"Sen yarım kalacaksın yani..."

Çiseleyen yağmuru yüzünde-gözünde, üstünde-başında duyumsamak istemiş, yürümüştü dar asfalt yolun kıyıcığından ama yağmur hızlanmıştı. Sular saçlarından süzülüp iniyordu boynundan içeri. Arada bir geçiveren araçların sürücüleri, su birikintilerine bakmıyor, sıçratacakları suyun yol kenarında yürüyen yaşlı adama gideceğini hiç düşünmüyorlardı bile…

- İNSANLAR DEĞİŞTİ… İncelik kalmadı, sevgi, saygı kalmadı…

* * *

İçi dardı. Sesli düşünüyordu HOŞBEŞ ÇAYEVİ’ ne yaklaşırken…

- ÇOCUKLUĞUM… Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurda kendimi yola atar, ağzımı gökyüzüne açar, o, saf su olduğu öğretilen damlaların dilimde, damağımda bırakacağı tadı algılamaya çalışırdım… O damlalar yeryüzünü yıkardı, tertemiz olurdu çiçekler böcekler…

ARTIK ÖYLE OLMUYORDU. Yağmurda kadınlar ipteki çamaşırları kaçırıyordu aceleyle, yine ıslanır diye değil, kirlenir diye… Arabasını yeni yıkatmış olanlar öfkeleniyordu, yağmur geçince üzerinde kalacak kuru çamur tabakasını düşünüp… Bulutlar yalnızca su damlalarını değil, Arap çöllerinin tozunu pisliğini getiriyordu…

- YAĞMURLAR DEĞİŞTİ… Temiz-paklığı, duygusal çekiciliği kalmadı…

* * *

Çayevi önündeki bahçeye geldi. İçerde yoğun bir tartışma olduğu gürültüden, pencerelerden görülen el-kol hareketlerinden anlaşılıyordu.

Girmek istemedi. NAHOŞBEŞ daha da daraltacaktı içini… Yağmuru önleyen gölgeliğin altındaki banklardan birine oturdu. Derin bir hava çekti içine, sigarasını yaktı, bacağını çeldi, sırtına yaslandı…

- HER ŞEY Mİ DEĞİŞTİ GERÇEKTEN?

Diğer bankta omuz omuza oturan, yağmurun dinginleşmesini bekleyen genç kızlar, sesli düşünce nedeniyle ona baktılar ama önemsemeden sohbetlerine devam ettiler…

- ‘’ÇOCUK DOĞURMAYAN KADIN YARIM…’’ mış… Ya olmuyorsa? Kocasındaysa nedeni? Yarım kalmamak için boşanacak mı? Kendisinde bir rahatsızlık olabilir… Çok sevdiği eşi ‘’Bu kadın yarım!’’ deyip bırakacak, ya da ikinci, üçüncüyü mü alacak?

- Bir engel olması şart mı? Bakamayacaklarını düşünür, çocuk yapmazlar…

- Ben evlendiğimde hala BU ADAMLAR YÖNETİMDEYSE ÇOCUK YAPMAYACAĞIM. Beni isteyen adama bu koşulla ‘evet’ diyeceğim…

- Neden?

- BEN BUNLARIN YARATTIĞI DÜZENE ÇOCUĞUMU VERMEM. Ben bunların okullara yerleştirdiği öğretmen mi, imam mı oldukları belirsiz insanlara çocuğumu teslim etmem. Ben, kız olursa, daha büyüyemeden bir pis herifin arkasında hamam böceği gibi, kapkara giysiler içinde, kumalarıyla birlikte koşuşturmasını, oğlan olursa başkalarının kızlarını o halde, ardında sürüyüp götürmesini asla istemem!

- SEN YARIM KALACAKSIN YANİ…

- BEN YARIM KALACAĞIM…

Yağmur durmuştu. Kalktılar…

- Kızlar! Şu salonda sizi dinlemek isteyecek çok arkadaş vardır… Bir gün katılın e mi?

Baktılar, sonra birbirlerine baktılar, bir anlam veremediler ama sormadılar da… Asık suratlarıyla yürüyüp gittiler…

- HER ŞEY DEĞİŞTİ…‘Hoşbeş’ lerde konular bile değişti…    

Özcan ÇELTİK

08.06.2016