- Kategori
- Aşk - Evlilik
'Seni seviyorum' diyebilmek...
Hayat mı bizi alıp götürür yoksa biz mi hayatı?
Yaşamdan beklentilerimiz bizi yönlendiren. Sanki gözümüz kapalı bekleriz bir şeyleri. Görmek istediğimiz gibi olsun isteriz. Gözümüzü açtığımızda gerçeklerle karşılaşmak büyük bir hayal kırıklığıdır. Hep gelecek diye bekleriz umutlarımızın peşinden koşarak,ama tam kavuşmuşken birden sorular takılıverir kafamızın içine. Düşünürüz doğrumu acaba, ya hatalıysam, ya pişman olursam diye...O an verilen kararın geri dönüşü yoktur.
Bu kaderidir insanın aslında.
Kaderinde varsa yaşarsın derler bide durmadan usanmadan. Bizler kaderimizi yönlendireceksek eğer umutlarımızdan başlayalım, umutlarımız doğruya götürsün bizi yanlışı kim ister ki zaten. İnsan yaşayacaksa hayatı iyi yaşamalı, paylaşmalı sevgiyi, sevmeli sevdiklerini beklemeli, karşılıksızca sevmeli özlemeli...Bir de aşk var. Aşkı aşk gibi yaşamalı, yaşatmalı. Ama aşk bu nerde ne zaman geleceği belli değil ki.
Bir bakmışsın özlemlerinden biri oluvermiş sevdiğin insan, sevgilin. O seni sevmese de sen onu sevmeye başlamışsın bile. Bir de umudun yokken sevmişsin. Olsun hayat veriyor ya o nasıl olsa sana. Sen sev yeter. Ama zamanla karşılığını almak istersin, aslında sevginin karşılığı yoktur. Sadece bi beklentidir yanında olmasını istersin. Olamıyorsa da bu gene senin suçun değildir ki onu bağlayan başka hayatlar vardır. Ama bi şekilde de senin sevgini hisseder. Sanki rüzgarın tatlı esintisi gibi hisseder seni. Ta ki geç kalınmıştır aşka. O da fark eder bunu ama ne çare. Duyguları paylaşmak istersin oda ister. Dokunmak, kulağına tatlı sözcükler fısıldamak. Kalbinin atışını duymak heyecanına ortak olmak... hepsinden öte SENİ SEVİYORUM diyebilmek...