda Didem, Doğu Anadolu Bölgesi’nden de düşük puan aldı. Ancak Dadaş Kızı Didem, zor türküler dışında iyi performans gösteriyor. Biz Erzurumlulara düşen Didem’i desteklemek. Çünkü Didem sayesinde programda ilimizin kültür ve tanıtımı da bir şekilde konuşuluyor.

Didem’den bir isteğim var. Bu hafta seyircileri ve ekranları başındaki izleyicilere seslenirken rahmetli Aşık Reyhani’yi anması, bizi mutlu edecektir. Türkünün ve Erzurum’un olduğu yerde Raci Alkır ve rahmetli Aşık Reyhani’den bir cümle de olsa bahsedilmeli…

Gerek program sunucularının, gerek jürideki saygın ve güleryüzlü kültür elçilerimizin ve gerekse saz ekibinin samimiyeti ve yetkinliği bizlere gerçek bir türkü ziyafeti vermektedir. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Cumartesi akşamları TRT'de yayımlanan "Sen Türkülerini Söyle" yarışma programını ailece beğenerek takip ediyoruz. Hatta cumartesilerini iple çekiyoruz. Biz Türküz, türkü dinleriz.

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..